Reyhanlı'da patlatılan otomobilin elektronik sistemi devre dışı bırakılmış

Reyhanlı'da patlatılan otomobilin elektronik sistemi devre dışı bırakılmış
9 Ağustos 2013 12:47

Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat’ta meydana gelen ve 18 kişinin öldüğü, 24 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıda aracın sınır kapısına gelmeden patlamaması için tüm elektronik sisteminin devre dışı bırakıldığı anlaşıldı.

Davası, Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan bombalı
saldırının ayrıntıları ortaya çıkıyor. Aracı patlama noktasına
getirmekle suçlanan Suriyeli 33 yaşındaki Yusuf Bakır, iddianamedeki
ilgili bölümde patlatılan aracı Cilvegözü Sınır Kapısı’na nasıl
getirdiklerini tüm detaylarıyla anlattı. Araçta bomba olduğunu
bilmediğini ileri süren Bakır, köylüsü ve akrabası olan saldırının bir
numaralı firari sanığı 25 yaşındaki Wael Shıkh Rahım’in ısrarı üzerine
aracı kullandığını ancak tüm elektronik sisteminin devre dışı olduğunu
kaydetti.

Bakır, ifadesinde şunları anlattı:

“Wael, kendisini Türk kapısına kadar yetiştirmemi istedi. Ben kendi
aracımla götüreyim dedim.
‘Bu araçla gitmem gerekiyor’ dedi. Yemeğe
davetli olduğumu, kendisine başka bir şoför bularak Türkiye’ye göndermek
istedim. Bu kez de
‘Çok sürmeyecek, hemen dönersin’ dedi. Ayrıca,
‘Aracın evrakları eksik, kontrollerden rahat geçebilmek için eşin de
gelsin’ dedi. Hareket ederken de kendisinin alkollü olduğunu belirterek
aracı benim kullanması istedi. Yola çıkınca da aracın arızalı olduğunu
belirterek
‘Yavaş yavaş, dikkatli bir şekilde kullan’ şeklinde talimat
verdi. Yolda sıcak olunca camları açmak istedim. Cam otomatiklerinin
arızalı olduğunu söyleyerek açtırmadı. Gümrük kapısına gelmeden 1’inci
giriş noktasında bekleyen Suriye Hür Ordusu’nun görevlileri aracın arka
bagajını açarak kontrol ettikten sonra aracın iç tarafına baktı. Bayan
olduğunu görünce detaylı bir arama ve inceleme yapmadan geçmemize izin
verdi. Park yerine varınca araçtan önce arka koltukta oturan eşim
Zübeyde indi. Sonra Wael inerek park yerin hemen karşı tarafında
kamerayla çekim yapanlara bakıp, döndü. Wael’e aracı stop edemediğimi
söyledim. Torpido kapağını açarak bir düğme gösterip oraya basıp stop
ettirmemi istedi. Sonra radyoyu kapatamadım. Wael direksiyonun altındaki
bir düğmeye uzanıp ‘Bu düğme de aracın elektriğini keser’ diyerek
kapattı. Araçtan inerken de
‘Merkezi kilit sistemi de arızalı, kapıları
düğmelere basarak kapat’ dedi.”


Wael’in kendisini gümrük kapısına götürme karşılığı 25 bin-30 bin
(225-270 TL) Suriye parasını vereceğini söyledini ileri süren Bakır,
“Ancak kendisini gümrük kapısına bıraktıktan sonra bir daha görmedim.
Sadece televizyondan duyduğum patlamadan sonra beni aradı. Patlama
olduğunu söyledi. Ben de kendisinin bu patlamayla ilgilisinin olup
olmadığını sordum. Aracıyla Türkiye’ye geçtiğini söyledi. Getirdiğim
aracın patladığını gözaltına alınınca öğrendim. Araçta bomba olduğunu
bilmiyordum. Patlamadan sonra 2 kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptım. Böyle
bir eylemi bilerek yapsaydım Türkiye’ye gelemezdim”
diye konuştu.

Davanın iddianamesinde 6 sanık hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu ile 10 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.