Kapatma davası ile Silivri aynı şey değil

Kapatma davası ile Silivri aynı şey değil
11 Nisan 2013 07:00

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz gün Silivri’deki Ergenekon duruşmasını izlemeye gidenler için

şöyle dedi…

Safile USUL H&H YORUM


“Bize kapatma davası açıldığında biz mahkemelerin önünde toplandık mı?”

Bu mukayese çok isabetsiz.

Silivri ile AKP’ye kapatma davası birbirinden çok farklı.

Çünkü…

Bir kapatma davası sonucunda en fazla bir siyasi parti kapatılır…

Silivri davasında ise, insanlar 6 senelik süreler içinde hapiste bulunuyorlar.

Herhangi bir insana sorsanız…

“Partinin kapatılması mı senin için daha kötü olur yoksa hapiste 6 sene yatmak mı?”

Size hemen herkes partim kapatılsın der.

Hapiste olmak insanlar için çok ağır bir hürriyet cezasıdır.

Bunun ağırlığını anlamak için bir hapiste bir gün kalmak dahi yeterlidir.

Siyasi parti kapatma davası ile Silivri’de senelerece bilmem kaç bin sayfalık iddianamelerden bir sonuç çıkmasını bekleyen insanların ızdırabını birbiri ile mukayese etmek için çok vicdansız olmak gereklidir.

Ayrıca…

Silivri’de mahkeme önünde toplanılması yargıya müdahale olarak ifade edilemez.

Yargıya müdahale konusuTürkiye’de çok istismar ediliyor.

Bir mahkeme sürecini protesto etmek yargıya müdahale değildir.

Bu siyasi bir protestodur.

Yargıya müdahale ise, evrensel hukuk kurallarında, bir savcıyı, hakimi kirli yollarla baskı altına almak veya dosya üzerinde tahrifatlar yapmaktır.

Silivri gibi yüksek siyasi bir dava sürecini protesto etmek yargıya müdahale değildir.

Yok yani, bir de kimse protesto etmesin de ıssız adada faşizm gibi birşey mi yaşayalım?

Sizi gidi siziler, sizi!

T.C, ALLAH AŞKINA, MÜEEZİNOĞLU’NA MI KALDI?

Cidden ya, T.C ibaresi üzerindeki karar ve uygulamalar Müezzinoğlu’na mı kaldı Allah aşkına?

Bugün geri adım attı Müeezinoğlu ve,
“Sadece logodan kaldırılmıştı. Şimdi oraya da koyduruyoruz, olay bitti” dedi ama…

Yaptığı çok fazlaydı.

Üstelik de daha yeni vatandaş olmuş birisi…

Yani, her toplumda bir görgü gibi birşey de vardır.

Mesela ben şimdi Fransa’ya gidip, Fransız vatandaşı olup, 3 sene sonra Fransa Cumhuriyeti’nin ismini belirlemeye kalksam beni ayıplarlar orda.

Evet, Müezzinoğlu şu, bu olabilir, zaten Türkiye’den göç etmiştir filan ama ayıp denen bir şey hala var.

Bu arada…

Müezzinoğlu Başbakan’ından talimat almışa benziyor T.C konusunda.

Erdoğan baktı, bazı kesimler fena kızdı, “aman İzmir’in laiklerinden hiç oy alamam sonra” deyip vazgeçti.

Bir de…

Bu tür oyunlar Erdoğan ve çevresinin hoşuna gidiyor.

Laiklere gıcık olsun diye de yapıyorlar bu tür şeyleri, bu da var işin içinde.


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz