Fikri Sağlar: Atatürk ve arkadaşlarından rövanş almaya kalkan zihniyet!..

Fikri Sağlar: Atatürk ve arkadaşlarından rövanş almaya kalkan zihniyet!..
28 Ağustos 2020 12:02

AKP iktidarı 18 yıldır bıkmadan usanmadan Cumhuriyet’in kurucuları, kuruluş felsefesi, ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bizzat varlığını kabul etmediklerini dile getirmektedir.

 

Fikri Sağlar/ Birgün

 

RTE, 1923’te kurulan Cumhuriyet’i “çömez devlet” olarak gördüğünü, kendilerinin iktidara geldiği güne kadar geçen sürenin “boşa geçtiğini “ söylemekten dahi geri durmamıştır.

İktidarda oldukları ilk günden itibaren ulusal bayramları, akla ziyan gerekçelerle kutlamaktan kaçındılar.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, en büyük bayram olan “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” günü nedense hep hastalanmış, bu durum toplumda infial yaratınca bir bahane bulup geziye çıkmıştı.

Şimdi de; yeni bir devletin kurtuluş zaferi ve emperyalistlerin en acı yenilgisi olan 30 Ağustos Zafer Bayramını, birlikte yol yürüdükleri ama ülke ganimetini paylaşamadıkları için birbirlerine silah çektikleri FETÖ hain darbesi günü olan 15 Temmuz’la kıyaslamaya çalışıyorlar.

Ülkesini ve laik demokrasiyi canı pahasına koruyan gerçek kahramanlarımız olan yurttaşlardan rol çalıp, kendi zaferleri gibi göstermek istiyorlar.

Bu en hafif deyimle sığlıktır.

Üstelik bugün hâlâ 15 Temmuz hain darbesine kadar geçen süreçteki AKP katkısı açıklanmamıştır.

TBMM deki Araştırma Komisyonu raporu hâlâ kamuoyuyla paylaşılmamış ve gerçek suçlular, siyasiler yakalanmamıştır.

Görülen o ki salgın bahanesiyle Zafer Bayramı bu yılda kutlanmazken, Malazgirt Savaşı yıldönümü için törenlerin düzenlenmesi, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’yle AKP’nin kavgası giderek aleniyet kazandığını göstermektedir. Şanlı tarihimizde Malazgirt Savaşı büyük önem taşır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluşunun en hayati zaferinin kutlanmasının önüne geçemez.

Atatürk ve arkadaşlarından rövanş almaya kalkan, hilafeti hanedanıyla oluşturmaya çalışan zihniyet bilmeli ki, bu ülkede yaşayan milyonlarca çağdaş insan, hak ve özgürlük taleplerini, eşitlik ve barış hayallerini, adil paylaşan bir ülkede emeğe olan saygıyı gericilere bırakmak niyetinde değildir. Bu; çağdaş, laik, demokratik, sosyal ve hukukun üstünlüğüne inanmış, Atatürk’ün kurduğu devlette yaşama kararlılığındadır.

 

Yazının tamamını okumak için tıklayın