Ankara nın Turizm Sorunu
9 Eylül 2011 10:10

Bilindiği üzere Başkent Ankara turizm sınavlarını düşük notlarla veriyor.Mantıklı düşündüğümüzde Türkiye'de en fazla turistin geleceği yerlerin başında Ankara'nın olması gerekirken alternatif turizmde bile Ankaramız vasat bir durum sergilemektedir.Ankaralıların bile Ankara'yı yeterince tanımaması,tarihi önemini bilmemesi müzminleşmiş turizm sorununun belkide en büyük nedenlerindendir.

Birkaç yıl önce Esenboğa Havalimanı'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Tanıtma Müdürlüğü'nün Ankara'yı tanıtmak için ücretsiz dağıttığı Türkçe ve İngilizce kitapçıkları görünce çok sevinmiş,içeriğindeki bilgileri ve fotoğrafları son derece nitelikli bulmuştum.Ancak en son gittiğimde böyle bir çalışmanın olmadığını saptadım.Dolayısıyla bu kez de üzüldüm.

Halkımız yeterince aydınlatılmadığı ve sağ olsun araştırmadığı için Ankara geniş kitlelerde Anıtkabir,Kızılay ve Atakule'den ibaret biliniyor.Araştırmayı sevmeyen bir toplum olduğumuzu en iyi Anıtkabir'e gittiğim zaman anlıyorum.Yabancı turistler daha dikkatli inceliyor ve geziyorlar örneğin.

Konuyu çok da fazla dağıtmadan çözüm namına neler yapabiliriz,bunları konuşmak isterim biraz:

1.İlk olarak hükümetimizin ilgili bakanlığı ve yerel yönetimlerin koordineli çalışmaları gerekmektedir.Broşür,kitapçık,halkın yoğun olarak bulunduğu yerlerde Ankara'ya dair objelerin sergilenmesi,Ankara ile ilgili belgesellerin ücretsiz olarak sinemalarda ve okullarda izletilmesi son derece önemlidir.Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Çankaya Belediyesi halka hizmet paydasında birleşip,önemli konularda fikir birliği sağlamalıdırlar.Kutuplaşma kimseye fayda getirmez çünkü…

2.Ankara sevdasını son derece önemsediğim,Ankaralıları düşünen ve ''Ankara Ankaralının gündeminde değil'' diyen Ankara Valisi: Sayın Alaaddin YÜKSEL'in sesine hükümetimiz ve halkımız ses vermelidir.

3.Öğrencilerimize Ankara tarihi ve Ankara ile ilgili gezi,inceleme ödevleri verilmesi.(Ankara'yı iyi bilen ve önemini kavrayan nesillerin yetişmesi için, ki şu günlerde çok ihtiyacımız var…)

4.Müze ücretlerinin azaltılması daha doğrusu ''Sosyal Devlet'' atılımı adına ücretsiz olması ya da sembolik ücretlere geçilmesi.Antalya'dan bir örnek verecek olursam:Sırf giriş ücretleri çok fazla olduğu için turistlerin Alanya Kalesi'nin kapısından dönüp ücreti biraz daha cüzi olan Kızıl Kule'ye girdiğini görmek moralimi bozmuş ve müze görevlisyle münakaşaya girmeme neden olmuştu.

Son olarak:Tüm bu saydığım maddelerin çaresi ''Önce insan'' odaklı politikalardan geçmektedir. Dolayısıyla ''Sosyal Devlet'' kavramı tüm gerekliliğiyle birkez daha karşımıza çıkmaktadır.