Bundan birkaç gün önce öğrencilere verilen bursların (ODTÜ olaylarının hemen arkasından) artırılacağının Erdoğan tarafından açıklanmasından hemen sonra aklıma, “Bu iş için ek vergi alır halktan bu adam” diye geçti aklımdan.

 

Safile USUL  H&H YORUM

Allah sizi inandırsın bu verginin banka mevduatlarından alınacak yeni bir vergi olacağını da düşündüm.
 
Nitekim, Mehmet Şimşek ertesi gün açıkladı ki, sınırı tam kesin olmamakla beraber, muhtemelen 75.000 ve üzeri mevduatlardan ek bir vergi alınacak.

 
Şimdi…
 
Muhalif bir parti, “Ek vergi koydu, seçim yatırımı yaptı, öğrenciye bursu artırdı” diyemez.
 
Çünkü halk ve öğrenci cebine giren paraya bakar.
 
İleriyi düşünmez insanlar; hele de Türkiye’de, mesela, yılbaşı, tatil, bayram için kredi alan bir insan ileriyi düşünen bir insan mıdır? Hayır, değildir.
 
Şimdi, yine…
 
Erdoğan hafta sonuydu galiba, Urfa’da bağırıp, çağırarak konuşurken yine, “Bizde rüşvet-i kelam yoktur.” dedi.
 
Halbuki ondan bir önceki gün ODTÜ olaylarından dolayı öğrenci hareketleri yayılma eğilimine girdiği için bursları artıracağını açıkladı, ki, rüşvet-i kelamın ta kendisi!

 
Onu kısaca dinlerken (bu arada 2013’de Erdoğan dinleme tahammülüm sıfırlandı galiba, zaten sadece olayı anlayacak ve gazetecilik takibinin gerektirdiği ölçüde dinliyordum fakat artık bu dahi beni zorluyor, kaynana dırdırı denen şeyden milyon kat beter birşey bu) aklıma şu geldi…
 
Muhalefet halka hitabında seçim rüşveti olayına girmeli mi?
 
…………………………….
 
Böyle pat diye cevap veremedim içimden.
 
Ama sonra kafamda şu kristalleşti ki, evet, muhalefet Erdoğan’ın öğrencilere ve halka oy almak için rüşvet verdiğini söylemeli etkin bir biçimde.
 
Seçmeni satın almak için parayı kullandığını söylemeli.
 
Çünkü, muhalefetin bunu söylemesi oy verenlerin önemli bir kısmını hemen etkileyecek olmasa dahi, moral değerlere yatkın kesimlerde etki eder ve bir kırılış halkası oluşturur.
 
Siyaset zaten halka halka giden birşey, böyle aniden değil, halka halka oluyor değişim.
 
Halkaların toparlanması zamanla değişimi belirleyecek hale gelebiliyor.
 
Şimdi başlıktan devam ediyorum yine…
 
Vergi politikası aslında Hükümet’in en zayıf yönlerinden birisi.
 
Şu sebeple…
 
Halkın orta sınıf mensubu büyük bir bölümü Hükümet’in aldığı yer yer fahiş vergilerden etkilenmekle beraber içinden şöyle düşünüyor…
 
“Tamam da ne yapsınlar, doğrudan vergiyi herkesten alamıyorlar, iş yapmak için de para lazım, evet vergi alırken adaletsizlik oluyor ama bu durumda yapılabilecek birşey yok.”
 
Örneğin, benzin, sigara, kira vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, ÖTV, GSM operatörleri vasıtasıyla alınan vergiler vs. insanların canını yakmıyor değil ama bunu bir şekilde meşru görüyorlar.

 

Halbuki Hükümet’in bu vergi politikası ile kalıcı bir ekonomik sistem inşa edilemez, üstelik hükümetlerin vergi politikalarını seçim rüşveti ekseninde oluşturmaları aslında suçtur.
 
İşte bu kapsamda muhalefet vergi politikaları konusunu çok basit anlatımlarla halka izah edebilir ve haksızlıklara dikkat çekebilir.
 
Bu söylem de anında herkes tarafından ilgi görmeyebilir ama yine belli halkalar oluşturur ve bu söylemden sonra halkın hemen tamamı Hükümet’in bazı davranışlarını çok daha iyi seçmeye ve anlamaya başlar.
 
Bu da zamanla etki yapar, kimsenin kuşkusu olmasın bundan.
 
Ayrıca da, Türkiye’de vergi muzdaribi kesimler artış gösteriyor ve bu devam edecek.
 
Hülasası şu rüşvet-i kelam işini CHP ele alsa çok iyi olabilir.
 
Seni gidi rüşvet-i kelamcı seni!!!

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz