Coca Cola 9 Mayıs'ta hayatımıza girdi bir daha da çıkmadı

Coca Cola 9 Mayıs'ta hayatımıza girdi bir daha da çıkmadı
9 Mayıs 2013 13:20

Atlantalı bir eczacı olan John Pemberton tarafından icat edilen içecek aslında ilk çıktığında patentli bir ilaç olarak piyasaya sürülmüştü ve alkol içermekteydi. Pemberton Avrupa’daki Vin Mariani’den esinlenmiş ve içeceği Coca şarabı olarak çıkarmıştı.

Ancak 1886 yılında Atlanta’da alkol yasağının başlamasından dolayı
içecekten alkolü çıkardı ve zamanın inanışlarına ve trendlerine uygun
olarak Jacob’s Pharmacy’deki sebilde bardağı 5 sent’ten satmaya başladı.
O zamanlarda karbonatlı suyun sağlığa iyi geldiğine inanıldığından
Pemberton da içeceğini satarken baş ağrısından morfin bağımlılığına
kadar birçok hastalığa iyi geldiğini iddia etti.

İçeceğin mucidi John Pemberton olsa da kendisi bu buluşunun
nimetinden pek yararlanamadı. İşadamı Asa Candler 1888’de John
Pemberton’ın ölümünden hemen sonra başından beri çok ortaklı olan Coca
Cola şirketinin biraz olaylı da olsa çoğunluk hisselerini satın aldı ve
şirketin kontrolünü ele geçirmeyi başardı. Asa Candler 1892’de ilk
şirketten bağımsız olarak The Coca Cola Company adlı ikinci bir şirket
kurdu. Bugün herkesin bildiği Coca Cola şirketi aslında bu ikinci
kurulan şirkettir. Dahası, 1886 yılında kurulan bu ilk şirketle ilgili
bütün belgeler 1910 yılında Asa Candler’ın emriyle yakıldı. Bütün bu
gelişmeler insanlarda 1888 yılındaki satınalmayla ilgili kuşkulara sebep
oldu.

Coca Cola’nın şişelenmesi fikri Asa Candler tarafından 1890 yılının
sonlarında ortaya atılmış olmasına ve şişelenmeye başlanmasına rağmen,
Candler zamanın koşulları gözönüne alındığında ürünün şişelenip bütün
ülkeye pazarlanması konusuna hiçbir zaman sıcak bakmadı. Nakliye
şartlarının zorluğundan dolayı üretimin lokal yapılmasının daha rantabl
olacağını düşündü. Ta ki Tennessee’li iki işadamının ısrarlarıyla
Candler’ı 1890’ların sonlarında ikna etmelerine kadar. Candler bu
projeye o kadar az inanıyordu ki şişeleme işini bu iki işadamına sadece 1
dolar karşılığında verdi. Proje yeni yeni piyasaya çıkan motorlu
nakliye kamyonları sayesinde çok başarılı oldu. Bu tarihten sonra Coca
Cola şirketi ürününü şurup halinde şişeleme şirketlerine verip ürünün
şişelenmesine başlandı. Bu sistem bugün dahi devam ediyor.

Coca Cola’nın daha önce hiçbir ürüne nasip olmayan dünya çapındaki bu
büyük başarısı, aslında ürün kalitesinin yanı sıra daha en başından
beri markalaşmaya ve reklama verdiği önem sayesinde gerçekleşti. Coca
Cola’nın ilk reklamları, ürünün piyasaya çıkmasından daha bir ay bile
geçmeden 29 Mayıs’ta Atlanta Journal’da çıkmaya başladı. İlk açıkhava
reklamı ise 1894 yılında Cartersville, Georgia’da şehri süsledi. Asıl
şaşırtıcı olan ise 1886 senesinde ürün daha piyasaya çıkarken dahi
ürünün isminin halkla ilişkiler kapsamında reklama uygun bir şekilde
karar verilmiş olmasıdır. Coca Cola ismi Pemberton’ın muhasebecisi ve
Pemberton tarafından içeceği oluşturan iki ana maddeden esinlenerek
verildi. Bunlar orijinal üründe yer alan kokain maddesini de içeren Coca
(koka) yaprakları ve ürüne aromasını kazandıran ve kafein kaynağı
olarak da kullanılan Kola yemişidir. Pemberton ve muhasebecisi
İngilizcede de “K” harfiyle yazılan Kola yemişinin “C” ile yazılan Coca
ile uyumunu beğenmediler ve Kolayı da “C” ile yazmaya karar verdiler.
Böylece “Coca Kola” olması gereken marka, yazım güzelliği ve görsellik
düşünülerek hepimizin bildiği “Coca Cola” ismine dönüştü.  Yani
markalaşma kaygısı 1886 yılında başlamıştı bile.

1915 yılına gelindiğinde ise Candler Coca Cola için özel bir şişe
tasarlanması fikrini ortaya attı. Candler’a göre öyle bir şişe
tasarlanmalıydı ki karanlıkta bile bu şişe diğerlerinden ayırt
edilebilmeliydi. Hatta kırık haliyle bile bunun bir Coca Cola şişesi
olduğu anlaşılabilmeliydi. Şişeleme firmaları arasında bir tasarım
yarışması düzenlendi. Yarışmayı kazanan Earl R. Dean ilk başta isimde de
olduğu gibi iki ana hammadde olan koca yaprağı ve kola yemişinin
şekillerinden esinlenmek istedi ve kütüphaneye giderek bu ürünlerin
şekillerini öğrenmek istedi. Bu isteğine ulaşamayan Dean o sırada kakao
kapsülünün şeklini gördü. İşte kakao kapsülünden esinlenen Dean bugün
“contour bottle” diye bilinen şişeyi yarattı. Gerçekten de bu şişe
Candler’ın hayal ettiği gibi Coca Cola’nın sembollerinden biri oldu ve
bugün bile markaya değer katmaya devam ediyor (karanlıkta veya kırılınca
bile).

Orijinal formülünde bulunan kokain maddesini 1903 yılında formülden
çıkaran Coca Cola 1904 yılı başından beri, taze koka yaprakları yerine
işlenmiş ve kokain maddesi alınmış koka yaprakları kullanıyor. Coca
yapraklarının işlenme işi ise Stepan şirketi tarafından yapılıyor. Coca
Cola’ya çalışan bu şirket ABD’de koka yaprağı işleme lisansı alabilmiş
tek şirket olma özelliğini devam ettiriyor. Coca Cola şirketi yaklaşık
110 yıl önce kokain maddesini çıkarmış olsa da günümüzde kullanmış
olduğu kafein ve şeker miktarı yüzünden diyetisyenlerin tepkisini
çekiyor. Coca Cola 330ml’lik bir kutusunda bulunan yaklaşık 10 çay
kaşığı şeker ile Amerika’daki obezitenin başlıca nedenleri arasında
gösteriliyor. Ayrıca bazı araştırmalar kadınlardaki yaşlılığa bağlı
kemik erimesi ile uzun süreli ve düzenli Coca Cola tüketiminin
bağlantılı olduğunu gösterdi.

Bugün 48 milyar dolar cirosu, 9 milyar dolar net karı ve 146.200
çalışanıyla Amerikan rüyasının dev bir simgesi haline gelen Coca Cola
şirketinin başında Muhtar Kent bulunuyor. Dünyadaki en saygın
insanlardan biri kabul edilen ve bir Türk vatandaşı olan Kent’in adım
adım yükselişini izleyen bütün Türkiye kendisiyle gurur duyuyor.