Papaz elbisesi giyen Erdoğan, İmralı'nın süvarisi

Papaz elbisesi giyen Erdoğan, İmralı'nın süvarisi
26 Şubat 2013 10:27

MHP lideri Devlet Bahçeli partililere hitap etti. Bahçeli Başbakan Erdoğan’ı İmralı’nın süvarisi olmakla suçladı.

Bugüne kadar ki en ağır konuşmalarından birine imza atan Bahçeli, Erdoğan’ı “Gerektiğinde papaz elbisesi bile giymekten geri durmayacan biri” olarak niteleyip PKK’nın nişan takmasına hak kazandığını söyledi. Bahçeli ayrıca AKP Milletvekili Hakan Şükür, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök ve Cumhurbaşkanı Gül’e de yüklendi.

İşte Bahçeli’nin konuşmasından detaylar:

 
ÖCALAN GÖRÜŞMELERİ
 
AKP hükümetinin PKK terör örgütü ve Öcalan ile yürüttüğü müzakereler her gün boyut almakta. Türkiye İmralı adasında sürdürülen pazarlığa kilitlenmiştir. Görülmektedir ki terörist başı adına çözüm adı verilerek tepeye çıkarılmıştır. AKP caninin kapı kulu haline gelmiştir. Bugüne kadar terör saldırılarıyla dilediklerini yaptıramayan örgüt beklentilerini Başbakan’la aynı çizgiye oturtmuştur. AKP hükümeti bir avuç eşkiyaya başı önde siyasi namusunu devretmiştir.

 
Etnik temelli örgüte sevdalanması bir bebek katiline muhabbeti onur kırıcıdır. Türkiye’nin 29 yıldır mücadele ettiği kasaplara devleti teslim etmiştir. Erdoğan klasik bir PKK ağzı olan barış ve çözüm laflarına sığınarak milletimizi mahfetmiştir.
 
Örgüt her fırsatta barıştan diyalogdan bahsederek yanına birilerini aramıştır. Her barış sözlerinin ardından pusular peş peşe gelmiştir. Çözüm sözleri masumiyet zırhı taktiktir.


 
İmralı canisinin yakalanması PKK için dönüm noktası olmuştu. PKK terör örgütü silahı bırakmıştır. lütfen dikkat ediniz şimdi AKP’nin yapmaya çalıştığı ve mümkün olmayan silahlı mücadeleyi terk kararını PKK zaten 14 yıl önce vermiştir. Bu kapsamda terör sıfırlanmıştı. Fakat AKP küle dönmüş terörist örgütü yeni baştan diriltmiş ve üstelik Türk milletine müştereken cephe açmıştı. Geçmişte barış çözüm diyerek urnazlığa başvuranlar 2002 yılında toprağa gömülmek üzereyken iktidara taşınan Erdoğan imdada yetişmiştir.


 
ERDOĞAN İMRALI SÜVARİSİ OLMUŞTUR
 
Erdoğan Öcalan’ın özgürlüğünün garantisi, umut ışığı sunan İmralı süvarisi olarak PKK’nın takacağı nişana hak kazanmıştır. Gerektiğinde papaz elbisesi bile giymekten çekinmeyeceğini söyleyen birisi için ödül kazanmak yadırganmayacaktır. Erdoğan buna layık olmak için bütün gücünü sarfetmektedir.
 

Yıkımdan sorumlu Başbakan yardımcısı sürecin kimlerin himayesinde olduğunu ifşa etmiştir. AKP’nin belirleyeciliği ile 3 Ocak’ta adaya giden birinci heyetten sonra ikinci heyet hediyelerle gitmiş, üç mektup alarak geriye dönmüşlerdir. Erdoğan da ziyareti yakından izlemiş risk almadan neticeye varamayız diyerek duruşunu belli etmiştir. İmralı canisi niyetini BDP ile göstermiştir.
 
Bu açıklamada tarihi bir süreç olduğu devletin ve PKK elindeki tutsaklara vurgu yaparak tam bir utanmazlık gösterilmiştir. imralı canisi ahlaksızlıkta sınır tanımamış Türk devleti ve PKK yı aynı kefeye koymuştur. Erdoğan buna ne diyecektir? Yoksa kendisi şehide kelle dediği gibi militanlara tutsak mı diyecektir? Türkiye’Yi böyle bir rezaletin içinde düşürmeye kimin ne hakkı vardır. İmralı canisi bu yüzü Başbakan’dan almıştır. AKP İmralı’nın gözüne girmek adına 4’üncü yargı paketini hazırlamıştır.  
 
İmralı canisinin bu paketle ilgili bazı sızlanmaları AKP’ye iletilmişse de AKP’nin bunu düzelteceği görülmektedir. Kenan Erenoğlu, Nadir Özgen’in Abdullah Zöpçeler, Zihni Koç ve Kemal Ekinci hiçbir şartsız serbest kalmalıdır, pazarlık olmamalıdır.
 
İMRALI CANİSİ ANAYASAYA GİRDİ
 
PKK militanlarına af çıkararak devlet yönetilmez senin 1 yıl geçmesine rağmen devlet yönetiminin bir adabı vardır.
 
Anayasa hazırlığı sürecine PKK ve İmralı canisi resmen girmiştir. Anayasa uzalaşma komisyonundan iki BDP’linin varlığı dikkate alındığında sözlerimizin temelsiz olmadığı açıkça görülmüştür.
 
Bize göre Başbakan ve İmralı canisinin arasındaki paslaşma ve pazarlık şu şekildedir. Ver başkanlığı al özerkliği. Ver başkanlığı al güneydoğuyu. kendisinden başkasını düşünmeyen menfaatçi fikirler taradından ülke buhrana sürüklenmiştir. Kamuoyuna sunulan iyimser beklentiler AKP’nin ayağına dolanacaktır.

 
İMRALI’NIN TALEPLERİ
 
Birinci olarak İmralı canisinin çatışmasızlık sunacağı söylenmiştir. Şayet yeni bir çatışmasızlık kararı alınırsa bu diğerlerinden farklı olmayacaktır. İkinci olarak PKK militanlarının diğer ülkelere çekilmesi söz konusudur. Burada bulunan gerçek terörist kamplarının zaten sınır dışında olduğu gerçeğidir. PKK’lı teröristlerin değişik ülkelerde barındığını zaman zaman hatırlamasına rağmen bunu hasır altı etmektedir. Üçüncü olarak silah bırakma görüşmelerinin yapılacağı belirtilmektedir. Bunun neyin karşılığıında yapılacağı bilinmemektedir.


 
Başbakan’ın çözüm süreci dediği bize göre çöküş olan gidişatın Türk milletini götüreceği mecra işte bu kadar tehlikelidir. Tabiyatıyla buna müsade etmemiz mümkün olmayacaktır. MHP ayaktadır sadece MHP tepki göstermektedir. MHP vatan ve millet mücadelesinde son derece azimli ve heyecanlıdır. Türk milletinin umudu ve gücü sadece Milliyetçi Hareketçi Partisi’ne bağlanmıştır. Biz sorumluluğumuzu biliyor ve görüyoruz. Hiçbir şart altında geçilmeyeceğimizi ve aşılamaycağımızı inanmışlıkla cesaretle ilan ediyorum.
 
Türk adaleti siyasallaşmanın altına girmiştir. Verilen kararlar hakkaniyetten uzaktır. Adalet duygularının örselendiği bir dönemde elbette güven sarsılacaktır.


 
Sayın eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tanık olarak dinlenmesini istediği kişilerin tanık olmasının reddedilmesi hukuk cinayetidir. İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre bir suçla yargılanan gerkesin iddia edene soru sorma hakkı vardır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre bu hakkın kısıtlanması mümkün değildir. Sanığın bu hakkını gözetmek zorundadır.  
 
Mahkemeler somut olaylara bakmadan savunma hakkını kısıtlamayı alışkanlık haline getirerek hukuka inancı azaltmaktadır.
 
Süratli objektif delillerle savunma hakkına saygı duyarak yargılama mümkün iken pratikte yaşananlar farklıdır.
 

Değişik grupların kontrolüne giren bir ülkede demokrasiden söz edilememektedir. Türkiye’de en temek sorun adaletin tıkanmasıdır. Yetmez ama evetçiler, zavallılar ve Başbakan’ın kuru sıkı atmaları sonuç doğurmamaktadır. AKP hukuk skandallarını tamir etmelidir. Teröristleri tanık olarak dinleyenler Genelkurmay Başkanı’na yaptıklarını izah edemezler.   
 
Başbakan Erdoğan’ın Türk milletine karşı seviyesiz üslubu en çirkin ve en kaba tavır olmuştur. Başbakan Erdoğan ısrarla Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söylemekte milli değerlerimizi çiğnemektedir.
 
MERKEZ BANKASI DÖVİZ ARTIŞI MİLLİYETÇİLİK DEĞİLDİR
 
Bu zihniyet bir yanda milliyetçiliği ayaklar altına alırken bir yandan miliyetçilik ve vatanseverlikte bilirkişi rolü oynamaktadır. Geçtiğimiz hafta AKP grup toplantısında Erdoğan “Milli bankamız Merkez Bankası’dır. Siz bize 27,5 milyar dolar döviz rezerviyle. Peki şimdi bu rakam neye çıktı. 120 milyar doları çıktı. İşte gerçek mana milliyetçilik bu” Merkez bankası döviz artışını milliyetçilik olarak tanımlaması içinn bir insanın ya cahil ya da BOP eşbaşkanı olması yeterlidir.
 
Acaba Başbakan Erdoğan merkezi yönetim borç stokunun artmasını nasıl izah edecektir? Sıcak paraya mecbur olmak, yolları yok pahasına satmak milliyetperverliğin nesiyle bağdaşmaktadır? Çiftçilerimizin bankaların haciz kıskacına düşmesini, vatandaşlarımızın ve küçük işletmelerimizin borçlarını geri ödemede sıkıntı çekmesini nasıl değerlendirmektedir. Karşılıksız çekte patlama, kredi kartı borcunun artmasını vatanseverlik mi zannetmektedir?
 
Resmi rakamlarla 2 milyon 630 bine ulaşan işsiz rakamlarımızı terk etmek, gelir dağılımındaki adaletsizliği yaygınlaştırmak vatanseverliğin nesiyle bağdaşmaktadır?  
 
SEN İSTESEN DE TÜRK MİLLİYETÇİSİ OLAMAZSIN
 
Otoyolları kapsayan özelleştirme işlemini önce sevinçle karşılamak sonra sinsi hesaplarla iptal etmek nedir? Sen istesen de milliyetçi olamazsın, sızlasan da milliyetçiliğin kapısından geçemezsin. Çünkü senin ne birikimin ne içinden çıktığın ideolojin ne de sicilin buna el vermez. Sen başkalarına hayranlıkla sekillenen hayranlıklarını Türk milliyetçiliğinde bulamazsın.
 
Bunun için Türk’üm diyemiyorsun. Türk Bayrağı’nı dahi ağzına alamayarak Türkiye Bayrağı’nda karar kılıyorsun. Unutma ki kendi değerlerine hürmet duymayanlar kimseden saygı beklememelidir. Şimdilerde AKP içinde Türk olmadıklarını hatırlayanlara sık rastlanmıştır.
 
 

HAKAN ŞÜKÜR’ÜN AÇIKLAMALARINA TEPKİ
 
Başbakan Erdoğan Türk olmadığını ilan eden futbol yorumcusu Hakan Şükür’ü savunmak için Mehmet Akif’i örnek göstermiştir. Öncelikle şu hususun bilinmesi lazım kim elleri öpülesi merhum şair birilerini temize çıkarmak için kullanılmayacak kadar temizdir. Kökeni ne olursa olsun Türk olmuştur. Türk’e malum olmuştur. Bizim için göğsünde ay yıldız taşımış bir futbolcu Türk milletinin evladıdır. Arnavutluk’un talebini istediği Şemseddin Sami Türk’tür. Bizim kimsenin etnink kökeniyle ilgili bir merakımız yoktur.  
 
ERTUĞRUL ÖZKÖK’ÜN TÜRKLÜKTEN İSTİFASINA TEPKİ
 
Başbakan Erdoğan yanlışlarla dolu konuşmasında Merhum şairimizin Arnavut kökenli olmasını Türklükten çıkarmadığını da söyleyerek doğruya parmak basmıştır. Türklük bir ırkın değildir, yaşamış yaşanmış ve yaşanacak sosyolojik bir ihtişamın adıdır. Merhum Abdullah Cevdet 1906 yılında “Ben bir Kürt’üm fakat her şeyden evvel Türk’üm” demiştir. Bazı köşe başlarını tutanlar da Türklükten istifa ettiklerini açıklamıştır. Kim nereye giderse gitsin Türklük böyle şahsiyetler olmadan da değerinden bir şey kaybetmemiştir.
 
Bu partiye oy veren kardeşlerim daha ne kadar tahammül edecekler. Türklüğü çiğneyen BOP’çuya daha ne kadar sessiz duracaktır. Biz her daim Türk kalacağız, Türk bakacağız, Türkçe konuşacağız.
 

 
Ermeni çeteleri Bakü’de Gence’de ve vatanımızın birçok yerinde oluk oluk kan akıtmışlar öldürme konusundaki seviyelerini göstermişlerdir. Geçmişte emperyalistlerin tetikçiliğine soyunan Ermeni çetelerinin yaptıkları ortadadır. hocalı’da insanlık yerin dibine geçmiştir. İnsanların kafatasları yüzülmüş, anaların karnı yarılmış, işkenceler uygulanmıştır.
 
Ermeni ölüm tacirleri ve onların arkasında duranlar babanın gözünün önünde evladı katletmiştir. Tarih şahittir ki Hocalı karanlığa gömülmüştür. 

 
CUMHURBAŞKANI GÜL’E TEPKİ
 
Herkes bilmelidir ki Hocalı bir milli gururdur. Günü geldiğinde hesabı vereceklerdir. Hepimiz Ermeniyiz deyişini dile getirenlere Hocalı’nın bedduası hiç ayrılmayacaktır. Türk olmaktan utananların nefesi hiç şüphe etmesin kesilecektir.
 
Bu şartlar altında Cumhurbaşkanı Sayın Gül’ün Ermenistan’da seçimi kazanan Sarkisyan’a tebrik etmesi hoş olmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın dileklerde bulunması hepimizi özelllikle de Azeri kardeşlerimizi incitmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tebrik gönderdiği kişinin elinde Hocalı’nın kanı bulunmaktadır.
 
Zaman zaman Türkiye’ye gelerek partimizi de hedef alan bazı Azerbaycan milletvekilleri daha ne kadar bu kafa yapısının esiri olacaktır. Türk milleti son yurdunda yaşayacaksa ilkelerine tam riayet etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten bugünkü isimler başkasına iyi görünerek dünü yok sayacaklarsa pişmanlıklarını bir gün idrak edeceklerdir. Hocalı’nın kanı kurumadan hiç kimse Ermenistan’a yanaşmaya kalkışmamalıdır. Aksi takdirde günaha batacaklardır.
 
Hocalı olmak üzere Ermeni saldırısıyla şehit olanlara Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.