İstanbul’daki demokrasi nöbetini bir de böyle okuyun!

İstanbul’daki demokrasi nöbetini bir de böyle okuyun!
14 Nisan 2019 11:01

31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi ancak itiraz süreci bütün Türkiye’yi İstanbul seçim sonuçlarına kilitledi. Oylar yeniden sayıldı, Ekrem İmamoğlu yeniden önde bitirdi ama tartışmalar bitmedi.

 

 

H&H RÖPORTAJ

 

Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri ve örgütler de bu süreçte oy nöbetine başladı. Seçim kurullarında, bütün seçim kurulu temsilcileri oyları tek tek saydılar. Şu anda oyların büyük bölümü sayılmış durumda. Sonuç değişmese de Cumhuriyet Halk Partili Vekiller seçim kurullarından biran olsun ayrılmıyor. Dakika dakika sayım sonuçları yayınlanıyor, gelişmeler sosyal medyadan aktarılıyor ve sosyal medyadan da takip ediliyor.

 

1

 

Biz de Halkın Habercisi olarak geçen bu zorlu 14 günlük sürecin sonunda burada yaşanan başka bir konuya dikkatlerimizi çevirdik. Yağmura, soğuğa rağmen seçim kurullarından bir an olsun ayrılmayan parti örgütleri ve vatandaşların hikayelerine…

 

 

Konuyu Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Alpay Antmen’le konuştuk. Kendisi Mersin eski baro başkanı. Bir Mersin aşığı. Mersin’deki sonuçlar belli olur olmaz İstanbul’a hareket etmiş. Yerel seçimlerde Mersin’i kazanmalarına rağmen mazbata töreninde bulunamamış. Antmen “Sadece ben değil diğer iki vekilimiz de buradaydı. Mersin’e bahar geldi. Şimdi İstanbul’a da gelsin diye buradayız. Bahar, İstanbul Boğazı’ndan geçsin, Mersin Limanı’na kadar ulaşsın diye çabalıyoruz. Vekillerimiz, örgütümüz, vatandaşlarımız büyük bir fedakarlık gösteriyor. Biz buna oy nöbeti demiyoruz. Demokrasi nöbeti diyoruz” diyor.

4

 

HH : Şu anda durum nedir? Süreç nereye gidiyor?
ALPAY ANTMEN: Öncelikle teşekkür ederim. Halkın Habercisi hem bu süreçte hem de yerel seçimler sürecinde halkın haber alma özgürlüğüne önemli katkıları olan bir internet gazetesi. Seçim aslında 31 Mart’ta bitti. Oylar belliydi. Sonuçlar ortadaydı zaten. Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Bunu sadece biz değil tüm Türkiye, Dünya biliyor. AKP de bunu biliyor. İtiraz edilen her sandık, oy yeniden sayıldı. AKP’li vekil ve seçim kurulu temsilcileri de oradaydı. Fark kapanmadı. Sonuç aynı yani.

 

 

HH: Yaşanan tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
ALPAY ANTMEN: Ben bunun en başta halkımıza zarar verdiğini düşünüyorum. İstanbul’un da Türkiye’nin de önemli sorunları var. 2 haftayı geride bıraktık ama hala halkımız tercih ettiği, oy verdiği Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na kavuşturulmuyor. Bu kabul edilemez. Demokrasiye de, hukuka da, halk iradesine de seçim kanunlarına da uymayan taleplerle karşı karşıyayız. Buradan şunu da ifade edeyim; itiraz hakkı kanunen var. Tabi ki sonuna kadar saygılıyız. Fakat buradaki konu itiraz süreci değil; halk iradesinin kabul edilmemesi.

 

9

HH: Bütün bunlar sonucu değiştirecek mi peki?
ALPAY ANTMEN: Asla! Halkın dediğinden başka söz söylemek nasıl mümkün olur? Bakın ben size bir şey daha söylemek isterim. Biz burada sadece Millet ittifakının, Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil; AKP’li yurttaşların da, herkesin verdiği oya sahip çıkıyoruz. Oy namustur. Ve yurttaşların attığı oy kime olursa olsun ona sahip çıkmak da Anayasal görevimizdir.

 

 

HH: Ekrem İmamoğlu’na mazbatası verilecek mi peki? Verilecekse ne zaman verilir?
ALPAY ANTMEN: Sayın İmamoğlu’na mazbatası 31 Mart gecesi verildi zaten. Bizim talebimiz YSK’nın da resmi olarak bunu açıklaması. Bakın seçim akşamı AKP’liler Sayın Binali Yıldırım’ın 3 bin oyla kazandığını açıkladı. Bu yanlış bir bilgiydi. Şimdi ise Ekrem İmamoğlu’nun yaklaşık 14 bin oy fark attığını kabul ediyorlar ama “14 Bin oy farkla İstanbul kazanılmaz” diyorlar. Bu hem komik hem de tutarsız bir açıklama. Seçim kanununun neresinde “14 Bin oy farkla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kazanılamaz” yazıyor. Bir hukukçu olarak trajik buluyorum. Hem her fırsatta Milli İrade diyeceksiniz, daha geçen hafta “1 oy fark dahi olsa kazanan, başkandır” diyeceksiniz. Sonra sonucu beğenmeyince kendi dediklerinizle, hukukla ve halk iradesiyle çelişeceksiniz. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Ben oy, yani demokrasi nöbetindeyken bazı vatandaşlar geliyor “Ben AKP’liyim ama çok rahatsızım bu durumdan. Keşke Ekrem İmamoğlu’na oy verseydim.” diyor. Ben eminim ki AKP’li yurttaşlarımız da çok rahatsız bu durumdan. Bir an önce Ekrem İmamoğlu’na mazbatasının verilmesini, İmamoğlu’nun İstanbul’a hizmet etmesini bekliyorlar.

 

6

 

HH: Tam da o zaman konu gelmişken soralım. Nasıl geçiyor nöbet. Kimler geliyor? Halkın tepkisi nasıl?

ALPAY ANTMEN: Bu seçimler bir kere daha göstermiştir ki halkımız demokrattır. Sandıktan çıkan sonuca saygılıdır. Halkımız ve Cumhuriyet Halk Partisi örgütü büyük bir demokrasi mücadelesi veriyor. İlk gün geldiğimizde Beykoz’daydık. Akşam o kadar soğuk oldu ki anlatamam. Örgütümüz, kadınlarımız, yöneticilerimiz bir an olsun ayrılmadı. Çok üşüyen nöbetleşe ısınıp geri geliyordu. Tam bir demokrasi dayanışması yaşandı, yaşanıyor.

2

 

HH: Sizi duygulandıran, etkileyen bir olayı paylaşır mısınız?

ALPAY ANTMEN: Geride bıraktığımız süreçte hem ben hem de diğer vekil arkadaşlarım birçok olay yaşadı, anı biriktirdi. Mesela ilk aklıma gelenlerden biri, Beykoz örgütümüzden bir kadın arkadaşımızın çorba yapması, elleri soğuktan titremesine rağmen servis yapması. Tek tek üşüyen herkese bardaklara çorba koymasıydı. Yine Beykoz’da gençlerimizin gece bağlama getirmesi, hep birlikte türkü söylememiz..

 

 

Gece bir kadın geldi. Ağlıyor, “Ekrem İmamoğlu’nu gördüm yorgunluktan tıraş olamadığını, özür dilediğini söyledi.” O da kendini tutamamış ağlıyor. Bir vatandaşımız evde börek yapmış getirmiş. Çay demleyip getiren, battaniye getiren… Mesela bir vatandaş geldi “Üşüdünüz nolur evim orada herkes gelsin nöbetleşe ısınsın uyusun” dedi.

 

Avukatlar geldi dediler ki “hukuki desteğe ihtiyaç var mı?” hekimler geldi “Hasta olan ihtiyacı olan var mı?” Bir kısmı kamuoyuna yansıdı. Oylar güvende olsun diye sandalyede uyuyan vekillerimiz, örgüt yöneticilerimiz, halkımız vardı.

 

Mesela Beykoz’dan sonra Pendik’e geçtik. Pendik’te çocuklar geldi “Ekrem amca için biz de nöbete geldik” dedi. Yine Pendik’te bir anne bebeğini almış soğukta. “Ana kız nöbetteyiz” diyor.

 

80 yaşında bir büyüğümüz, teyzemiz geldi. Bastonuyla bütün yorgunluğuna rağmen ayrılmıyor. İşte bu halkın iradesi değil de nedir? Boşuna oy değil “demokrasi nöbeti” demiyoruz. Şimdi siz bana söyleyin; hangi odak bundan daha güçlü olabilir?

 

8

3

5