Kılıçdaroğlu : Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine güvenmiyoruz

Kılıçdaroğlu : Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine güvenmiyoruz
26 Mart 2013 13:52

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.


Kılıçdaroğlu, 1989 yılında Kürt sorununa ilişkin ilk raporu yazarak
çözüm önerilerini ortaya koyduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu “O raporun
gerekleri o gün yerine getirilseydi, bugün yaşadığımız sorunların
hiçbiri yaşanmamış olacaktı. Sorunlara her zaman devlet adamı ciddiyeti
ile bakıyoruz. Devlet adamı ciddiyetinin sorunları tespit edebilme,
çözüm üretme ve bunu kamuoyuyla açıklıkla paylaşabilme niteliklerini
taşımayı gerektirir. Raporu ürettik, geniş kitlelerle paylaştık, kitap
haline getirdik, ama sonunda suçlu biz olduk. O raporun gereklerini
yerine getirecek iktidar, yerine getirmedi. CHP haklıydı, ama o
önerileri yerine getirmeyen siyasal iktidar sorunun kronikleşmesine yol
açtı. Hatalı olan oydu”
dedi.

“SORUN, BİR TOPLUMSAL UZLAŞMA SORUNUDUR”

Kılıçdaroğlu, “Nedir yol haritamız? Parlamentoda her siyasal partiden
eşit milletvekilinin katıldığı bir uzlaşma komisyonu kuralım. Tıpkı
anayasa uzlaşma komisyonu gibi. Her partiden milletvekilleri bu soruna
çözüm üretmek için o masanın etrafında bir araya gelsinler. Sonra ne
dedik?
‘Bu yetmez. Parlamentonun dışında bu komisyona bağlı olarak
çalışacak bir de gerçekleri araştırma komisyonu kuralım’ dedik. Eş
güdümlü ve eş zamanlı çalışsınlar. Bunun dört temel nedeni vardı.
Birincisi, siyaset kurumu sorumluluk üstlenecek bu sorunu çözmek için.
Bir araya gelecekler sorun nasıl çözülür oturup konuşacaklar. Bir araya
gelmeyen siyasal partiler terörün devamını isteyen partilerdir. Bunu
bilelim. İkincisi, sorun sadece siyaset kurumunun bir araya gelmesi ile
çözülecek bir sorun olmaktan da çıkmıştır. Sorun, bir toplumsal uzlaşma
sorunudur.
‘Toplumsal uzlaşma’ demek, ‘kronik, derinliği olan sorunu
çözmek’ demektir.

O zaman ne olacak sadece siyaset kurumu değil, sivil
toplum ve kanaat önderlerinin de içinde olması lazım. Onun için
gerçekleri araştırma komisyonunu devreye koyduk”
diye konuştu.  Üçüncü
temel nedeninin ilk kez siyaset kurumu ile sivil toplumun bir sorunu
çözmek için bir araya gelmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Dördüncüsü; çok temel bir nokta, devlet bu süreç içinde hiçbir zaman
meşru zemini dışına çıkmayacaktı. Devlet hukukun üstünlüğü, meşru zemin
içinde kalarak sorunu çözmeye çalışacaktı. Ana hedeflerimiz buydu. Ama
bu hedefi hem Sayın Başbakan hem diğer siyasi partilerin liderleri
tarafından açıkça sabote edildi. Yolu, yöntemi öneren biziz. Tarih yine
bizi haklı çıkaracak. Göreceksiniz, biz ülkenin çıkarlarını her türlü
çıkarın önünde tutan bir siyasi anlayıştan geliyoruz”
dedi.

“SİZ KAPI KULU MUSUNUZ?”

Yürütülen süreç hakkında iktidar partisinin milletvekillerinin haberdar
olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Dönüp onlara şu soruyu sormak bizim
hakkımız değil mi? Siz nasıl iktidar milletvekilisiniz? Siz kapı kulu
musunuz? Siz neden sesinizi çıkarmıyorsunuz? Siz neden Türkiye’nin
bağımsızlığından ve özgürlüğünden yana tavır almıyorsunuz? Kapalı
kapılar ardında terör örgütüyle oturacaksınız, anayasa görüşmeleri
yapacaksınız, TBMM’yi noter
gibi göreceksiniz. Bunu asla ve asla kabul etmiyoruz”
dedi.

ULUDERE OLAYI

Uludere Olayı’na da değinen Kılıçdaroğlu, “34 kişinin katledildi ancak
hükümet bu olayın üstünü kapatmak istedi. Bu konuda her siyasi partiden
eşit üye sayısı ile bir komisyon kurularak, demokrasi ayıbından
kurtulunabilir”
dedi.


“BUNDAN UTANMADIN MI?”

Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan’a şunu sormak isterim: 76 milyonluk
Türkiye’yi, bütün yurttaşları Abdullah Öcalan’ın ağzına baktırdın.
Bundan utanmadın mı? Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümetine güvenmiyoruz.

‘Neden CHP konuşmuyor?’ diye saldırıyorlar. 300 milletvekili var.
Onlardan tık yok. Neden söylemiyorsunuz. CHP’liler konuşur. Yeri ve
zamanı gelince konuşurlar. Süreçten kimsenin haberi yok. Bakanların da
haberi yok. O milletvekillerinin zaten dünyadan haberi yok. Geçenlerde
biri söylemiş
, ‘Meclis’te sıkıldım. Sadece el kaldırıp indiriyorum’
demiş. Önemli bir görev yapıyor. Belki kilo da verir. El kaldırıp
indirdiğiniz yasadan haberiniz yoksa,vatandaş sormayacak mı ‘neden el
kaldırıyor, indiriyorsunuz’ diye. Parlamentoyu bu kadar aşağılamak bir
milletvekiline yakışır mı? Bizim temel kaygımız hayal kırıklığıdır.
Telafisi imkansız sorunlara yol açar hayal kırıklığı. 2004 yılında
Erdoğan Brüksel’de müzakerelere başlamak için imza attı geldi. O dönem
sağ duyulu ses yine CHP’den çıktı”
dedi.

 

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın farklı zamanlarda bazı konularda yaptığı açıklamalarının yer aldığı görüntüleri izletti.