Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
2 Nisan 2024 14:27
Pazar günü bizi sevinçten uçuran, sevinç ile yoran, bedenlerimizi sevinç bitaplığına düşüren zaferden sonra önümüzde 4 uzun yıl var.
Safile USUL H&H YORUM
Ve, önemle dikkat çekmek istiyorum ki…
Bu 4 uzun yılda, siyasi iktidarın CHP’ye 2028’de kaybettirmek için sarsmaya çalışacağı birinci sütun Özel- İmamoğlu-Yavaş hattı olacaktır.
Bu sürede bu üç yüzümüzü güldüren Cumhuriyet evladının birbiri ile çelişki yaşaması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar.
Bundan herkes emin olsun..
Şimdi…
Bu sabah mesela, kişisel kariyeri artık tamamen bu siyasi iktidarın yaşamasına bağlı olan ve bu nedenlerle bu konuya çok kafa yoranların başında gelenlerden Ahmet Hakan yazısında İmamoğlu ile Özgür Özel’in arasındaki ilişkiyi kaşımaya matuf olarak (mealen) , “Artık tek güç İmamoğlu değil” dedikten sonra dikkatinizi çekmek istediğim şu cümleleri kuruyor…
“Eğer Özgür Özel, bundan sonra daha özgüvenli bir yaklaşım sergilerse… Partide patronaj boşluğunun oluşmasına izin vermezse… Parti içi tartışmalara karşı ödünsüz bir tutum alırsa…
Liderliğini pekiştirir.”
Ahmet Hakan bu satırlarla Özgür Özel’e şu mesajı veriyor aslında…
İmamoğlu’ndan sen daha güçlüsün, İmamoğlu’nu hizaya sok.
Şunu CHP’de hiç kimse, hiçbir gün unutmamalı…
Siyasi iktidar 2019’dan beri hedefli olarak İmamoğlu’nu ezmeye çalışıyor …
Çünkü merkezi iktidarı kendilerinden alabilecek kişinin o olduğunu düşünüyorlar, ki, bu konuda devamlı anket ve saha gözlemi de yapıyorlar.
Şimdi bu önümüzdeki 4 senede de CHP içinde Özel-İmamoğlu ve Yavaş’ın aralarında rekabet doğması için her şeyi yapacaklar.
Hatırlarsanız 2023 genel seçimlerinden önce Kılıçdaroğlu’nu aday olması için devamlı tahrik etmişlerdi ve sonuç da aldılar.
Ve, biz 2023 seçimlerini bu yüzden kaybettik.
Şimdi bir de…
Özgür Özel, İmamoğlu ve Yavaş çok kaliteli ve çok aklı başında insanlar.
Ancak mesela, Alman Sosyal Demokratları lider konumundaki iki kişi arasındaki rekabet nedeniyle 2000’li yıllarda çok güç kaybetti.
Çünkü siyaset özellikle de başarı durumlarında (mesela bu Pazar günkü başarı çok büyüktü çünkü mesela Balıkesir’de, Manisa’da, Adıyaman’da, Bursa’da, Ankara’da şoke edici başarılar yaşadı CHP) lider konumundaki insanların psikolojisi de bundan etkilenir/etkilenebilir.
Başarının nerden geldiği konusunda yorum farkları olabilir.
O ana kadar başarının asıl mimarı olarak kabul edilen kişinin kim olduğu konusunda yeni düşünceler ortaya çıkabilir ve yeni hisler oluşturabilir ve bu akabinde davranışlara yansır.
İşte olay böyle bir noktaya giderse aradaki ilişkinin dinamiği yeni bir hal alır ve ipin ucu kaçmaya başlayabilir.
Bakın, şu anda herkesi olduğu gibi beni de asıl 2028 merkezi iktidar konusu meşgul ediyor.
Ve, önümüzde daha 4 sene var. (Erdoğan erken seçime asla yanaşmaz, ama olur da mecbur kalınırsa , durum yine değişmez, CHP’nin o ana hazırlıklı olması gerekir)
Bu nedenle bu konuyu hayati önemde görüyorum.
Bu önümüzdeki 4 senede CHP’nin doğurduğu bu üç evladın (Özel-İmamoğlu-Yavaş) aralarındaki ilişkinin hijyeni birinci dereceden önemli.
Bu konuya en azamisinden dikkat çekmek istiyorum.
22 senedir acı çekiyoruz.
Şimdi muazzam bir yol alındı.
Bu yol hep ileriye gitmeli.
Ve, gerçeklere ve hayata vakıf herkes bilebilir ki, ileriye giden yollarda giden kişilerin duruşundaki stabilite ve sarsıntılardan akıllıca korunmak çok ama çok önemlidir.
Son örnek olarak da, mesela 6’lı masanın dağılmasındaki en önemli etken Kılıçdaroğlu’nun başlarda gerçekten çok çok iyi bir ilişkiye sahip olduğu Akşener’e bir müddetten sonra (aday olmaya doğru meylettikten sonra) açık davranmamaya başlaması, içindeki istek ve düşünceleri ona şeffaf biçimde söylememesi ve bu isteğine ulaşmak için Akşener’i by-pass etmesi olmuştu.
Akşener bu duruma öyle bir tepki verdi ki, psikolojisi bozuldu ve ajite hale geldi ve sonrasında peş peşe devamlı hata yaptı ve kendini bir daha toparlayamadı.
Gerçi seçmen bu bariyeri aştı ve seçimi CHP’ye verdi ama CHP’nin üst kademesinde bu tür bir ajite olma hali CHP’yi çok kötü etkiler çünkü CHP’nin bizzat hareket kolları bu üç kişi.
Bir husus daha..
İnsanların kendilerine bakışları, arzuları, hayatın uzun akışı içerisinde 70 yaşında bile değişip, insanın eskisinden çok farklı davranmasına sebep olabilir.
Örneğin, yine Kılıçdaroğlu çok uzun yıllar aktif siyasette olmayı düşünmeyen ve CHP’ye Baykal’ın ısrarı ile girmiş iken, sonra da CHP içinde kendini öne koymayan, alttan alan, insanları bir araya getirmeyi asıl meselesi yapan biriyken, adaylık sürecinde, “Ben de aday olabilirim” diye düşünmeye başladıktan sonra tüm davranış modelleri değişti.
Bambaşka bir Kılıçdaroğlu oldu.
Bugünlük son olarak da….
Bu 4 yıllık dönemde sadece hedefi gözeterek (Türkiye’de hukuk devletini inşa etmek, demokrasiyi korumak, ülke insanına nefes aldıracak modern bir zihniyeti tahkim etmek, mutlu bir Türkiye yaratmak, vatanın tabiatını, mal varlıklarını korumak, temiz ve yolsuzluktan ari bir yönetim oluşturmak vs.), bu yolda görev almış insanların birbirlerini by-pass etmekten daima kaçınmaları, birbirleri ile açık bir iletişimde olmaları ve seçim öncelerinde sadece ve sadece, “Bu seçimi hangimiz alırız, hangimiz alırsak o” kuralından ayrılmamaları en önemli hususlar.
Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
