Fırsat eşitliği Sağlamak Chp nin önceliği olmalı .Hak icin ,hakkı icin Chp olmalı .yeni bir düzen kurulmalı ve bunu Chp yapmalı,bunu herkes icin Chp diyerek degil.Firsat eşitliği herseyden once ,önceliği olmalı .
 
Dr. Ali Arif ÖZZEYBEK H&H YORUM
 
Yaşama hakkı sadece insanlar değil tüm canlılar için kutsaldır. İnsanın maddi olduğu kadar zihni var oluşu her türlü saldırı ve baskıdan bağımsız olmalı, devlet bunu sağlamaya yönelik tüm tedbirleri eksiksiz olarak almalı ve uygulamalıdır.
 
 
 
Güvenli yaşam hakkı, her insanın şiddetten, ayrımcı muameleden, işkenceden, baskıdan, her türlü güç odağından uzakta, akıl, ruh ve beden sağlığının korunarak, hukuki himaye ile donatılması hakkıdır.
 
 
 
Geçim hakkı insanın onuruyla yaşaması ve insani gelişimini sağlayabilmesi için gerekli temel ihtiyaçlara ve hizmetlere erişebilmesi hakkıdır.
 
 
 
Eğitim hakkı, insanın rekabet kapasitesini ve emeğinin niteliğini artırarak fırsat eşitliği sağladığından, erken çocukluk eğitiminden, yükseköğretime ve mesleki eğitime kadar bütün kademelerdeki eğitim fırsatlarına erişebilme hakkıdır.
 
 
 
Sağlıklı yaşama hakkı hastalık ve rahatsızlıklardan korunma, beden ve ruh sağlığını korumak için varolan bütün imkânlardan yararlanma hakkıdır.
 
 
 
Sosyal örgütlenme ve sosyalleşme hakkı, hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan, diğer insanlarla ilişki kurmanın, örgütlenmenin, toplantı ve gösteri yapmanın engellenmesinin ve insanların toplumsal çevreden yalıtılmasının yasaklanmasını gerektiren temel bir haktır.
 
 
 
Kişinin özel hayatının korunması ve herhangi bir otoritenin saldırısına karşı korunması hakkı takip, izleme ve dinlemenin yasaklanması ile hayata geçirilmesi gereken temel haklardır.
 
 
 
İnsanlarımızı eşit vatandaşlar olarak görüyor, herkes için eşit fırsatlar önermeli
 
 
 
İnsan konumu, milliyeti, dini, dili, geliri, yaşadığı yer, yaşı, cinsiyeti ve siyasi görüşünden bağımsız olarak toplumsal yapı içinde ahlaki bir eşitlikle yer alır. Din, dil, ırk, cinsiyet, gelir, yaş ayrımı gözetmeden bütün insanlar sadece insan oluşlarıyla doğuştan eşit ve özgürdür.
 
 
 
Gücün değil hakkın esas olduğu, insanlık onurunun korunduğu bir anayasal demokratik düzende, fırsatların eşit dağıtılması, hakların herkes için güvence altına alınması ve her türlü ayrımcılığın açıkça yasaklanması temel ilkedir.
 
 
 
Herkes için eşit fırsatlar sunulması, yani her insanın eşit fırsatlarla donatılması sonucunda her insan yeteneklerini ve kendi potansiyelini gerçekleştirebilme imkânına kavuşur. Zenginleşme ve gönenç buradan doğar.
 
 
 
Siyaset, iktidarı elinde bulunduranların sadece kendisinden olanlara, kendisine oy verenlere değil, istisnasız herkese kendi insani kapasitesini gerçekleştirebilme fırsatını sunacağı biçimde düzenlendiği müddetçe topluma hizmet sunma niteliğini kazanır, sorunlara çare sunabilir.
 
 
 
O halde en temel soru şu olmalıdır: Nasıl bir düzen kuralım ki herkes için fırsat eşitliği yaratılsın? Nasıl bir düzen kuralım ki çalışan, üreten, emek harcayan herkes maddi ve manevi olarak daha iyi şartlara ulaşabilsin?
 
 
 
Biz temel meselenin, iktidara yakınlık, iktidara yandaşlık, avantacılık, iane bağımlılığı gibi konumlara dayalı olarak güç ve itibar arayışını ortadan kaldıran, insanları ahlaki bir temelde emeği, girişimi ve üretimleriyle kazanmaya yönlendirecek bir eşit fırsatlar düzeni kurmak olduğuna inanıyoruz.
 
 
 
Siyasetin iklimlendirici işlevi tam da burada açığa çıkar. İnsanın kendini gerçekleştirebilmesi için gerekli temel ihtiyaçlar alanını insanın mutlak hak ve özgürlük alanı olarak korumak ve her insanı hak ve özgürlüklerini kullanabileceği eşit fırsatlarla donatmak siyasetin temel sorumluluğudur.
 
 
 
Farklı yaş grupları, farklı cinsler, farklı inanç sahipleri, farklı etnik kimlik kökeninden gelenler, farklı gelir sahipleri, farklı bölgelerde yaşayan herkes için fırsatları eşitlemek ve kimseye imtiyaz sağlamadan ya da kimseyi dezavantajlı duruma düşürmeden, insan ve hak odaklı, adil bir düzen kurmak zorundayız.
 
 
 
Her insan mutlu olmak ve zenginleşmek ister. Zenginleşmek sadece maddi bolluk içerisinde olmak, alabildiğine tüketmek imkânlarını elinde bulundurmak değildir, bundan daha önemlisi insanın onurunu koruyarak, değerleriyle, bilgisiyle, donanımıyla zenginleşmesi ve gelişmesidir. Zenginlik en temelde insana ilişkin bir potansiyel durumdur. Bu potansiyel her insanın kendini gerçekleştirme arzusu üzerinden fırsatla buluşur ve gerçekliğe taşınır.
 
 
 
Herkes için eşit fırsatlar sunulması, yani her insanın eşit fırsatlarla donatılması sonucunda her insan yeteneklerini ve kendi potansiyelini gerçekleştirebilme imkânına kavuşur. Zenginleşme ve gönenç buradan doğar.