Kurtulmak için her çareye başvuruyor

Kurtulmak için her çareye başvuruyor
27 Mayıs 2015 10:01

Yazıma fenomen iki insanın sözleriyle başlamak istiyorum ki bunlardan biri Hitler’in ”Diktatör bisiklete binen adama benzer” tümcesi ile Sigmund Freud’un ”Kitleler asla gerçeğin peşinde koşmamıştır. Yanılsamalar isterler ve yanılsamasız yapamazlar. Gerçek olmayanları gerçeklerin üstünde tutarlar; gerçeklerden çok gerçek olmayanların etkisinde kalırlar. Bu ikisi arasında ayırım yapmama eğilimi oldukça yüksektir” tespitidir.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 
Herhalde RTE’den bahsettiğimi anlamışsınızdır.

 

RTE’nin on üç yıllık iktidarı döneminde yaptığı icraatların büyük bir bölümünün yasalara ve Anayasa’ya aykırı olduğunu artık kundaktaki çocuk bile bilmektedir.

 

RTE, tüm bunları bir hırs ve inat uğruna yapmıştır ki aklı daima hırsının fersah fersah gerisinde kalmıştır.

 

Şimdiye kadar seçimleri şaibeli olduğuna kesinlikle inandığım yöntemlerle kazandı.

 

Ama geldiğimiz nokta itibariyle iki uyanış oldu.

 

Bu uyanışlardan biri Türk toplumunun artık RTE’ye olan güveninin artan bir ivme ile kaybolması, yani AKP oylarının kar kütleleri gibi erimesi.
Bir diğeri de yine seçmenin ve diğer siyasal parti yetkilileri ile mensuplarının şimdiye kadar yapılan tüm seçimlere şaibe bulaşmış olmasına inanmaları ile birlikte siperde bekleyen askerler gibi seçim sonuçlanıncaya kadar gerekli önlemlerin alınmasıdır.

 

İşte bu iki gerçeğin ayırtında olan RTE şunu çok iyi biliyor ki tek başına AKP bir daha iktidar olamayacak ve kısa sürede olacak siyasal bir pozisyonla ‘’Yüce Divan’’a sevkedilecektir.

 

Hatta değişik simalar tarafından Yüce Divan dosyaları hazırlanmış ve bir kısmı kitaplaşmıştır ki bunlardan benim elimde de bulunmaktadır.
Ve, bu Yüce Divan dosyalarına hergün, her dakika RTE’nin günlük siyasal etkinlikleri, icraatları, yasaları ve Anayasa’yı çiğnemelerinin çetelesi tutularak güncellenmektedir.

 

İşte bu tehlikeyi çok iyi bilen RTE, diktatörlere mahsus bir refleksle kurtuluş için her an Anayasa ve yasaları çiğneyerek AKP’nin tek başına iktidar olması ve ardından Başkanlık sistemine geçiş için Cumhurbaşkanlığı görev ve yetkileri dışına çıkarak tarafsızlığını yitirip yine kendi ifadesiyle gönlündeki partiye oy istemektedir.

 

Hem cumhurbaşkanı gibi davranmıyor, hem de cumhurbaşkanına hakaretten yurttaşlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor.

 

Kendisi bir cumhurbaşkanı tarafsızlığı ile görevini yürütse zaten hiçbir yurttaş ağzını açıp bir şey söylemez.

 

Cumhurbaşkanı’na hakaretten suç duyurusunda bulunulan yurttaşlar, bir üstteki son tümceyi savunma olarak mahkemede yargıca belirtmelidir.

 

Yazının giriş kısmında belirttiğimiz gibi RTE, Hitler’in ifadesiyle bisiklet sürmektedir, yani durmadan pedal çevirmektedir ki bunun anlamı sürekli cürüm işlemektir.

 

RTE, bunu yapmaya kendini zorunlu duyumsamaktadır çünkü biliyor ki kaybettiğim taktirde kendimi ‘’Yüce Divan’’ önünde bulacağım.

 

Amiyane betimleme ile öyle ve böyle kaybedenlerdenim, bari suç işleme pahasına da olsa bir uğraş vereyim, belki bir kurtuluş reçetesi ortaya çıkabilir.

 

Ve, kendisi ile birlikte kukla Başbakan Davutoğlu ile güruhu da çok usturuplu yalanlar söylüyorlar ki kitlelerin etkilenmemesi olası değil.

 

Bakın yukarıda psikoloji biliminin babası sayılan Freud’un, kitlelerle ilgili yalana gerçeklerden daha çok inanırlar tespitine başka bir veriyi eklemek istiyorum ki o da bizim gibi eğitim ve ekonomik seviyesi düşük toplumların insanları daha çok inanırlar.

 

Yani bilgisi kıt ve geliri düşük insan kümeleri yalan da olsa siyasetçilerden cennetimsi vaatler beklerler.

 

O nedenle bu seçimde Liberal Demokrat Parti dışındaki seçime katılan tüm siyasi partilerin sözcüleri uyanmışçasına seyyar satıcı marifetiyle yalan üstüne yalan basıyorlar.

 

Tabi bu yalan vaatlerin anası AKP, uygulayıcısı ise RTE’den başkası değildir, öteden beri.

 

Ama şu tespiti yapalım ki yalan vaatler konusunda en etkili siyasal pazarlamayı AKP yapmaktadır.

 

Bunun nedeni hiç kuşkunuz olmasın, siyasal pazarlama konusunda RTE’nin bizzat batılı pazarlamacılardan profesyonel destek almasıdır.

 

Yalan vaatlere bulaşmış diğer partiler bunu yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları için kendilerine bir getirisi olmayacağından eminim.

 

AKP’nin afişlerindeki kullanılan sözcük ve filler bile kitleleri beyin ve kalplerinde yakalayıcı nitelikte, diğerlerinin ise son derece sırıtıcı yalan özellikleri taşıyor.

 

Peki, bu yalan vaatler ve pedal çevirmeler AKP’yi yeniden tek başına iktidara getirip RTE ve güruhunu ‘’Yüce Divan’’dan kurtarır mı?

 

Artık çok geç, çünkü kitlelerinde belirli koşullarda kaldırabileceği bir istinat hattı vardır ve bu dolmuştur.

 

Sadece kurtarabileceği kadar oy kurtarabilecektir ama bu da RTE’yi kurtarmaya yetmeyecektir.

 

Böyle bir durumda hiç kuşkunuz olmasın ki RTE, bildiklerine inandığı diğer kişilerle hazırladığı A, B, C, D…planlarını uygulamaya koyacaktır.

 

Bunlardan ilki bir koalisyon hükümeti kurulmasına izin vermeden Cumhurbaşkanlığı yetkisine dayanarak Meclis’i feshedip bir baskın erken seçime gitmesi olacaktır ki o zaman kitlelere ‘’Tek başına iktidar çıkarmazsanız ülke böyle bunalıma girer, bu defa yanlış yapmayın’’ diyecektir.

 

Hatta TBMM’de herkes birbiriyle dalaşıp kendisi kurtulsun diye seçim barajını da çok alt seviyelere düşürebilir.

 

Peki, başarılı olabilir mi?

 

Yalan vaatler ve sürekli pedal çevirmeler hiçbir diktatörlüğü kurtaramıyor.

 

Hitler kurtulduysa, tüm diktatörlerde kurtulabilir.

 

Zaman yaklaşıyor, çember daralıyor.

 

Ne İslam’ı kullanmak O’nu yargıdan kurtaracak, ne de Muaviye’nin, Hz. Ali’nin askerlerini etkisizleştirmek için kendi askerlerinin mızraklarına

 

Kur’an sayfaları takması gibi seçim meydanında kitlelere Kur’an sallaması kurtaracaktır.

 

Zalim Saddam’da kitlelere Kur’an salladı ama yargılanmaktan kurtulamadı.

 

Kaçak sarayın altında ucu başka yerlere çıkan dehlizler olup olmadığını da bilmiyorum.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!