Süleyman Soylu bugün şu anlama gelen sözlerle tehdit etti halkı…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: AFP

 

 

“Tribünde tezahürat yapmayın aleyhimize, deprem çalışmasını bırakıp, tepenize binerim.”

 

 

Üstüne bir de diyor ki, deprem çalışmasını bırakırsam halk zarar görür, sorumlusu siz olursunuz.

 

 

Yani, sinirlenirse icabında, her işini bırakıp, FB, BJK seyircisinin tepesine binecek elindeki devlet gücüyle.

 

 

Süleyman Bey, dedelerimizin kanlarıyla kurulan bu ülkede, siz kimsiniz öncelikle?

 

 

Erdoğan’ın atadığı bir bakansınız şu anda.

 

 

Sen de gelir geçersin.

 

 

Ve, sen bu devletin ve onun vurucu gücünün sahibi değilsin.

 

 

Bu bir…

 

 

İkincisi tribünlerde slogan atanların tepesine neden, hangi hakla, hangi anayasal ve yasal güçle bineceksin bakalım, bir de hele…

 

 

Onlar sadece slogan attılar ve hükümeti protesto ettiler..

 

 

Sen Türk vatandaşının tepesine hangi hakla binersin, hangi hakla vatandaşlarımızı tehdit edersin.

 

 

Süleyman Bey, biliyorsundur, enkazın altından çıkan bir çocuk, çıkar çıkmaz etli yemek istedi.

 

 

Süleyman Bey, ben günlerdir et yiyemiyorum.

 

 

Mercimek çorbası içiyorum…

 

 

O çocuk ama o çorbayı dahi içemezdi.

 

 

Süleyman Bey hükümet ettiğiniz yönetim çocuklara enkazda bile et rüyası gördürüyor.

 

 

Hükümet ettiğin yönetim bu ülkenin çocuğunun bırak etini, kırmızı ve yeşil mercimeğini bile kesti.

 

 

Sen bizimle dalga mı geçiyorsun Süleyman Bey.

 

 

Halkın vicdanı var, sızlıyor ve o yüzden slogan atıyor. Herkes her şeyi izliyor tv’lerden, görüyor.

 

 

Ayrıca bu deprem geniş bir bölge olduğu için Türkiye’de hemen herkesin ya bir tanıdığı ya bir akrabası veya gelininin veya damadının akrabası vardı orda.

 

 

Sen kimi, hangi hakla tehdit ediyorsun.

 

 

Siz bence seçim işlerine bakın en çok da.

 

 

Güvenlikle şu seçim olsun.

 

 

Ondan sonra yine seçilirseniz, tepeye binmenin yollarını ararsınız yine.

 

 

KILIÇDAROĞLU-AKŞENER

 

 

Kılıçdaroğlu bugün Akşener ile görüşmesinde olaya nasıl gireceğini Yetkin Röportaj’a bugün (dün de vermiş olabilir röportajı) verdiği röportajdaki şu sözlerden anlamak mümkün.

 

 

“Altılı Masa’nın belirleyeceği Cumhurbaşkanı adayı toplumun her kesiminden, yurdun her bölgesinden, her kimlikten, her inançtan ayırt etmeden oy isteyecektir. Bu da doğal. Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen herkesin de bunu göreceğine inanıyorum. 2 Mart toplantısında bütün bunları görüşme imkânımız olacak.”

 

 

Kastettiği ise, şu…

 

 

Ben toplumun her kesiminden, Kürtlerden, her türlü inançtan insandan (Alevi veya Sünni) oy alabilirim, bu nedenle aday olmak istiyorum.

 

 

Meral Akşener ise, buna mukabil elindeki anketlere değinecektir muhtemelen ve bizdeki anketlere göre seçilemiyorsunuz, diyecektir.

 

 

Sonrasını sonra konuşuruz, hele bir akşam olsun.

 

 

Bu arada…

 

 

Konuyla alakasız ama değinmek istiyorum, Kızılay’ın çadır satması beni mahvetti, düşünün ya, Türk Kızılay’ı depremde çadır satıyor.

 

 

Avrupa’da Kızıl Haç çadır satar mı mesela, satanı orda bir saniye tutarlar mı?

 

 

Tutar mı, tutmaz mı’yı bırakalım, aklına gelir mi ya Kızıl Haç’ın çadır satmak.

 

 

Çocuğuna süt satmak gibi bir şey bu ya.

 

 

Kızılay Başkanı, çocuğun var mı, ona süt satsana.

 

 

Litresi 20 Tl’den.

 

Safile USUL Twitter

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz