Bahçeli dün İmamoğlu hakkında çıkan siyasi yasak kararı neticesinde attığı tweetlerle, Erdoğan ise söyledikleri ve söylemedikleri ile bu yargı kararının arkasında ne olduğunu bizzat açık ettiler.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: Reuters

 

Bahçeli attığı tweetlerde mealen…

 

 

“Kılıçdaroğlu’na operasyon yapılıyor, İmamoğlu ve Akşener çok mutlu, çünkü şov yaparak, İmamoğlu’nun adaylığını kesinleştirmek istiyorlar.” dedi.

 

 

Bu tür siyasi söylemlerde söz diziminden ve kelimesel anlamından yola çıkılarak değerlendirme yapılamaz.

 

 

Bu tür açıklamalarda alttaki duyguyu okumak lazım.

 

 

İşte Bahçeli’nin dünkü duygusu İmamoğlu ve Akşener’e tepki idi.

 

 

Neden, İmamoğlu aday olursa Bahçeliler seçimi kaybeder.

 

 

Kılıçdaroğlu’na operasyon çekiliyor sözlerindeki mantıksızlığa girmeye bile gerek yok.

 

 

Zira bir operasyon varsa, onu ancak ve ancak bu kararı veren hakim ve ona arka perdeden destek olanlardır.

 

 

Ama Bahçeli burada operasyon derken, “Ya Akşener ve İmamoğlu siz neden Kılıçdaroğlu’na karşı ortaklık kurup, aday o değil de İmamoğlu olsun diye birlikte hareket ediyorsunuz”u kastediyor.

 

 

Peki şimdi reel mantıkla anlatmaya devam edelim…

 

 

Eğer Bahçeli ve Erdoğan yasak kararı ile İmamoğlu Millet İttifakı tabanında güçlenecek idiyse, neden yine de bu yasak kararını aldırdılar yargıdaki bir hakime?

 

 

Çünkü bu karar ile 6’lı masada şu sonuca varmayı hedeflediler…

 

 

6’lı masada herkes veya çoğunluk diyecek ki, “Kardeşim iyi hoş da, İmamoğlu’nu aday gösterirsek ve tam da bundan sonraki sürecin bir noktasında yasak kararı kesinleşirse, biz ne yaparız. Evet, en güçlü aday İmamoğlu olurdu ama bu durumda başka bir isme yönelelim.”

 

 

Hedef net olarak bu.

 

 

Erdoğan ise, dün asla İmamoğlu hakkındaki yasak kararı hakkında olumsuz bir şey söylemedi.

 

 

Ama biliyorsunuz, Erdoğan bir yasak kararının arkasında kendisi yoksa ve onu onaylamıyorsa o hakimi hemen kaydırırdı, en azından HSK’yı devreye sokardı.

 

 

Sadece, “İmamoğlu şov yapıyor.” Dedi.

 

 

Bu sözün alt duygusu şöyle okunmalı…

 

 

“İmamoğlu çok havalandın, ben senin sesini keserim.”

 

 

Bu olaydan sonra şu da açığa çıktı ki, Erdoğan ve Bahçeli kendi aralarında yaptıkları değerlendirmede İmamoğlu aday olursa seçimi alabileceği kararına varmışlar.

 

 

Bu hakimin kararı işte bu temelde oluşturuldu.

 

 

Hem Erdoğan hem de Bahçeli devlet mekanizmalarını siyasi amaçlı kullanabileceklerini düşündükleri için, gördüğüm kadarıyla İmamoğlu’nun aday olmasını ve seçimi almasını engellemeye kararlılar.

 

 

Peki Erdoğan ve Bahçeli bunu kendi aralarında hangi tonda konuşuyorlar.

 

 

Kendi aralarında, “Türk devletinin bekası, bölünmemesi için seçimleri dizayn etme hakkımız vardır , meşrudur” şeklinde bir zımni ve/veya zaman zaman açık bir söylem var.

 

 

Peki, bu durumda ne olmalı

 

 

Zerre tereddütsüz söylüyorum…

 

 

İmamoğlu önümüzdeki günlerde aday ilan edilmeli.

 

 

Yasak getirirlerse bu ülkeyi yönetemezler. Yok yok, sokak hareketleri vs. demiyorum…

 

 

Böyle bir Türkiye yok.

 

 

Ama atın dizginleri ellerinden kaçar, ekonomi bir defa tamamen biter.

 

 

Asıl olay da şu ki, İmamoğlu seçimi alma ihtimali en yüksek kişi.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz