Ona üzüldüm!

Ona üzüldüm!
29 Nisan 2016 17:30

New York Manhattan’daki mahkeme binasına getirilirken ayaklarının zincire bağlandığını okuyunca Reza Zarrab’a üzüldüm.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
ABD’de mahkumlara ayak zinciri bağlandığını bilmiyordum.

 
Alcatraz’ı gezdiğimde dahi kimse mahmumların ayaklarına zincir vurulduğunu anlatmamıştı.

 
Böyle bir uygulama hiçbir AB ülkesinde yok.

 
ABD’de olmasının sebebi ise, idam cezası da uygulamakta olan ABD’de incelikli insan hakları konusunda Avrupa’dakinin aksine özel duyarlılıklar olmaması.

 
Ki, ABD’nin çok yoğunluklu ve adli sisteminde halen etkili izleri bulunan bir kriminal tarihi var.

 
Çok farklı sosyal ve etnik katmanların olduğu ve Meksika, Porto Riko gibi yerlerden de kriminal göç alan, buna bir de siyahlarla olan sorunları eklendiğinde, ABD çok katı bir hapishane sistemine sahip olageldi hep.

 
Ama halen daha ayakları zincirliyor olmaları ABD’de bazı değişimlerin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.

 
Berbat bir uygulama.

 
Ayağını niye zincirliyorsun, peşine özel eğitimli polis koy, kaçabilecek hali yok ya.

 
Hani hep denir ya, Türk hapishaneleri en rahat olanları diye, bu doğru.

 
AB ülkelerinden de çok daha yumuşak bir atmosferi var Türk hapishanelerinin.

 
Viyana eski Büyükelçisi Mithat Balkan bir keresinde Avusturya’da bir hapishane ziyaretine beni de davet etmişti.

 
Bir grup ile Avusturya’nın meşhur, “Stein” (taş duvar) ismi verilen hapishanesini ziyaret edip, ordaki Türk mahkumlarla konuşmuştuk bize tahsis edilen küçük bir salonda.

 
Sanırım bir Ramazan bayramı esnasındaydı.

 
Hapishane o kadar acıklı, binanın duvarları o kadar ürkütücüydü ki, çok sarsılmıştım.

 
Ki, ABD hapishaneleri Avrupa’dakilere göre çok daha kötü.

 
Reza Zarrab işte, hapishaneleri en ağır ülkelerden biri olan ABD’de ayaklarına zincir bağlanmış halde dolaştırılıyor.

 
Bunda çok büyük şöyle bir haksızlık da var…

 
Reza Zarrab esasen ABD yasalarını değil, Türk yasalarını ihlal etti.

 
Ama ona bu yasaları ihlal ettiren, onu buna teşvik eden Türkiye’deki hükümet idi.

 
Hükümet Zarrab’ın yapmasına izin verdiği usulsüz ticaretlerden haraç ve rüşvet aldı.

 
Bu paraları hem kişisel keyfileri için yediler hem de seçimleri almak için kullandılar.

 
Zarrab arkasında onu destekleyen koskoca Türkiye’nin hükümeti olduğu için çekinmedi bile.

 
Devletlerin ve hükümetkerin sivil vatandaşları suç işlemeye teşvik etmeleri yasaktır.

 
Bu tıpkı çocuğuna uyuşturucu içiren bir anne-babanın durumuna benzer.

 
Siz sadece uyuşturucu içen genci değil, asıl ona buna içiren anne-babayı cezalandırmak zorundasınızdır.

 
Bir devlet, bir hükümet bir tüccarın yasaları ihlal etmesine izin verip, onu kaçak ticarete teşvik edip, bir de ondan buna izin verme karşılığında haraç ve rüşvet alıp, sonra da sadece kaçaklığa teşvik ettiği yargılanıyor olamaz.

 
Bu adaletsizliktir.

 
Karadeniz’de bir deyim vardır…

 
“Eşeğini dövemeyen semerini döver” diye.

 
Dünyada çoğu hallerde böyle olabiliyor; asıl suçluya güç yetmiyor, dövülen onun, “semeri” oluyor.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan