Saat 0: Reagan’dan Obama’ya kontralar
7 Temmuz 2012 22:31
Ernesto Cardenal, Nikaragua’lı Katolik Marxist devrimci şair, Saat 0, adlı 1960 yılında yazdığı destanında Latin Amerika’nın acı dolu tarihine ışık tutuyordu:
Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM
………………
ve polis halkın üstüne ateş açmıştı
ve Managua makineli tüfeklerin hedefindeydi
çukulatalı pasta görümündeki saraydan…
ve çelik miğferliler sokaklarda devriye geziyorlar….
Bekçi! Saat kaç?
Bekçi! Saat kaç?
Ve yıl 1987 Nikaragua’dayım ve bir volkana yaslanmış baş şehri Managua’dayım. Makineli tüfekler 1979da yapılan bir devrimle kovulmuş ve Sandinistler 1984 de yapılan, tüm dünyadan demokat gözlemcilere göre adil seçimle yönetimde, ancak ABD gözlemcileri olmasa da bu seçime karşı ve makineli tüfeklerini komşu ülkelerde konuşlandırmış ve bunlara tüm dünya kontralar diyor. Bunlar her türlü silahlandırılıyor, hatta Amerikan kongresinden sözüm ona gizli. Bu İran üzerinden bile yapıldı ve tarihe İrankontragate olarak geçti. A.B.D Nikaragua’nın limanlarına mayın döşedi ve bu yüzden Uluslararası Mahkemede mahküm oldu.
Ve aylardan Nisan sanki Neruda’nın Halk adlı şiirindeyim:
‘Zulüm, acı, ölüm, şu bu
bir anda gizlerse de tohumu,
ölmüş gibi görünürse de halk,
döner gelir elbet bir gün nisan ayı,
kavuşur baharına toprak,
kızgın eller dağıtır atar ağır havayı,
Ölümün içinden yeşerir yaşamak.’
A. Kadir çevirisi. (Asıl Adalet 1960).
Bir süre ABD de yaşayan Kuba’nın ulusal kurtuluş kahramanı Jose Marti dediği gibi ben de Canavarın İçinde yaşıyordum oradan Sandinist devrimini görmeye ve gönüllü çalışmaya bir grupla birlikte gelmiştim. Biz gelmeden az önce canavar bilhassa bir enternasyonelist genç mühendis ABD vatandaşını kontralara öldürtmüştü. Bu ABD vatandaşı dayanışmacılara uyarı idi. Augusto Cesar Sandino ulusal bağımsızlık için savaşmış bir gerilla lideriydi, onun bıraktığı yerden kendilerine Sandinist diyen devrimciler mücadeleye devam edip ve çeşitli fraksiyonlar aralarında birlik sağlayarak baskıcı emperyalist destekli rejimi yıkmışlar yeni bir Nikaragua kurma yolunda uğraş veriyorlardı. Sandinistler oranın Kemalist ulusal sol devrimcileriydiler. ABD para ve silah ile kontraları kurmuş ve bir takım eski devrimcileri de Eden Pastora gibi dönek olarak kullanıyordu. ABD Başkanı Reagan bize dayı diyene kadar devam edecek demişti. Managua’dan Esteli’ye geçip orada yeri toprak kaplı bir külübede oğlu ve gelini kontralarla savaşan iki küçük torununa bakan bir Sandinist anneanne ile bir duş perdesi ile ayrılmış köşede bir yatakta yedi hafta kaldım. Bu kasaba kontra ateşine çok yakındı zaman zaman çatışma sesleri duyuluyordu.
Sandanist anneanne Miriam ve Yuri mi amigo chicito
Silivri Toplama Kampında kontrgerilla’nın bir tutuklusu olan Mustafa Balbay, Tarihin Arka Odası Amerika (2005) adlı kendi terimi ile gezinceleme yazılarında şunu yazmış: ‘Nikaragua gençlik yıllarımın Sandinolarıyla karşılasaydı beni keşke, Ama zengin mi zengin bir doğanın ortasında fakir mi fakir insanlarıyla karşıladı beni’ Yiğenim Çin’den attığı kart ile gezilerinin, yazdıklarının ve düşüncelerinin tutuklanamadığını kitabının dünyanın uzak bir köşesinde kendine rehber olduğunu yazıp, Mustafa Balbay köşesinde belirttiği gibi duygulandırmıştı.
Konumuz Nikaragua devriminin güzel yönleri ve sorunları değil bizlerin de yakınan tanıdığımız kontrgerilla
Sandinistlerin kültür bakanlığını da yapan Ernesto Cardenal 83 yaşında İstanbul’a bir konuşma yapmaya geldiğinde Gökhan Gençay’ın Birgün gazetesinde 1 Şubat 2008de yayınlanan görüşmesinde şöyle bir soru ve cevaplar geçmiş:
Peki Türkiye solu dışarıdan nasıl görülüyor, sizin bu konudaki değerlendirmeleriniz nelerdir?
Türkiye solu hakkında da hiç bilgim yok. Aldığımız, ulaştığımız bilgilerin çoğu ABD üzerinden gelen bilgilerden ibaret. Dolayısıyla, ancak onların ilgisini çeken konuları öğrenebiliyoruz.
Kürt sorunu üzerine de mi hiç bilgi aktarımı olmuyor Nikaragua”ya?
Hayır, pek bir bilgim yok. Elimize ulaşan bilgilerin çoğu da yanlıştır zaten. Dünyayla ilgili bilgi aktarımının tek merkezi NY Times”dır, der Chomsky. Okuduğumuz bütün haberler, onların bizim okumamızı istediği haberler.
Ernesto Cardenal’ın bu soru cevapta dikkatimizi çeken bilmediğini açıkça söylemesi ve kültürel emperyalizme ışık tutması. Ayrıca da New York Times’dan al haberi demesi.
Ve dediği gibi 21 Haziran 2012 de New York Times, CIA’nin aynı Nikaragua’da ki gibi Suriye’ye karşı Türkiye’den kontrgerilla faaliyetleri düzenlediğini bildirmiştir. Bunu The Guardian adlı İngiliz gazetesinin baş sahifeden 23 Haziran 2012 de verdiği haber izledi. Bu haberde de Türkiye’den Suriye’deki kontralara silah dahil her türlü yardımın şık İtalyan ayakkabılı, designer gömlekli, pahalı silahlı ve saygı kurallarını hiçe sayanlarca verildiğini ve daha bir çok detayı üç sayfada anlatıyordu. Bu kontraların maaşlarının da döviz olarak Suudi Arabistan ve Katar tarafından karşılandığı haber edilmişti.
‘Obama Suriye’ye Marş Marş emrini McCain’den mi alıyor?’ ve ‘Obama’nın Reagan’dan aldığı Kopya- Özgür Suriye Ordusu Şimdi Onun Kontraları’ adlı yazılarında Scott Creighton, American Everyday sitesinde Obama’ya karşı seçimi kaybeden ABD Cumhurbaşkanı adayı John McCain’e göre ‘Teröristleri silahlandırmak sonra onların vahşi saldırılarını işgal için bahane olarak kullanıp darbe yapmak A.B.D için insancıl bir gelenek.’ diye yazmış.
Kontragerillanın ülkemizdeki ilk adını Ziverbey Zihni Paşa Köşkünde duyan İlhan Selçuk ve Ferit İlsever daha sonra yine bir konragerilla tertibi olan Ergenekon’la sanki kontragerilla tasviye ediliyormuş gibi kırk yıl sonra tekrar tutuklandılar. Ferit İlsever bu konuda en kapsamlı kitabı yazdı. ‘Amerika’nın Derin Devleti’ kuruyor- başlığı altında adım adım kurulmasından günümüze tüm ana faaliyetlerini belgelere dayanarak üç ciltte anlattı. Bu kitabı (Kontrgerilla I,Aralık 2008) Suriye konusuna da olaylar savaş çığırtkanlığı aşamasına gelmeden çok önce şu satırlarla ışık tutuyor. ‘ 1980 öncesinde MİT insiyatifiyle ve solun bölünmesi amacıyla kurulan PKK, 80 sonrasında Suriye’de üstlenmiş ve Muhaberat’ın denetimine girmişti. PKK, 1984’ten sonra Türkiye’nin ABD dayatmasıyla Suriye’de Müslüman kardeşler irtica hareketini desteklemesine yanıt olarak terör eylemlerine başladı ve giderek ayrılıkçılığı derinleştirdi. A.B.D’nin Suriye’deki irtica terörünü Türkiye üzerinden örgütlemesinin faturası bize terör olmuştu.’
Türkiye’deki Kontrgerilla ve sözcüleri artık 0 sorun diyerek Suriye’ye kontrgerilla ihracatına başladı.
Kontrgerilla ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde insanları birbirine düşürttü ve binlerce kişiyi öldürttü.
New York’lu müsik grubu The Fugs, ‘CIA Man’, yani ‘CIA Herifi’ adlı şarkılarında bu durumu çok güzel dile getirmişler:
Kim düzinelerle (kontr)gerilla yetiştirir?
Kim onları acemi kuzenlerini öldürtmeye yollar?
..iktiğimin herifi!
CIA Herifi!
Nikaragua’lı şair Servantes Fernando Gordillo’dan Ataol Behramoğlu (Kardeş Türküler 1990) çevirisiyle:
ÖLÜ
Ölü, ölü
Destek olacak silahına devrimcinin
Koruyacak kalabalığın sesini
Yol gösterecek sabanına köylünün
Ölü…
Ona kim engel olabilir?…
Mustafa Kemal ne demişti:
Ya İstiklal Ya Ölüm!
7 Temmuz 2012, Brighton, İngiltere.
Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı