TBMM’ne 5.parti girmezse büyük kaos doğar

TBMM’ne 5.parti girmezse büyük kaos doğar
3 Mayıs 2015 09:28

RTE’nin hasodabaşısı eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önceki gün ”Koalisyon sonucu doğarsa AKP azınlık hükümeti kurar ve tekrar seçim olur” cümlesini talimatla ve bilerek ifade etmiştir.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Binali Yıldırım’a bu demeci verdiren RTE’den başkası değildir.

 

İfadeyi dikkatle incelediğiniz zaman iki temel gerçek var RTE ve güruhunca.

 

Bunlardan biri, artık tek başına iktidar olamayacaklarını önlerine konulan çok sayıda anket çalışmalarından kesin olarak bilmeleri.

 

Bir diğeri de koalisyon hükümeti koşulları doğmasına rağmen, bunu kabul etmeyerek daha şimdiden muhalefet partilerine ”Biz ancak erken seçime gitmek koşulu ile sizin dışarıdan destek vereceğiniz bir azınlık hükümeti kurarız; koalisyona asla yanaşmayız” mesajının verilmesi ve şimdiden buna kamuoyu ile birlikte alıştırılmasıdır.

 

Hem de öyle bir azınlık hükümeti ki, milletvekillerinin emeklilik süresi olan iki yılı beklemeden yapılacak bir erken seçimin mesajıdır bu demeç.

 

Peki, neden koalisyon değil de azınlık hükümeti kurmak yoluna gitmek istiyor RTE ve güruhu?

 

Bunun tek bir yanıtı var ve son derece yalın.

 

On iki yıllık iktidarları sürecinde yasa dışı o kadar cürüm işlediler ve kendileri ile birlikte yandaşlarını kayırmaları nedeni ile bölüştükleri bakanlıklarda koalisyon ortaklarının, yaptıkları yolsuzluk ve usulsüzlüklere vakıf olmalarını istemiyorlar.

 

Bunun yolu da bir erken seçim karşılığında kendilerinin kuracağı azınlık hükümeti kurmaktan geçmektedir.

 

Diğer bir nedeni de halen daha devam ettirdiği şekilde RTE’nin sınır ve ölçü tanımadan Anayasal kuralları çiğnemesidir ki, kendini yargılanmaktan korumak için emniyete alma iradesidir.

 

Peki, azınlık hükümetini kurabilirler mi?

 

Hem de bal ile yağı karıştırıp yer gibi kurarlar.

 

Neden?

 

Cumhurbaşkanı’nın Anayasal yetkilerinden biri de, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermektir.

 

Kendini emniyete almak için Anayasa’yı sürekli ihlal eden bir RTE’nin bu Anayasal yetkisini kullanmayacağını düşünebiliyor musunuz?

 

Şöyle bir soru da yöneltilebilir.

 

AKP dışında diğer partiler koalisyon hükümeti kurma sayısına ulaşırlarsa RTE seçimi nasıl yenileyebilir?

 

Bakın Anayasa’ya göre cumhurbaşkanının yetkilerinden biri de hükümeti kurmak için TBMM üyelerinden herhangi birini görevlendirmektir.

 

RTE, kasıtlı olarak öyle birini görevlendirir ki, hükümet asla kurulmaz ve bu bahane ile ya onları azınlık hükümetine yanaştırır ya da yetkisine dayanarak TBMM seçimlerini yeniler.

 

Bu durum ülkede çok büyük kaos doğurur.

 

İçte ve dışarıda büyük felaketlerle karşı karşıya bulunan Türkiye altından kalkamayacağı bir zaman dilimine girer.

 

RTE için önemli olan kendi ve aile bireylerinin yargısal güvenliğidir.

 

RTE için Türkiye’nin zarar görmesinin hiçbir insani ve vicdani bir karşılığı bulunmamaktadır.

 

Bu nedenle oluşacak kötü koşullara karşı 5. bir parti demokrasinin ve Türkiye’nin sigortası olarak Meclis’e girmesi yaşamsaldır.

 

Şimdiye kadar TBMM’de bulunan üç parti AKP ve RTE’ye payanda olmaktan başka bir işe yaramadılar.

 

Ben bu nedenle bunlara dördüz kardeşler diyorum.

 

Şimdiden söylüyorum, 5. bir parti Meclis’e girmediği taktirde CHP, MHP, HDP’nin başlarındaki adamlar RTE ve güruhunun ellerini rahatlatmak, onları selamete çıkarmak için destek kuyruğuna girecekler.

 

Ama RTE paranoyaya dayalı düşünceleri nedeni ile bunlarla koalisyon kurdurmayıp, illada azınlık hükümeti diye dayatacaktır.

 

Meclis’e girecek 5. bir parti AKP ve onun banisi RTE’ye kök söktürüp dünyayı ayağa kaldıracaktır.

 

SP ve BBP’in seçime birlikte girmelerinden hiçbir sonuç alınmayacağı ortadadır çünkü asılları varken taklitlerine kimse itibar etmez.

 

Biri hariç, Meclis dışı diğer partilerde hiç umut vermiyorlar.

 

YSK’ya aday listeleri teslim edilmeden önce yazılarım vasıtası ile defalarca yalvardım, gelin birlikte seçime girin diye ama dinleyen olmadı.

 

Hele Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Cem Toker çok daha ilgi çekici bir teklif getirmiş ve her alandaki belli sayıda toplum liderlerinin herhangi bir partinin çatısı altında seçime girerek 5. partinin TBMM’e girmesinin çok etkili olacağını önermişti ama buna da başta korku olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı ilgi gösteren olmadı.

 

Seçime yirmi parti katılıyor.

 

Anlıyoruz ki, HDP dahil yine dört partinin gireceği kesin.

 

Toplumların yaşamı ve aldığı kararlar tıpkı bireyler gibidir.

 

Bazen toplumlar çeşitli toplumsal, ekonomik, güvenlik, korku psikolojisi nedeni ile ani kararlar alabiliyorlar ve böyle bir durum seçim öncesine denk geldiğinde, seçimin kaderi değişip yeni güç dengeleri meydana gelebiliyor.

 

Böyle bir durumda LDP en avantajlı parti görünmektedir çünkü takliti yoktur, aslı kendisidir.

 

LDP Türk toplumuna çok farklı öneriler sunmaktadır; mutlak özgürlüğü, girişimcinin önündeki tüm engellerin kaldırılacağını, devletin sırtındaki adalet, emniyet, ordu vs. dışında iş yüklerinin özele devredilerek çok az vergi alınacağını hatta yeni kurulan işyerlerinden teşvik amacı ile yeni iş alanlarının açılması ve işsizliğin azaltılıp yok edilmesi için belli bir süre sıfır vergi alınacağını akılcı ve gerçekçi olarak açıklaması, yargının hızlandırılıp caydırıcılığının sağlanacağı ifadeleri son derece ilgi çekicidir.

 

İşte RTE’nin seçimden sonra sırf kendi yargısal güvenliğini sağlamak için dayatacağı azınlık hükümetinin çıkaracağı büyük kaosa karşı 5.parti olarak Liberal Demokrat Parti’nin TBMM’e girmesi Türkiye için yaşamsal önemdedir.

 

Türk milletinin sağduyusu her kaos öncesi kurtarıcı olmuştur.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!