Önce şuna değinmek istiyorum ki, Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinin çözümlemesi, ben de dahil, kimse tarafından anlaşılamadı. Ki, zaten hükümetin Arap politikasına duyduğum tepki Arap siyasi coğrafyasına soğukkanlı bir yaklaşımı engelleyecek bir biçimde benim açımdan duygusal bir körlük de yaratıyor.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Yani, hükümetin Türkiye’yi araplaştırma politikalarına o kadar tepki duyuyorum ve içimde o kadar Türkiye’nin Türk kalmasını çok çok çok istemekten başka bir duygu yok ki, Trump’ın Arabistan ziyareti bende o olayı anlamaya çalışma isteği dahi yaratmadı.

 

 
Ama şimdi son olanlarla görüldü ki, Trump’ın Arap dünyası ile ilişkilerine çok dikkat etmek lazım ve bu olayın tamamı da Türkiye’yi etkilecek cinsten.

 

 
Şunu da söylemeliyim ki, şu ana kadar Katar’a uygulanan yaptırımların nedeni hakkkında anlaşılır ve tutarlı bir bilgiye rastlamadım.

 

 
Dolayısıyla bu konunun anlaşılması için Türk kamuoyuna çok daha iyi bir gazetecilik hizmetinin sunulması gerekir.

 

 
Mesela din devleti olan Katar neden aynı anda hem Sünni Müslüman Kardeşler’i hem de Şii Husileri desteklesin, bunu anlamadım.

 

 
Artık anlaşılan ve görülür olan bir şey var ama.

 

 
O da şu ki, Trump, ki, Trump’ın bir numaralı dış politika hedefi siyasal İslamcı radikal hareketlerin bitirilmesi, Suudi Arabistan’a eşi ve kızı ile ve tam bir atakla sadece 100 milyon Dolarlık silah anlaşması için gitmedi.

 

 
Ortadoğu’yu önemli ölçüde hakimiyeti altına alan radikal hareketlerin kökünü kazımak için Arap dünyasını mobilize etmeye gitti.

 

 
Siyasi olarak çok korupt olan Suudi Arap yönetimleri, ama, aynı zamanda siyasal İslam’a da çok karşılar.

 

 
Bu yüzden Trump Suudi Arabistan’la bu konuda sorun yaşamıyor ama anladığım kadarıyla Katar bazı konularda pragmatik davranarak radikal örgütlere tavizler veriyor.

 

 
Bu tavizler de bu radikal örgütlere güçlenme sağlıyor.

 

 
Trump bu yolu işte by pass etmek için Arap ülkelerinin Katar’ı dışlamasını sağladı.

 

 
Katar bizdeki mevcut hükümeti ekonomik olarak ayakta tutan ülke aynı zamanda.

 

 
Trump’ın kafasındaki Katar ve bizdeki hükümet bağlantısı ne durumda, var mı, ne kadar var, bu olayda Erdoğan da hedefleniyor mu, bilmiyorum.

 

 
Ama şu kadarı bilinebilir ki, Katar zora girdiğinde bu Türkiye’yi de etkiler.

 

 
Bu konuyu bundan sonra dikkatle takip etmeli Türk kamuoyu.

 

 
Ben de olayı anlamaya çalışıyorum ama dış basında dahi bu konuda fazla veri yok.

 

 
Bu arada…

 

 
Yazının başlığına gelirsem…

 

 
Sırasıyla…

 
Almanya bugün İncirlik’ten çekilme kararı aldı.

 
Bu karar sadece bu karar olarak hükümeti ve Türkiye’yi etkilemez.

 
Yani, Almanya İncirlik’ten çekilince birşey olmaz.

 
Ancak Türkiye dış politikada, dış politika alanının en üst ve primer aksından her zaman doğrudan etkilenir.

 
O aks Rusya-Almanya-ABD aksıdır.

 
Ortaya Almanya’yı yazdım…

 
Zira Almanya Rusya ile çok derin ilişkilere sahip.

 

 
Keza ABD ile de.

 
Ve, Rusya ile ABD de birbiri ile. (fakat bu üçü arasındaki yönetici akıl en fazla Almanlarınki)

 
Dünyadaki en önemli olaylarda bu üç ülke her zaman koordine olur.

 
Ve, bu 3 ülke en çok değeri birbirine verir ve birbirlerini dikkate alır. (bunun çok yönlü, tarihsel, siyasal ve psikolojik nedenleri var)

 
Ve, siz, Almanya İncirlik’ten çekilse ne olur dediğinizde Almanya’nın bu durumdan dolayı Putin ve Trump’ı size karşı nasıl yönlendireceğini anlamıyorsunuz demektir.

 
İşte akıllı ve Türkiye’yi yönetmeye ehil olabilecek bir hükümet dış politikada bir ülke ile kötü olduğunda, o ülkenin hangi başka ülkelerin bağlı olduğu bir düğümde oturduğunu ve bunun orta vadeli sonuçlarını anlayabilecek hükümetir.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan