AKP Cumhuriyetin kazanımlarını yok ediyor

AKP Cumhuriyetin kazanımlarını yok ediyor
3 Nisan 2012 10:24

Milli Eğitim’de yapılan düzenlemeler çok konuşuldu, yazıldı, çizildi. Son olarak Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in seçmeli ders olarak okutulması da kavga ve gürültüler eşliğinde komisyondan geçti.

CHP İstanbul Milletvekili ve emekli müftü İhsan Özkes, Yeni Akit Gazetesi’nin hakkında yayınladığı ‘CHP’nin İmamı Kur’an’a Karşı’ başlıklı haberle kendisi hedef gösterdiğini söyled

Milli Eğitim’de yapılan düzenlemeler çok konuşuldu, yazıldı, çizildi. Son olarak Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in seçmeli ders olarak okutulması da kavga ve gürültüler eşliğinde komisyondan geçti.

 

 

 

 

 

Deniz Bilgen ÇAKIR    H&H RÖPORTAJ

 

 

Biz de konuyu emekli bir müftü olan CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’e sorduk…

 

Yeni Akit Gazetesi tarafından hakkında ‘CHP’nin imamı Kur’an’a karşı’ başlıklı bir haber yapılarak hedef gösterilen Özkes, önemli açıklamalara imza attı.

 

 

-Sayın Özkes, bildiğiniz gibi son yapılan düzenlemelerle Kur’an-ı Kerim seçmeli ders olarak okullarda okutulacak. Emekli bir müftü olarak bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?

 

 

Hassas bir konu. Manevi ortak değerlerimiz, yüce kitabımız siyaset malzemesi olduğunda çok olaylar çok tehlikeli boyutlara gelebilir.

 

1400 YIL ÖNCEYLE AYNI ZİHNİYET

 

Muaviye Sıffin Savaşında yenileceğini anlayınca Amr b. el-As’ın önerisiyle Kur’an yapraklarını mızraklarının uçlarına taktırıp savaşı kendi lehine çevirmiş, hilafet yolunu açmıştı. Bu savaşta İslam topluluğu üçe bölündü. Muaviye yanlıları, Hz.Ali yanlıları ve Hariciler olmak üzere. Hz.Ali ise Hariciler tarafından Kur’an karşıtı, kafir olarak görüldü ve şehit edildi. Bir Müslüman’ın Hz.Ali’yi kafir olarak görmesi mümkün mü? Hiçbir Müslüman bunu düşünemez ama oldu. Tarihten bir örnektir bu.

 

Bu örneği verdim çünkü, Kur’an tartışma konusu olduğunda kimin neyle karşılaşabileceğini bilemeyiz.

 

 

-Bu yasayla ilgili açıklamalarınızdan dolayı Yeni Akit gazetesi bir bakıma sizi hedef gösterdi…

 

 

BEN EMEKLİ MÜFTÜYÜM, BANA BİLE KURAN KARŞITI DEDİLER

 

Ben emekli bir müftüyüm. Binlerce hafız yetiştirdim. On binlerce insana belge verdim. Yıllarımı bu uğurda harcadım. Ancak bu tartışmalar çıktığında benim hakkımda bile “CHP’nin imamı Kur’an karşıtı” diye haber yapıldı.

 

Yani 1400 yıl önceki zihniyetle, şu anki aynı. Ben ömrünü dini hizmetle geçirmiş bir emekli müftü olarak bunları kınıyorum ve tiksiniyorum.

 

-Çocuklar nasıl etkilenecek bu durumdan?

 

BANA MAHALLE BASKISI YAPAN ÇOCUKLARA YAPMAZ MI?

 

Ben bugün böyle bir mahalle baskısıyla karşılaşıyorsam, siz düşünün yarın Kur’an’ı seçmeli ders olarak seçmeyen mini mini yavrularımız nasıl baskılarla karşılaşabilir. Aynı suçlamalar o sabilere kim bilir nasıl yapılır…

 

 

Yavrularımız ithamlarla, din üzerinden ayrışmalarla, fitne ve fesatla karşı karşıya kalacaklar.

 

 

-4+4+4 tartışmaları uzun süredir devam ediyordu ancak Kuran’ın seçmeli ders olarak okutulması sanki biraz son anda çıktı?

 

Tüm bunlar maksatlı olarak yapılıyor. 1 Nisan’dan itibaren akıl almaz zamlar var. Halk geçim sıkıntısı içinde. Temel ihtiyaçlara yapılan ciddi zamlar var. İktidar belki yıllarca konuşulabilecek herşeyin üzerini Kur’an perdesiyle kapatıyor. Kur’anı arkasına saklanılacak bir kapı olarak görüyor.

 

-CHP, Kur’an karşıtı iddialarına ne diyorsunuz?

 

Bu partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurdu. İlahiyat fakültelerini kuran CHP’dir. Kur’an tercümesini yine ilk olarak Elmalılı Hamdi Yazır’a yaptıran bizzat Mustafa Kemal Atatürktür.

 

 

CHP kesinlikle Kur’anın karşısında değil. Dinin siyaset aracı olmasının karşısında. Bu ulvi duruşu istismar ederek CHP’ye dil uzatıyorlar.

 

 

-Sayın Özkes, herkes Kur’an dersi verebilir mi? Her yerde Kur’an dersi verilir mi?

 

Kur’anın kendine has bir eğitimi vardır. Manevi bir ortam gerektirir. Yarın öbürgün derse giren öğrenciler abdest almalı mı, almamalı mı? Kız öğrencilerimiz, erkek öğrencilerimiz birlikte mi ders almalı, ayrı ayrı mı? Kız öğrencilerimiz özel günlerinde derse girmeli mi? Başını örtmeli mi? Benzeri bir çok sorun daha çıkacak. Kur’an dersi Kur’an kursu ve İmam Hatip öğrencisine verilebilir. Ama değişik kesimlerden gelen çocuklara ortak bir ders vermek, bu alt yapıya sahip olmayanlara bu dersi vermek ayrı bir pedagojik eğitim gerektirir.

 

 

Bunun dışında okul, sınıf, araç gereç, öğretmen-öğrenci sorunları da var. Bunların hepsi kendi başına ayrı bir problem olarak hergün haber olacak, topluma yansıyacak.

 

-Diyanet İşleri Başkanımız bir açıklama yaptı. Açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla bu yasayı onaylıyor… Bu konu hakkında ne diyeceksiniz? Bir de ’88 yıllık küskünlüğü bitirdiler’ gibi bir cümle kurdu…

 

Diyanet İşleri Başkanlığı giderek AKP iktidarının toplumsal mühendislik projesini yürütmeye doğru gidiyor.

 

“88 yıllık küskünlük bitti” gibi cümleler haddini aşan ve çok tehlikeli sözler. Çok tehlikeli konulara temas ediliyor. 88 yılı hesaplarsanız Tevhid-i tedrisat Kanunu’nun kabul edildiği tarihe gelirsiniz.

 

 

-Bundan sonraki aşamada Arapça alfabe tartışmaları gündeme gelebilir mi?

 

AKP iktidarı Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını tek tek, birer birer yok ediyor. On yıl önce olmaz dediğimiz herşey bugün oluyor. Artık hiçbir şeye olmaz demek mümkün değil. Bundan sonra da yapabileceklerine dair emareler var ama yapmayacaklarına dair bir işaret yok.

 

Cumhuriyet’in geldiği noktada gerçekten önemli bir dönemece girdik.

 

Bakın Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed, 1400 yıl önce kendi görüşlerinin yanlış olduğunu söyleyecek, eleştiri kabul edebilecek mütevazilikteydi.  Ancak Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan eleştiri kabul etmiyor.

Akıl alması güç, inanması zor olaylar bunlar.  Ve hepsi ileri demokrasiyle yürütüldüğü söylenilen Türkiye’de yaşanıyor.

 

 

-28 Şubat’ın rövanşı gibi cümleler kuruluyor bu kanun hakkında… Sizce de öyle mi?

 

Bakın bunun 12 Eylül’ün rövanşı olduğu da söylendi. Ama Kenan Evren, Din ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu hale getirmişti. O derste, belli başlı sureler öğretiliyordu. Şimdi bu yeni uygulamanın sıkıntılarını daha fazla insan yaşayacak.

 

-Artık kanun komisyondan geçti. Peki bu dersleri kim verecek? Bu işe yetkin bir kitle var mı?

 

Alt yapısı kurulmuş bir kurum değil. Bir emrivakiyle yapılmış bir iş bu. Bir iki ay içinde konuşuldu ve baskıyla komisyondan geçti.

 

Yarım hoca adamı dinden eder diye bir laf vardır. Yarın görürsünüz eleman sıkıntısı da olacak.

 

-Kuran dersinin içeriği hakkında bir bilgi var mı?

 

Kur’an dersi diyorlar ama meali mi aslı mı öğretilecek daha o bile belli değil. Milli Eğitim Bakanlığı bile by-pass edilerek geldi bu. Biz gibi halkta da, hatta kendilerinde de bir karmaşa, anlaşmazlık var. Kimse doğru düzgün bilgilendirilmedi.