Yeni sömürü fabrikası: Çağrı merkezleri!

Yeni sömürü fabrikası: Çağrı merkezleri!
30 Ekim 2022 11:48

Çağrı merkezi çalışanları ağır çalışma koşullarından şikayet ediyor.

 
Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, “Çağrı merkezleri, ağır sömürü ve çok yönlü güvencesizlik koşullarında yeni yüzyılın fabrikalarıdır” derken çağrı merkezi çalışanları koşulların ne kadar ağır olduğunu ‘Günlük yemek ücretimiz 25 TL’ diye özetliyor.

Giderek derinleşen ekonomik kriz nedeniyle çağrı merkezi çalışanları da zor durumda. Zorunlu mesailere tabi tutulduklarını ifade eden işçiler promosyon haklarının ödenmesini ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyor.

Çağrı Merkezleri Derneği’nin 2021 yılı verilerine göre, Türkiye’de 168 bin kişi çağrı merkezlerinde çalışıyor. Müşteri temsilcisi olarak çalışanların yüzde 67’si kadınlardan oluşurken, çalışanların yaş ortalaması 28’e denk düşüyor.

Cumhuriyet konuya ilişkin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir ve çağrı merkezi çalışanları ile konuştu.

Çağrı merkezlerinin son dönemin en belirgin “istihdam” alanlarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, “Çağrı merkezleri, kendi dönemlerinin sembolleri haline gelmiş olan dokuma tezgahları ve otomobil fabrikaları gibi, kapitalizmin son döneminin sembolleri haline geldiler. 21. yüzyılın başında çağrı merkezleri, son otuz yılın ‘bağımsızlaşan’, ‘özgürleşen’, ‘bürokratik ve hiyerarşik yapılanlardan kurtulan’ ve ‘zorunlu bir zamana ve mekana sıkışmaktan azade’ emek üzerine yürütülen tartışmaların yetersizliğini net sergiledi. Dolayısıyla, çağrı merkezleri, ağır sömürü ve çok yönlü güvencesizlik koşullarında yeni yüzyılın fabrikalarıdır” dedi.

 

 

‘AĞIR YARALAR AÇIYOR’

 

 

Bu alanda eğitimli ve genç işgücünün yoğun olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Çağrı merkezlerinde çalışmak yoğun ve stresli çalışma koşulları demek, yüksek işgücü devri demek ve kariyersizlik, geleceksizlik demek. Çağrı merkezi çalışanları ayrıca hem fiziksel hem ruhsal sağlığı tehdit edici çalışma koşullarıyla karşı karşıyalar” diye konuştu.

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, “Çağrı merkezinde çalışmak, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ağır yaralar açıyor” ifadelerini kullandı.

 

 

‘HER ŞEYE ZAM GELİYOR’

 

 

5 senedir çağrı merkezi çalışanı olarak görev yapan Ö.B., “Her gün her şeye zam geliyor. Hayat giderek pahalılaşırken ihtiyaçlarımızı gidermekte güçlük çekiyoruz. Promosyon ödemeleri için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Pandemiyle beraber evden çalışmaya başladık ve bu bizim çalışma koşullarımızı daha da zorlaştırdı. Çok stesli bir işimiz var günde ortalama 90 kişiyle görüşme sağlıyoruz” dedi.

 

 

‘TAVUK DÜRÜM BİLE ALAMIYORUZ’

 

 

9 yıldır çağrı merkezi çalışanı olarak çalışan G.D, ise çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. G.D., “Bir süredir evden çalışıyorum, evden çalıştığımızda elektrik kesintileri internet kesintileri yaşanabiliyor. Bu sorunlar nedeniyle ücretlerimizde kesintiler yaşanıyor. Çağrı merkezi çalışanlarının bir beklentisi var o da promosyon ödemeleri. Banka tarafından kurumlara verilen promosyonlar bizlere verilmiyor. Evet yasal bir zorunluluk değil ancak biz nasıl müşterileri memnun etmek için çabalıyorsak karşılığını görmek istiyoruz” dedi.

Çalışma saatlerin de düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan G.D., “Yemek ücretlerimiz günlük 25 TL. Şu anki yaşam koşullarını göz önüne alınca bu parayla tavuk dürüm bile alamıyoruz. Bu konuda da iyileştirme talep ediyoruz” diye konuştu.