TSK’nın planını Allah bilir
26 Mart 2013 01:20

Vatan Gazetesi’nin, “İşte, TSK’nın çekilme planı” başlıklı haberine göre TSK kaynakları şöyle demiş…

Safile USUL H&H YORUM

”Çekilme sürecinde hükümetin tutumuna uyumlu hareket edilecek ve PKK’lılara müdahale edilmeyecek. Ancak çekilme sırasında hükümetin iradesine TSK’nın uyumu noktasında, hükümetin boşluğu doldurması bekleniyor. Bu boşluğun nasıl doldurulacağını hükümet belirleyecek.”
Burdan anlaşılan şu ki, TSK da Hükümet’ten yasal bir kalıp ve güvence istiyor.

Verilen mesaj bu sanırım.

Bu arada başlığa bakıp da sakın, TSK, PKK geri çekilirken operasyon yapar demek istediğim gibi bir anlam çıkarmayın. Ki, zaten PKK çekiliyor diye birşey yok.

“TSK’nın planını Allah bilir” başlığını ben genel ve her türlü duruma ilişkin olarak söyledim.

Biraz da gülerek attım başlığı.

Devam edeyim.

TSK Hükümet’ten yasal güvence istiyor anlaşılan ve ne ilginç ki, BDP’li Gültan Kışanak da şöyle demiş CNN-TÜRK’ün haberine göre…

“Mevcut yasalarda Öcalan yasa dışı bir örgüt lideri olarak görülüyor. Bununla kim niye görüşüyor diye bir savcı çıkıp dava açarsa ne yapacağız. Bunun için yasal güvence istiyoruz, sürecin yürümesi için bu çok önemlidir.”

Herkes Hükümet’ten yasal güvence istiyor görüldüğü gibi.

Hükümet bir yasal güvence verir elbet. Eli kulağındadır. (bu cümlenin sonunda da gülme işareti var)

Bugünlük bu konuyu kapatayım şimdi, unutmadan ve daha da gecikmeden aktarmak istediklerim var.

1-Geçtiğimiz 23 Mart Cumartesi günü Wall Street Journal’de şunu okudum:

“CİA, Suriyeli muhalifleri Türkiye üzerinden destekliyor. WSJ’e bilgi veren bazı ABD yüksek bürokratları CİA’in amacının Suriyeli muhalifleri Esad’a karşı güçlendirmek olduğunu bildirdi. Yine aynı kaynaklara göre CİA ilk etapta Suriyeli muhalifler arasından seküler alanları seçiyor çünkü CİA İslamcı isyancıların eline silah geçmesini tehlikeli bulunuyor. Öte yandan, yine aynı kaynaklar CİA’in Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere istihbarat sağladığını da açıkladılar.”

Size yorumsuz aktardım. Fakat Türkiye’nin başka bir rejimi yıkmak için yine bir başka ülkenin operasyonel üssü olduğu artık dünyaya da alenen yayılmış vaziyette.

2-Dün (pazar) bizdeki gazetelerde, “İsrail Esad’ı vurdu” flaş flaş diye spot haberler okuyunca hemen Avrupa basınına baktım.

Ya, Allah aşkına yine böyle bir haber veren yoktu.

Onun yerine ne vardı?

“Suriye sınırında karşılıklı silah atışı” şeklinde haberler vardı.

Şimdi…

Bir sınırda karşılıklı silah atışı ile İsrail Suriye’ye saldırdı arasında milyon ton fark var.

Yoksa böyle haberler verince Tayyip Bey bizi sever hissi nedeniyle mi komik oluyorsunuz?

Yetişkin insanlara yakışır mı bu?

Yetişkin insanlara çocuklaşmak yakışır, biri sevsin diye garip hareketler yapmak vs. vs. yakışır…

Ama yetişkin gazetecilere Başbakan bizi sevsin diye yanlış haber manşeti yakışmaz, di mi?

3-Bugünkü son notum da şu; Rusya İsrail-Suriye-İran-ABD ekseninde hiçbir açıklama yapmadı ve sessiz şu anda son durumlara ilişkin olarak ancak Esad Hükümeti geçtiğimiz pazar günü bir reform programı oluşturmaya başlamış. Bunu Suriye Haber Ajansı Sana’da okudum. Haberde deniyor ki, “Suriye Ulusal Diyalog Forumu ulusal siyasi partilerle ve siyasi figürlerle bir araya gelerek bir reform paketi oluşturma hazırlıklarına başladı. Bu kapsamda anayasa ve seçim kanunları da reforme edilecek.”

Bu haber bana Rusya’nın stabil bir biçimde Suriye içindeki süreci yönettiğini ve reform yöntemlerine yoğunlaşacak kadar Suriye iç güvenliğini kontrol altına aldığını düşündürüyor.

Muhalif Suriye Ulusal Konseyi’nin başkanı Galyun’un yaklaşık 8 ay önce istifasından sonra, üye El Hatip’in de dün istifa ettiği haberi yansıdı basına. Bu durum da Suriyeli muhaliflerin belli bir tutma noktasına gelmeyeceğini gösteriyor.