"İdeolojik değil pedogajik reform"

"İdeolojik değil pedogajik reform"
15 Mart 2012 17:24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğani 4+4+4 uygulamasının “28 Şubat’ın intikamı olduğunu kabul etti. Erdoğan “Sincan’da yürüyen tanklarla gelen bir uygulamayı, biz millet iradesiyle Meclis’te düzeltiyoruz” dedi.

Erdoğan, Rekabet Kurumu’nun 15’inci yıldönümü toplantısında konuştu. Erdoğan, Esenyurt’ta bir inşaatın şantiyesinde işçi çadırlarında çıkan yangın sonucu 11 inşaat işçisinin hayatını kaybettiği olayı anımsatırken, milyarca liralık yatırım yapan, milyarlarca liralık kar elde edenlerin, insan hayatını bu kadar ucuz görmelerinin “insanlıkla, vicdanla bağdaşmayacağını” ifade etti. Olayın çok boyutu olduğunu ama bugün burada bu acı olayın haksız rekabet boyutunu hatırlatmak zorunda olduğunu belirten Erdoğan, “Düşünün bir firma var, yatırım yaparken her türlü masrafı yapıyor ve iş güvenliğini en ideal düzeyde sağlıyor. Bir başka firma da güvenlik tedbirlerinden kısıyor, işçinin sigortasını esirgiyor, son akşam, son saatlerde sigorta yapılıyor. Çocuk çalıştırıyor, sigortasız, kaçak işçi çalıştırıyor. Burada aleni bir hırsızlık olduğu görmek için sadece yasalara, mevzuata ihtiyacımız yok. Tedbir almayan kaçak işçi çalıştıran firma haksız rekabete yol açmış, güvenlik tedbirlerini alan, sigortalı çalıştıran firmadan hırsızlık yapmıştır. Ortada sadece cinayet değil, ortada bir de hırsızlık, hile, dolandırıcılık var. Haksız rekabet yasaların, mevzuatın çiğnenmesinden önce ahlakın, insani değerlerin, bizi biz yapan değerlerin çiğnenmesidir ki buna göz yummak mümkün değildir. Temelinde acı, kan, gözyaşı olan er ya da geç büyük bir enkaz haline gelmiştir, gelmeye de mahkumdur” dedi.
“Rekabeti kendi tarihimizin, kendi değerlerimizin üzerinde inşa etmek durumundayız” diyen Erdoğan, özgürlük, adalet, fırsat eşitliği, hak, hukuk gibi kavramların modern-batılı kavramlar olmadığını ifade ederek, “Bunlar bize ait olan, bizim yücelttiğimiz kavramlardır ve bunlara en güçlü şeklide sahip çıkmak zorundayız” diye konuştu.

-“SEN GÖRMÜYORSUN DİYE BU ALEM YOK DEĞİLDİR”

Erdoğan, hükümet olarak eğitimi 9 yıldır en büyük alan gördüklerini ve en büyük yatırımları da bu alanda yaptıklarını belirtti. Gittiği pek çok yerde “en az üç çocuk” dediğini anımsatarak, bunu şu andaki Türkiye’nin ekonomik tablosuna göre ve inanarak söylediğini ifade eden Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de seçim propagandasında “3 çocuk kampanyasını” kullandığını söyledi. Erdoğan çünkü ciddi olarak Rusya’da da nüfusun yaşlanmaya başladığını belirtti.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘8 yıllık kesintisiz eğitimin bu ülkeye hiçbir zararının olmadığı’ yönündeki sözlerine de yanıt verdi. Erdoğan, “Hz. Mevlana’nın böyle durumlar için söylediği çok güzel ifadeleri var. Diyor ki Mevlana; ‘Gözlerini parmaklarınla kapat, dünyadan hiçbir şey göremezsin. Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir.’ Deve kuşunun da sorunu budur zaten, başına kuma gömer o kimseyi göremediği için onu da kimsenin görmediğini zanneder” diye konuştu.

-“BİZ BU ÜLKEDE EĞİTİMİ YAPAMADIK”

1996-97 eğitim öğretim yılında, kesintisiz eğitim uygulamasının hemen öncesinde Türkiye’de meslek lisesi öğrencilerinin, toplam öğrenciler içindeki oranının yüzde 46 olduğunu kaydeden Erdoğan, “Eğitim diyorlar ama aslında bu eğitim değil, öğretimdi. Biz bu ülkede maalesef eğitimi yapamadık, biz hep öğretimde kaldık. Şimdi bunu eğitime çevirmenin bir mücadelesini milletçe vermemiz lazım, hükümet olarak, devletçe vermemiz lazım” dedi.
1997-98’de bu oranın önce yüzde 45’e düştüğünü, daha sonraki yıllarda da kademe kademe düşüş yaşandığını belirten Erdoğan, 2002 yılında kendilerinin görevi devraldıklarında bu oranının yüzde 32,6 düştüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan 1996 yılında 962 bin öğrencinin meslek liselerinde okurken, 6 yıl sonra artan nüfusa rağmen öğrenci sayısının 906 bine düştüğünü vurgulayarak, “Bizim iktidar dönemimizde meslek liseleriyle ilgili yoğun çabalarımız sonucunda bu oranı yüzde 32,6 oranını şu an yüzde 48’e çıkarmış durumdayız. Elbette ekonomideki büyüme, sivil toplum ve sanayinin katkıları da bu oranı yükseltmeye destek verdi” diye konuştu.

-“BUGÜNE KADAR TÜRKİYE’NİN HİÇBİR MESELESİNE İDEOLOJİK BAKMADIK”

Başbakan Erdoğan birden 100’e kadar saymayı bilen herkesin kesintisiz eğitimin, onunla birlikte katsayı uygulamasının meslek liselerini “adeta katlettiğini” göreceğini söyleyerek, şöyle devam etti:
“20 yıldır Milli Eğitim Şuralarında oranın yüzde 65 meslek lisesi, yüzde 35 genel lise olması gerektiği savunulur, hep konuşulur ama yapılan bir şey yoktur. Ancak kesintisiz eğitim ve katsayı uygulamasıyla bu oranın yakalanmasının da mümkün olmadığını yaşadık ve gördük. Kesintisiz eğitim Türkiye ekonomisine olduğu kadar rekabet gücüne de ağır darbe vurmuştur. Biz bugüne kadar Türkiye’nin hiçbir meselesine ideoloji gözüyle bakmadık. Biz milletin, ülkenin ihtiyaçlarına baktık ve adımlarımızı ona göre attık. Bugün eğitim sisteminde yaptığımız reform, ideolojik değil, pedagojik bir reformdur. Yaptığımız düzenleme, Türkiye’nin ihtiyaçlarını, eğitimin ve ekonominin ihtiyaçlarını gözeten, modern, büyüyen Türkiye’ye denk düşen bir düzenlemedir. Kesintisiz eğitimi getirenler, kesintisiz eğitime destek verenler nasıl bu ülkeye yazık ettilerse bugün kademeli eğitime karşı çıkanlar da aynı mantıkla hareket ediyorlar. Şunu herkes bilsin, affınıza sığınıyorum, zorbalıkla gelen bir düzenlemeyi, biz demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz. Olay budur. Topla, tankla gelen, Sincan’da yürüyen tanklarla gelen bir uygulamayı, biz millet iradesiyle Meclis’te düzeltiyoruz. Tüm zorbaca tavırlara, uygulanan şiddete işgale rağmen biz millet iradesini en üstte tutacak, milletin talep ve arzularını yerine getirmeye devam edeceğiz.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğani 4+4+4 uygulamasının “28 Şubat’ın intikamı olduğunu kabul etti. Erdoğan “Sincan’da yürüyen tanklarla gelen bir uygulamayı, biz millet iradesiyle Meclis’te düzeltiyoruz” dedi.

 

Erdoğan, Rekabet Kurumu’nun 15’inci yıldönümü toplantısında konuştu. Erdoğan, Esenyurt’ta bir inşaatın şantiyesinde işçi çadırlarında çıkan yangın sonucu 11 inşaat işçisinin hayatını kaybettiği olayı anımsatırken, milyarca liralık yatırım yapan, milyarlarca liralık kar elde edenlerin, insan hayatını bu kadar ucuz görmelerinin “insanlıkla, vicdanla bağdaşmayacağını” ifade etti. Olayın çok boyutu olduğunu ama bugün burada bu acı olayın haksız rekabet boyutunu hatırlatmak zorunda olduğunu belirten Erdoğan, “Düşünün bir firma var, yatırım yaparken her türlü masrafı yapıyor ve iş güvenliğini en ideal düzeyde sağlıyor. Bir başka firma da güvenlik tedbirlerinden kısıyor, işçinin sigortasını esirgiyor, son akşam, son saatlerde sigorta yapılıyor. Çocuk çalıştırıyor, sigortasız, kaçak işçi çalıştırıyor. Burada aleni bir hırsızlık olduğu görmek için sadece yasalara, mevzuata ihtiyacımız yok. Tedbir almayan kaçak işçi çalıştıran firma haksız rekabete yol açmış, güvenlik tedbirlerini alan, sigortalı çalıştıran firmadan hırsızlık yapmıştır. Ortada sadece cinayet değil, ortada bir de hırsızlık, hile, dolandırıcılık var. Haksız rekabet yasaların, mevzuatın çiğnenmesinden önce ahlakın, insani değerlerin, bizi biz yapan değerlerin çiğnenmesidir ki buna göz yummak mümkün değildir. Temelinde acı, kan, gözyaşı olan er ya da geç büyük bir enkaz haline gelmiştir, gelmeye de mahkumdur” dedi.

 

“Rekabeti kendi tarihimizin, kendi değerlerimizin üzerinde inşa etmek durumundayız” diyen Erdoğan, özgürlük, adalet, fırsat eşitliği, hak, hukuk gibi kavramların modern-batılı kavramlar olmadığını ifade ederek, “Bunlar bize ait olan, bizim yücelttiğimiz kavramlardır ve bunlara en güçlü şeklide sahip çıkmak zorundayız” diye konuştu.

 

SEN GÖRMÜYORSUN DİYE BU ALEM YOK DEĞİLDİR

 

Erdoğan, hükümet olarak eğitimi 9 yıldır en büyük alan gördüklerini ve en büyük yatırımları da bu alanda yaptıklarını belirtti. Gittiği pek çok yerde “en az üç çocuk” dediğini anımsatarak, bunu şu andaki Türkiye’nin ekonomik tablosuna göre ve inanarak söylediğini ifade eden Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de seçim propagandasında “3 çocuk kampanyasını” kullandığını söyledi. Erdoğan çünkü ciddi olarak Rusya’da da nüfusun yaşlanmaya başladığını belirtti.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘8 yıllık kesintisiz eğitimin bu ülkeye hiçbir zararının olmadığı’ yönündeki sözlerine de yanıt verdi. Erdoğan, “Hz. Mevlana’nın böyle durumlar için söylediği çok güzel ifadeleri var. Diyor ki Mevlana; ‘Gözlerini parmaklarınla kapat, dünyadan hiçbir şey göremezsin. Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir.’ Deve kuşunun da sorunu budur zaten, başına kuma gömer o kimseyi göremediği için onu da kimsenin görmediğini zanneder” diye konuştu.

 

BİZ BU ÜLKEDE EĞİTİMİ YAPAMADIK

 

1996-97 eğitim öğretim yılında, kesintisiz eğitim uygulamasının hemen öncesinde Türkiye’de meslek lisesi öğrencilerinin, toplam öğrenciler içindeki oranının yüzde 46 olduğunu kaydeden Erdoğan, “Eğitim diyorlar ama aslında bu eğitim değil, öğretimdi. Biz bu ülkede maalesef eğitimi yapamadık, biz hep öğretimde kaldık. Şimdi bunu eğitime çevirmenin bir mücadelesini milletçe vermemiz lazım, hükümet olarak, devletçe vermemiz lazım” dedi.

1997-98’de bu oranın önce yüzde 45’e düştüğünü, daha sonraki yıllarda da kademe kademe düşüş yaşandığını belirten Erdoğan, 2002 yılında kendilerinin görevi devraldıklarında bu oranının yüzde 32,6 düştüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan 1996 yılında 962 bin öğrencinin meslek liselerinde okurken, 6 yıl sonra artan nüfusa rağmen öğrenci sayısının 906 bine düştüğünü vurgulayarak, “Bizim iktidar dönemimizde meslek liseleriyle ilgili yoğun çabalarımız sonucunda bu oranı yüzde 32,6 oranını şu an yüzde 48’e çıkarmış durumdayız. Elbette ekonomideki büyüme, sivil toplum ve sanayinin katkıları da bu oranı yükseltmeye destek verdi” diye konuştu.

 

BUGÜNE KADAR TÜRKİYE’NİN HİÇBİR MESELESİNE İDEOLOJİK BAKMADIK

 

Başbakan Erdoğan birden 100’e kadar saymayı bilen herkesin kesintisiz eğitimin, onunla birlikte katsayı uygulamasının meslek liselerini “adeta katlettiğini” göreceğini söyleyerek, şöyle devam etti:

“20 yıldır Milli Eğitim Şuralarında oranın yüzde 65 meslek lisesi, yüzde 35 genel lise olması gerektiği savunulur, hep konuşulur ama yapılan bir şey yoktur. Ancak kesintisiz eğitim ve katsayı uygulamasıyla bu oranın yakalanmasının da mümkün olmadığını yaşadık ve gördük. Kesintisiz eğitim Türkiye ekonomisine olduğu kadar rekabet gücüne de ağır darbe vurmuştur. Biz bugüne kadar Türkiye’nin hiçbir meselesine ideoloji gözüyle bakmadık. Biz milletin, ülkenin ihtiyaçlarına baktık ve adımlarımızı ona göre attık. Bugün eğitim sisteminde yaptığımız reform, ideolojik değil, pedagojik bir reformdur. Yaptığımız düzenleme, Türkiye’nin ihtiyaçlarını, eğitimin ve ekonominin ihtiyaçlarını gözeten, modern, büyüyen Türkiye’ye denk düşen bir düzenlemedir. Kesintisiz eğitimi getirenler, kesintisiz eğitime destek verenler nasıl bu ülkeye yazık ettilerse bugün kademeli eğitime karşı çıkanlar da aynı mantıkla hareket ediyorlar. Şunu herkes bilsin, affınıza sığınıyorum, zorbalıkla gelen bir düzenlemeyi, biz demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz. Olay budur. Topla, tankla gelen, Sincan’da yürüyen tanklarla gelen bir uygulamayı, biz millet iradesiyle Meclis’te düzeltiyoruz. Tüm zorbaca tavırlara, uygulanan şiddete işgale rağmen biz millet iradesini en üstte tutacak, milletin talep ve arzularını yerine getirmeye devam edeceğiz.”