Bu 16 senenin doğrudan bilimsel bir anlamı yoktu ama…

Almanya’da sosyal demokratlar 16 sene beklemişti yeniden iktidara gelebilmek için.

Alman Hristiyan Demokrat Parti 1982 ila 1998 arasında kesintisiz 16 yıl iktidarda kalmıştı.

Alman siyasi tarihinde en belirleyici rollerden birine sahip sosyal demokratlar ise, bu 16 yılı, bazen umutsuz, bazen isyankar, bazen, artık hiç iktidar olamayacak mıyız, korkusu ile beklemişti.

Biz Alman sosyal demokratlardan çok daha beter haldeydik bu 16 senede.

Çünkü bizde olay siyaset değil, devlet düzeni ekseninde yürüyordu.

E, devlet düzeni, dediğin şey de, köprü, emekli ikramiyesi değil, İran, Suudi Arabistan, Suriye,  Afrika, İsveç farkı gibi bir şeydir.

Emekli ikramiyesine benzemez bu işler.

Asgari ücret meselesine de benzemez. Aldığın parayı yiyecek bir de ortam ister, o maaş 1500 TL olsa bile.

Devlet düzeni ile siyaset arasındaki fark bir aile düzenine benzer.

Devlet, size bakışı iyi olan bir anne-baba, sizi dövmeyen bir baba, sizi tehdit etmeyen ebeveynler, sizi her fırsatta cezalandırmayan baba ve anne, kendi kişilik sorunlarını, nefretlerini vs. size acımasızca ve bilinçsizce yansıtmayan, size hayatı sehir etmeyen ebeveynlerdir.

Siyaset ise, oturduğunuz evin güzelliği, içindeki eşyalar, gittiğiniz okul, aldığınız harçlık, babanızın veya annenizin eve ekmek getirip, getiremediğidir.

Her ne kadar bu anlamda, Türkiye’de 16 yıl beklemek ile Almanya’da 16 yıl beklemek birbirinden farklı olsa da, benim kafamda üst sınır 16 yıldı.

İçimden hep, bu iktidar 16 yılı geçmesin, 16 yıl üst sınır diyordum.

Bugün 21 Haziran, 2018. “Demirbank hayirlı işler diler” demeyeceğim tabii de…

24 Haziran 2018 günü sandıktan ne çıkacağını henüz bilmiyoruz.

Ama mevcut siyasi iktidar 24 Haziran’da seçimi alsa bile, nenim açımdan bu iktidarın mutlak hakimiyeti, bunun da ötesinde iktidar olabilme kapasitesi bitmiştir.

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz.

Eskisi gibi seçimlerle ve seçim sonrası durumlarla top gibi oynanamaz.

Bunun en önemli sebebi ise…

Kurulan Millet İttifakı’nın 24 Haziran ve 8 Temmuz sonrasnda da devam edecek olmasıdır.

Ki, ittifakın tüm aktörleri bu ittifakı akıl, ruh ve vizyon ile yürütebilecek kişiler.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Muharrem İnce’ye, Meral Akşener’den, Temel Karamollaoğlu’na.

Benim açımdan o 16 yıl bitti.

Ve, benim 16 yıl üst sınırım aşılmadı.

Kötü bir seçim sonucu dahi bunu değiştiremez.

Ki, ben toplumda açan gürbüz muhalefet çiçeğini gözlerimle görüyorum ve umut besliyorum seçim için.

Ama olur da kötü bir netice çıkarsa…

O 16 yıl yine de bitti.

not: Erdoğan dün seçim sonrası koalisyondan bahsetti. Bir ihtimal İyi Parti veya hatta CHP ile ittifak olur mu diye kafasından geçiyordur. Ancak Millet İttifakı’nın bozulmayacağı kanısındayım.