Tarım  Ve  İktisadi  Faaliyet

Tarım Ve İktisadi Faaliyet
1 Ekim 2012 09:23

Yazımız büyükTürk milleti’nin gelecekteki teminatı olan, temel gıda (Protein) ve tarımsal iktisadi faaliyet hakkında olacaktır.

     İnsanların eğitimlerine etkili olan faktörlerden birinin de coğrafya çevresi olduğu yabana atılmamalıdır. Coğrafya çevresi denilince insan faaliyetlerinden bağımsız olarak varolan, insanlar tarafından meydana getirilmeyen ve insanların müdahaleleri olmadan kendi kendine değişen kainat olaylarının hepsi kapsamaktadır.
      Günümüzde dünya nüfusunun hızla artması, teknolojideki yeniliklerin sürekli gelişmesi, ulaşım ve iletişim sektöründe ki vasıtaların hızlı bir şekilde çember genişlemesi oluşması vb. gibi hususların sonucunda, ne yazık ki Elazığ ve dünyanın dördüncü kutsal şehri  olan Şanlıurfa’mızın coğrafya çevresine bakacak olursak, hızlı bir şekilde hizmet sektörüne yatırım yapılmış olup, tüketim kültürü gelişmiştir.
 
      Büyük Türk Milleti olarak, huzurlu ve sağlıklı bir hayattan bahsedebilmemiz için; tarım iktisadi faaliyetlerin başında gelir. Elazığ ve Şanlıurfa da ilgili sosyal dilim kuruluşlarının, yatırımcılık, girişimcilik ortamını olgunlaştırarak Elazığ ve Şanlıurfa’nın sürdürülebilir rekabet gücünü desteklemeyi temel sorumluluk olarak görmelidirler. Genç nesillere, Büyük Türk Milleti’nin geleceğini teminat altına alma kültürünü devam ettirebilmek için; gelecek vadeden yatırımlar kazandırılması, başta tarıma dayalı sanayi olmak üzere, farklı sektörlerde yeni girişimcilik temelleri’nin atılabilmesi için yatırım ortamının oluşturulmasına, bir başka ifadeyle girişim ortamının iklimlendirilmesine ihtiyaç vardır. İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından verilen teşvik ve desteklerin yerini bulabilmesi için, ilgili kontrol mekanizmaları  tarafından sıkı denetim stratejileri uygulanmalıdır. Yatırım potansiyelini ortaya koyacak veri, bilgi ve istatiksel değerlendirmeler temel ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır.
      Şanlıurfa (Harran ovası) ve Elazığ iştigal alanı içinde faaliyet gösteren çiftçi ve tarıma dayalı sanayiciler’in Türk ekonomisinin temel dinamizmini oluşturmalıdır. Tarımsal üretim çemberi’nin genişletilmesi ile, tarımsal ürün ihracatından elde edilecek olan gayri safi hasılada ise ciddi artışlar gerçekleşecektir. Şans pilotluk vs. gibi ustalık değil, kendi sahasında bir uzmanlıktır. O zaman, Türk sanayicisi ve çiftçisi olarak, her iş kolu kendi sahasında modernleşmelidir ki, sanayi toplumu olup, sanayi ötesi bir toplum olduğumuzdan bahsedebilelim.
 
     HUZURLU OLMANIN SIRRI:
     Zaman çabuk geçiyor. Bunu önlememiz mümkün değilse de, önümüzde ki zamandan istifade edebilmemiz için; her iş kolunda yeniliklerle tanışıp, çalışarak, üretim yapmalıyız ki, tarih de ki yerimizi alıp, Rahmetle anılalım. Zamanımızı, gelecek vadeden faaliyetlerde bulunmak ve her iş kolunda modernleşmemiz için; Türk kültüründe ki, insanlara davranış ahlakını uygularsak, elimizdeki zaman kıymet kazanmış olur.
     Başarılı olabilmemiz ve sağlıklı bir hayat için, etrafınızı tetkik etmaye zaman ayırın -Tetkik etmek, başarının ücretidir. Düşünmeye zaman ayırın – düşünmek hakimiyetin kaynağıdır. Eğlenmeğe zaman eyırın – eğlenmek ebedi gençliğin sırrıdır. Okumaya zaman ayırın – okumak tecrübe ve bilginin kaynağıdır. Kibar olmaya ve samimiyetle iyilik yapmak, saadete ulaşmanın yoludur. Gülmeğe zaman ayırın – gülmek, musikinin ruhudur.
 
     Politika yazmayacağım diye söz verdim. Özür dileyerek kısaca önemli  birkaç konuyu saygıdeğer okuyucularımızın bilgisine sunup, paylaşmak istiyorum:
     Elazığ ve Şanlıurfa’mızda Milletvekilleri vatandaşın gözünde bürokrasiye kolay ulaşabilme rehberidir. Her iki ilde de, milletvekillerine olan talepler, kişisel sorunlardır. Kamu kuruluşlarına çocuklarını ve yakınlarını işe yerleştirmek için; geçici memnuniyetçilik stratejisi uygulanmaktadır. Bu uygulamalar o iller’deki, milletvekilleri’nin toplumsal sorunları çözmeye en büyük engel olup, kıymetli zamanlarını zayi etmekten başka bir şey değildir. Bu zihniyetle hareket edenlerin Vatan sevgisinden ve vijdan muhasebesi yaptığından bahsedebilirmisiniz?
 
     1970 yılında Keban barajı’nın istimlak bedeli 4  milyar liradan, itirazlarla 7 milyar liraya çıkarılmıştır. Bunun iki milyar lirası gelecek vadeden üretime yatırım yapılsaydı Elazığ, sanayii’nin önde gelen merkezi olurdu ve sürekli göç vermezdi.
     Şanlıurfa’ya gelelim: Sayın Başbakan Recep T. Erdoğan’nın, 3 – Haziran – 2012 Pazar günü Şanlıurfa’yı ziyaretlerinde, Şanlıurfa çiftçisine bazı müjdeleri oldu ve 463 milyon Türk lirası tutan destekleme’lerin bir hafta içerisinde ödeneceğini söyledi ve dediği tarihte Türk çiftçisine ödemeler başlandı. Bu 463 milyon Türk lirası’nın 50 milyon lirası katmadeğer üretecek yatırımlara dönüştürüldümü? Kesinlikle dönüştürülmedi ve tam tersine çiftçi kredi borcunu ancak kapatabildi. 2011 yılında pamuk iyi para etti diye herkes pamuk ekti, zanedildi ki pamuk yine iyi para edecek düşüncesiyle pamuk ekim çemberi daha da genişledi ve bugün itibarı ile pamuk fiyatı bir liradır ve çiftçilerimizin bu fiyat dengesizlikleri ile karşılaşmaması için, ilgili kurum ve kuruluşların, caydırıcı denetimleri ile o zaman modernleşmeden ve huzurdan bahsedebiliriz. Cenab-ı ALLAH Türk çiftçisinin emeğini boşuna götürmesin. Helalından bereketli kazançlar nasip etsin.
     
     Numan Aladağ olarak, Türk çiftçisine önerilerin  nedir? Acilen Harran ovasında tarımsal ürün çemberinin genişlemesi (Meyve bahçelerinin kurulması) ve çeşitlenmesi gerekir. Harran ovası çiftçisi, bugünkü kazancını ikiye katlayabilmesi için acilen yeni arayışlara girişmesi şarttır. Harran ovasında üretilen tarımsal ürünlere yönelik neden işletmeler kurulmuyor? Bencil, anlık düşünce ve tembelliğe odaklandığımız takdirde, Cenab-ı ALLAH, bizleri hem bereket hem de huzurdan mahrum eder. İman ve asalet sahibi olanlar, bunun bilincinde olmalıdır.
 
     TÜRK HER YERDE TÜRKTÜR:
     Yıl 1988 Hindistan: Hindistan da yurtiçi seyahatlerimde, treni tercih ederim. Tren ile seyahatim sırasında, biletleri kontrol eden yetkili geldi ve biletiniz lütfen, bilet kontrolünu yaptıktan sonra, çantamdaki Türk bayrağı çıkartmasını görünce, Türk’müsün?  Evet Türküm. Müsade edersen sana bir şey anlatacağım, buyurun anlat. Bir yıl önce trende biletleri kontrol ederken 19 yaşında ki bir çocuk iki kişilik bilet ücerti verdi ve biletlerini kesip verdim, sordum ikinci bilet kimin, ses yok, tekrar sorunca başını eğip, yüzünü sıkıp, kızartarak, dedi geçenlerde trene bindim, ücret verecek memur bulamayınca o günkü biletin ücretidir. Nerede oturduğunu sordum, Ahmetabad da oturuyorum öğrenciyim, ırkın nedir? Müslüman Uygur Türkyüm cevabını aldım. Onun içindir ki, Türk’lere karşı sevgim kat kat artmıştır, diyerek ayrıldı.
    İşte biz Türkler böyleyiz!
 
    Cenab-ı ALLAH Yüce Türk İslam alemini, Türk kültürünün büyüklüğü ile düşünüp, araştırıp, üretip, sağlık ve bereketli hayat sürdürebilmesi dileklerimizle, ALLAH’ın Muvafakiyeti üzerinize olsun.
 
   Vatan Şehitlerini, T.C.’nin kurucusu M. K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara Şifa-i Şerifler dileriz.
 
   ÖZDEYİŞLER:
   1- ”Danışmak, ileriyi görenlerin kazancıdır. Akıl, aklın sırdaşıdır.” (Mevlana Hz.)
   2- ”İnsan bir işle ciddiyetle meşgul oldu muydu, düğünü ve matemi fark etmez.” (Mevlana Hz.)
   3- Ey Türk Milleti ! Dostluk satın alınamz. Bunu tecrübe edersek iki şekilde kaybederiz. 1. Kendimizi küçültmüş oluruz. 2. Masraf etmiş oluruz. (Numan Aladağ)
   4- Ey Türk Milleti ! ”Önce – hizmet etmeyi ve üretimi” düşünelim para kendiliğinden gelecektir. (Numan Aladağ)
   5- Ektiğimiz ekin başakları’nın dolu olmasını istiyorsak düşüncelerimize daha çok besin sağlamalıyız. (Numan Aladağ)
   6- Ey Türk Milleti ! Unutmayalım; fikirlerimiz tek başına muvaffak olmamıza kafi değil. Fikirlerimiz ancak yaşama geçirildiğinde değerinden bahsedebiliriz. (Numan Aladağ)
   7- İlbal, değişen bir fırtınadır. Fırtına olunca muhakak ki, başaklar da yönünü değiştirecektir. (Numan Aladağ)
   8- Fikirler düşüncelerimizin ana dokusunun meyveleridir. O zaman gelecek vadeden meyve bahçeleri kurmalıyız. (Numan Aladağ)
   9- Kulaklarımız bilginin giriş kapısıdır. Kulaklar zihnimizi hammaddelerle besler. Bu hammaddeler de yenilikllerle tanışmamızı hızlandırır. Dedikodu ile hiçbir şey öğrenemeyiz. Araştırıp dinleme ile öğrenmenin sınırı yoktur. (Numan Aladağ)
   10- Büyük düşünen insanlar dinleyerek tedavi olurlar. Küçük düşünen insanlar da konuşarak tedavi olurlar. (Numan Aladağ)
 
   Kaynakça:
   Numan Aladağ’ın, yurtiçi ve yurtdışı gezi notları ve düşünceleri.


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun