Tayyip'te ses var ama görüntü yok

Tayyip'te ses var ama görüntü yok
26 Haziran 2012 11:16

Türkiye’nin uluslararası alanda sürekli onuru kırılıyor. Olay olduğu an esip gürlüyor, “asarız, keseriz, yakarız” diyor İş icraata gelince hiçbir şey yapılmıyor, sonuç hüsran oluyor!

10 yıllık AKP iktidarında Türkiye’nin başına uluslararası alanda gelmedik kalmadı. Yeri geldi K.Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirdiler. Yeri geldi silahsız Türk vatandaşlarını îsrail yolunda öldürdüler. Her defasında AKP’liler esip gürlediler, bol bol yaygara yaptılar…

Bu 3 gün sonra unutulur TERÖR belasıyla ilgili “Bıçak kemiğe dayandı. PKK’yı bitireceğiz” diye ahkam kestiler… Ama hiçbir olayda sonuç değişmedi… 2-3 gün veryansın ettiler, sonra da hem unuttular, hem unutturdular, başka bir olayla gündem değiştirdiler. Şimdi Suriye işinde de böyle oluyor.

1 pilotumuzun postalı bulundu

KAYIP pilotlarımız Yüzbaşı Gökhan Ertan ile Teğmen Hüseyin Aksoy’u arama çalışmaları sürüyor. 1 pilotun postalına ulaşıldı…

Tarih: 4 Temmuz 2003 ABD, Türk askerinin başına çuval geçirdi. K.Irak’ın Süleymaniye kentinde Türk askerine yapılan hareketi, yıllardır unutamadık. AKP o “zaman “intikamımız alınacak” dedi, ama “fos” çıktı…

Tarih: 31 Mayıs 2010

İsrail, Mavi Marmara’da 9 Türk’ü öldürdü. Gazze’ye insani yardım taşıyan gemimize, İsrail askerleri saldırdı. 9 Türk hayatını kaybetti. “Hâlâ israil’den özür bekliyoruz ama dileyen yok.

Tarih: 19 Haziran 2012
Daha geçen hafta Dağlıca’da 8 şehit verdik. Erdoğan her seferinde “Bu iş bitti” dedi. Ama ne terör bitti, ne şehitler…

Tarih: 20 Haziran 2012
AKP’nin yanlış Suriye politikası ilk acı meyvesini verdi. Komşu Suriye bizi arkadan vurdu. Suriye keşif uçağımızı düşürdü. Şimdi yine atıp tutuyoruz ama bu olay da unutulup gidecek.

“Kuru-sıkı” tehditler! Başbakan bugün AKP Meclis Grubunda gürleyecek ve Suriye’nin düşürdüğü uçak konusunda: “Türkiye uluslararası düzeyde tüm meşru haklarını korumaya kararıdır” gibisinden hamasi lâflar söyleyecek. Başbakan’ın belâgati malûm. Hararetli konuşur, dinleyenleri etkiler. Fakat dünya işleri etkili söz sanatıyla yürümüyor. Başbakan, orta sahada iyi top çeviren, fakat bir türlü gol atmayı beceremeyen, yeteneği sınırlı futbolculara benziyor, bir türlü sonuca gidemiyor! Türkiye zor günler geçiriyor.

Başbakan Erdoğan’ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik, biber
gibi acı, taş gibi sert sözlerinin hepsinin “kuru-sıkı” olduğu
anlaşılıyor! Tayyip Bey’in bugünkü grup konuşması, dileriz sadece
hamaset yüklü boş lâflardan ibaret kalmaz. Askeri uçağımızı, hiçbir
uyanda bulunmadan haince vurup düşüren Suriye’ye karşı yapacak bir
şeyimiz var mı, yok mu? Olayı sineye mi çekeceğiz? Hep beraber
göreceğiz!

Hele dış politika… Tam anlamıyla bir fiyasko! Bu fiyaskonun mimari Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu… Bakan Bey, sadece Suriye konusunda değil, Türkiye’nin bütün dış ilişkilerinde devletten çok kendi kişisel politikasını sergiliyor, izlediği bu strateji ile “Komşularımızla sıfır sorun” derken ülkeyi savaşın eşiğine getirmiş bulunuyor. Suriye’nin, askerî keşif uçağımızı düşürmesi ve iki pilotumuzu şehit etmesi karşısında Başbakan ve Dışişleri Bakanı, sadece bir “nota” vermekle yetiniyor.

Küstah Suriye geri adım atmadı

Dışişleri Sözcüsü, “egemenliğimiz ihlal edildi, vurduk” dedi ve ekledi: “TÜRK jetini füzeyle değil, uçaksavarla düşürdük. Türklerin ihlali karşılıksız bırakılamazdı. Egemenliğimiz ihlal edildiği için vurduk.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Bir Türk uçağına saldırı kabul edilemez. Hükümetin tüm girişimlerine destek veririz. Bize zirvede sadece medyadaki bilgiler aktarıldı” dedi…