İstanbul’un önemli ilçelerinden Şişli’de yerel seçime yaklaşık 11 gün kala, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı Şehir Plancısı Resul Emrah Şahan, halka yönelik saha çalışmalarını sürdürüyor. Şahan, ekonomik krizin halkın ana gündemi olduğunu ve kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra, belediyenin her aşamada masada olacağını vurguladı.

 

 

İstanbul’da sonuçların en çok merak edildiği illerden biri olan Şişli’de seçim yarışını değerlendiren Şahan, Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada, saha izlenimlerini ve projelerini aktardı. Özellikle ekonomik krizin herkesin ortak sıkıntısı olduğunu belirten Şahan, insanların çözüm ve vaatler hakkında net bilgi almak istediklerini ifade etti.

 

‘YOKSULLUK KRİZ SEÇMEN HAVUZLARINI PATLATTI’

 

 

- Saha çalışmalarınızda seçmenden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

“Siyasi partilerden bağımsız söylüyorum sahada duyduğumuz tek şey var o da herkesin ortak sıkıntısı olan ekonomik kriz. Çok derin bir yoksunluk içerisindeyiz. Son bir yılda Türkiye ultra zenginlerin en fazla oransal olarak en fazla artığı ülke oldu. Orta sınıfın yok olduğu, yoksulluğun ve derin yoksulluğun daha da arttığı bir dönem yaşıyoruz. Dolayısıyla sokakta ilk duyduğumuz şey bu oluyor. İnsanların bizlerle konuşmalarında yoksulluğa ilişin ne konuşup ne vaat ettiğimizi ve bu zorluklarla nasıl mücadele ederken ne fayda sağlayacağımızı duymak istiyorlar.

Türkiye’de siyasi seçmen havuzunun patladığını düşünüyorum. AK Parti, CHP veya DEM Parti seçmeni yok artık. Yoksulluk, kriz ve çıkmaz bu havuzları patlattı. Aynı başlıklar üzerinden insanlar birleşiyor bunun üzerinden gerçek, somut bir şey duymak istiyor.”

 

 

‘ZORLUĞUN FARKINDAYIZ, FAKAT YAPABİLİRİZ’

 

 

- Şişli’nin problemleri ve bu sorunların çözümüne ilişkin ürettiğiniz projeler neler?

Trafik, kentsel yoğunluk ve deprem. Bunların hepsi İstanbul’un sorunları. Şişli problemleri İstanbul’dan bağımsız değil. Ama hepsinin ötesinde tabii ki yoksulluk, yurttaşın kırılganlığı da söz konusu. Bir İstanbul Şişli’ye geliyor ve buradan geçiyor. Şişli’nin kendi potansiyeli olan merkezi pozisyonda. İstanbul’daki merkezi pozisyonu Şişli’nin kendi sorunlarını çözme açısından ciddi bir avantaj. Şişli’nin trafik sorununu çözmeyi konuşacaksak, İstanbul’un makro ulaşım politikasıyla ‘Şişli nereye oturacak?’ onu konuşacağız. Deprem konusunda da bu aynı şekilde geçerli. Şişli bu konuda öncülüğü ve liderliği alabilecek kapasitede ve değerde bir ilçe. Burada pek çok toplumsal kesim ve inanç bir arada kardeşçe yaşıyor. Gerçek halkçı politikaları yerel yönetimler hayata geçirebilir. Bürokrasinin, statükonun, belediyelerin, kamunun bütün oluğunu bilerek söylüyorum. Çok güçlü enstrümanlar bunlar. Ama mevcut siyasi iklimin ve iktidarın kutuplaştırıcı, kamuoyunu siyasetin içine soktuğu bir dönemdeyiz. Zorluğunun farkındayız fakat yapabiliriz.

 

 

‘YEREL YÖNETİM KADINLARIN YANINDA BİR AKTÖR OLMALI’

 

 

- Kadın ve gençlere yönelik projeleriniz neler?

“Çok fazla proje var ama ben genel diskurdan söz ederek başlıkları da buralara yerleştireceğim. Yoksulluğu yönetmek, yokluğu yönetmek değil. Bunları yok etmek için, yurttaşı daha dirençli ve kuvvetli hale getirmek gerekir. Bu nedir? Gençlere istihdam olanakları sağlamaktır. Kadınların sosyal hayatına, iş hayatına, istihdama ve gerçek kent hayatına katılmasına ilişkin çözüm politikaları üretmektir. Örneğin biz kreş diyoruz, bu proje kadın için istihdama, hayata katılma enstrümanıdır. Çocuk oyun merkezleri de öyle. Evde çocuk bakmak zorunda olan kadın için aslında; işine bakabileceği, sosyalleşebileceği, arkadaşlarıyla ulaşabileceği bir alan. Yeni doğanlar için destek paketlerimiz var. Yerel yönetimin kadınları güçlendirecek, onların yanında olacağı bir aktör olması gerekiyor. Peki Şişli bunun neresinde duruyor? Şişli’de bunları konuşabilme potansiyeli var. 270 bin nüfuslu, 265 bin SGK kayıtlı çalışanı olan, gündüz nüfusun üç buçuk milyon olduğu pek çok konuda bu kentin merkezi haline dönüşmüş bir ilçeden bahsediyoruz. Gerçekçi, yurttaştan yana iş koymamız ve proje geliştirmemiz gerekir. ”

 

 

‘KENTİN POTANSİYELLERİNE SORUNLARI GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ’

 

 

“Ben 2000 yılında Ankara’dan İstanbul’a geldim ve üniversite öğrencisiydim. Çğrenci evim vardı. Bugün bir öğrencinin burada ev tutmasının ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama ben bir memur çocuğu olarak öğrenciliğimde konserlere gidebilirdim, AKM’de bir şeyler izleyebiliyorum. Şu anda bir gencin İstanbul’da kültür sanata erişimi o kadar zor ki, pahalı bir şeye dönüştü kültür sanat. Şişli’de bir yıl içerisinde kültür sanat etkinliklerine katılan İstanbul sayısı üç buçuk milyon. Bunun finansal değeri çok yüksek. Bir tarafta böyle bir gerçek varken bir tarafta da bunlara hala erişemeyen bir gençlik var. Biz diyoruz ki; özel tiyatrolarda özellikle haftanın belli günleri Şişli Belediyesi olacak ve o günlerde biz gençlerle bu alanları buluşturacağız. Gençlerle kültür sanat etkinliklerini dönüştüreceğiz. Bunu yapacağız çünkü zorundayız. Hem yerel yönetim açısından proje geliştirmek hem de kentin bu potansiyellerine bu sorunu göstermek zorundayız. Örneğin Beşiktaş Belediyesi’nin öğrenciye anlaşmalı bir projesinde sisteme kayıtlı üniversiteli gidip ücretsiz yemek yiyebiliyor. Aynı sistemi Şişli’de yapacağız. Bir yerde bir deneyim var ve toplumsal olarak kabul edilmişse onu alıp uygulamak, genişletmek, büyütmek zorundayız.”

 

 

‘İKİ BÖLGENİN PLANINI YAPTIK’

 

 

- Gündemi deprem olan kentin merkez ilçelerinden biri olan Şişli’yi nasıl hazırlayacaksınız? Afetlere ilişkin projeleriniz neler?

“Deprem İstanbul’un genel sorunu ve ülkenin de beka sorunudur. Bu kadar yetki karmaşası ve akıl karmaşasının olduğu bir yerde bu iş bir planlama işidir. Kentin karnesi bu konuda kötü. İstanbul karnesi bu konuda kötü mevcut siyasi iktidar deprem yasalarını kullanarak, kentin rantını bir avuç insana aktarmak için deprem yasanın araçsallaştırdı. Şişli’de beş konumuz var. Bunlar; kamu alanı, deprem toplanma alanı, yeşil alan, sağlık alanı, pazar alanı. Geçtiğimiz dönem İBB yönetimi, AK Parti yönetimi ve bakanlık tarafından yapılan plan değişiklikleriyle beş milyar dolara mal oldu. Bu parayla Şişli’deki depreme dayanıklı olmayan tüm binaları yıkılıp yeniden yapabiliyordu. Şişli’nin yapı stoğunun yüzde 90’ı 2000 yılının öncesine ait. Bu da demek oluyor ki yüksek oranda deprem riski altındayız. Burada yerel yönetimin yapabileceği birkaç görev var. İlki makro planlamayla ada bazlı, bölge bazlı dönüşümleri sağlamak. Biz iki bölgenin planını yaptık. Önümüzdeki beş yılda Şişli’nin bütün bölgelerini ve bütün deprem stratejisini açığa çıkaracak, planları da bu doğrultuda yenileyeceğiz.”

 

 

‘AK PARTİ BETONU KONUŞUYOR’

 

 

- Kentsel dönüşümde mahallelinin mevcut kültürü korunacak mı?

“Kentsel dönüşüm bir metrekare yıktık yeniden yaptı anlayışıyla ilerlemeyeceğiz. Beton değil oradaki esas olan şey yaşam. Hayatın, yaşamın kendisi önceliklendirmezseniz, mahallenin kendisini önceliklendirmezseniz örneğin orada 100 metrekare bir alan var ‘Yıktım, 100 metrekare ile yeni yapabiliyorum’ dersiniz ama yeni gelen bambaşka bir şey olur. Konuşacağımız şey zaten bir yaşam olacak, yaşamın kendisi olacak. Şimdiye kadar AK Parti’nin politikalarında kentsel dönüşüm hattını çektiği yer burası, metrekare. Bir şey yıkıp yeniden yaparken de betonu konuşuyor. Teknik olarak bir şeyin dönüştürülmesinde yaşamsal fonksiyonları, toplumsal ihtiyaçlarına ilişkin gerçeği de konuşan bir yerden dönüşümü konuşmak zorundayız. Çünkü İstanbul bu ihanetten çok çekti. Bazen karşı karşıya da gelebiliriz gerekirse birbirimizi ikna edeceğiz. Bu işler rızalık olur, rızalık olmadan olmaz.

 

 

‘MASADA DURAN BİR ANLAYIŞLA POLİTİKALAR ÜRETECEĞİZ’

 

 

“Kentsel dönüşüm yurttaşta anksiyeteye neden olur. Yurttaşı hiçbir şekilde dönüştürme sürecinde müteahhitle yalnız bırakmamamız gerekiyor. Belediyenin rolü bazen danışmanlık olur, bazen garantörlük olur, bazen de uygulama süreçlerine dahil uygulama süreçlerinde olur. Yurttaşın karşısında müteahhit varsa masada belediye de olacak. Bazen de karşısında belediye olacak. Bu bazen bina bazlı dönüşüm, bazen de alan bazlı dönüşüm. Önümüzdeki beş yılda bütün bunlarla beraber, planlarımızla masada duran bir anlayışla bu politikalar önümüzdeki dönem biz 100 bin Şişli daha dayanıklı evde oturması için strateji ve politika planı koyacağız.”

 

 

‘ŞİŞLİ DELİK DEŞİK EDİLDİ’

 

 

- Geçtiğimiz dönem de Şişli’de CHP yönetimi vardı. Özellikle seçim dönemlerinde en sık duyduğumuz konu ‘engellemeler’ meselesi. Şişli’de belediyenin yapmak istediği fakat merkezi yönetimin engellediği herhangi bir proje var mı?

Şişli 2019 yılı öncesi İBB tarafından hiçbir altyapı, üstyapı yatırımı almamış bir ilçe. Bunun bedelini çok ağır ödedi. Engellemeler de vardı fakat Şişli’de engellemeden ziyade farklı gelişmeler de oluyor. Ben hala her sabah kalkıp Resmî Gazete okuyorum bakanlığın sitesine düzenli olarak bakıyorum’ Yeni bir rezerv alan ilanı var mı? Yeni bir gelişme var mı?’ düşüncesiyle. Sadece Bomonti ve Çağlayan bir gözünüzün önüne getirin. Ben size dört tane kurum söyleyeyim. Turizm Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı yine bakanlık tarafından özel proje alanı ilanı vs. 25 yasa, 19 kurum, 11 yönetmelik bu kentte bir gecede karar alma, kafa karışıklığı ve karmaşasının fotoğrafıdır. Şişli ihanete çok uğradı bu konuda delik deşik edildi. İstanbul’un en değerli ilçesinden olmasından kaynaklı yeni dönemde Şişli’de buna izin vermeyen bir siyasi irade koyacağız.

CHP Şişli adayı Şahan, rezerv alan ilan edilen yerde Kurum’a seslendi: ‘Bu projenin depremle ilgisi nedir?’ CHP Şişli adayı Şahan, rezerv alan ilan edilen yerde Kurum’a seslendi: ‘Bu projenin depremle ilgisi nedir?’