‘İki haftada unutulduk’

‘İki haftada unutulduk’
15 Nisan 2023 09:01

Hatay Antakya’da yıkılan Elit Apartmanı 140 kişiye mezar oldu. Mustafa ve Cansu Kavlak çifti de enkazda can verdi. Mehmet Kavlak, “Ağabeyimi kurtarmak için çabaladım elimden bir şey gelmedi. O kadar can gitti, 2 haftada unutulduk” dedi.

 

Fotoğraf: Reuters

 

 

Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre Kahramanmaraş merkezli depremlerin en çok vurduğu yerlerden Antakya’daki Elit Apartmanı’nda yaşamını yitiren 140’tan fazla kişinin içinde 37 yaşındaki Mustafa Kavlak ve 6 aylık eşi Cansu Kavlak (28) da vardı. Mustafa Kavlak’ın annesi Fatma Kavlak, kardeşi Mehmet Kavlak ve Cansu Kavlak’ın kardeşi Cansel Dinçer, depremden sonraki süreçte neler yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı.

 

 

‘MADENCİLER ÇOK ÇALIŞTI’

 
Fatma Kavlak (Mustafa Kavlak’ın annesi):

 

Deprem gecesi eşimle Antakya Emek Mahallesi’ndeki evimizdeydik. Ağır hasar alan binamızdan çıkar çıkmaz çocuklarımı aradım. Küçük oğlum Mehmet’e ulaştım ancak Mustafa ve Cansu’ya ulaşamadım. Mustafa abisinin evine gitti ve beni arayıp “Anne, abimin evi yok” dedi. Kahrolduk. İki gün kimse gelmedi, sadece bekledik. Evin enkazı tamamen molozdu. İlk günler çok fazla ses geliyordu içeriden. Üçüncü günden sonra azaldı. Üçüncü gün beşinci katta oğlumun yan dairesine girdiler, “Yan tarafta benim oğlum var, oraya da bakın” dedim, dinletemedim. Beşinci günün gecesi oğlum ve gelinime ulaşıldı. Bina çabuk yıkıldığı için yatakta yakalanmışlar. Yeni bina, depreme dayanıklı diye seçmişlerdi. En çok madenciler çalıştı. Onlar ne zaman birisini çıkarsa AFAD o zaman gelip fotoğraf çekilip gidiyordu. Çevremiz geniş olduğu için şehirdışından iş makineleri ayarladık, AFAD el koydu, binamıza gelmesine izin vermedi. Bilirkişi olan kişilerle konuştuk. “Bu binaya tersten yanlış girilmiş. Doğru yöntemle daha kısa sürede daha çok kişiye ulaşılabilirdi” dedi. Evlatlarımızı deprem öldürmedi, çürük binalar öldürdü. Hâlâ ne olduğu bilinmeyen kayıplar var.

 

 

‘17 SANİYEDE YIKILDI’

 
Mehmet Kavlak (Mustafa Kavlak’ın kardeşi):

 

“Gece vardiyasında çalıştığım için genelde 04.20 gibi evden çıkıyorum. Tam çıkıyordum ki sarsıntı oldu, alışık olduğumuzdan ilk başta önemsemedim. Ailemi açık alanda duran bir minibüse yerleştirip abimin evine gittim. Gördüğüm manzara… Bir süre anneme söyleyemedim. Öğrendik ki 5 yıllık bina 17 saniyede yıkılmış. Abim melek gibi bir insandı. Öğretmendi. Bana da hem abi hem baba oldu. Sorumlu olan herkesin ceza almasını istiyoruz. Yetkililer sesimizi duysun istiyoruz. O kadar can gitti, iki haftada unutulduk.”

 

 

‘AFAD YETERLİ EKİP YOK DEDİ’

 
Cansel Dinçer (Cansu Kavlak’ın kardeşi):

Depremi duyunca aradık ama ablamlara ulaşamadık. Biz bölgeye gittiğimizde sandık ki kurtarma faaliyetleri başlamış olacak. Kimse yoktu. Sonrasında vinç bulundu, ona da izin verilmedi. Telefonlar bile çekmiyor. Tam bir çaresizlik hali. Beşinci gün akşama doğru bulduk ablamları. Rönesans Rezidans da bizim mahalledeydi. Orada bulunan AFAD yetkililerinden yardım istedik. ‘Yeterli ekip yok, sıra sıra geliyoruz” yanıtını aldık. Ablam 6 aylık hamileydi. Kızları olacaktı, adını da Almila Gökçe koyacaklardı. Bu sürecin peşini bırakmayacağız. Yapı denetim şirketinden müteahhitlere kadar herkes cezasını çekecek.