Ümit Kocasakal: Hukukun da kökünü kazıdılar

Ümit Kocasakal: Hukukun da kökünü kazıdılar
21 Mart 2014 12:36

Twitter yasaklama kararına itiraz dilekçesi veren İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, twitter yasaklama kararıyla hukukun kökünün kazındığını söyledi. Kocasakal, internet yasasını onaylayan cumhurbaşkanını da sert bir dille eleştirdi.

 

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal twitter yasağına itiraz dilekçesi verdiklerini söyleyerek yasağı sert bir dille eleştirdi. İşte Kocasakal’ın o sözleri:

 

İstanbuıl Cumhuriyet başsavcılğının öyle bir kararı yok. Telekominikasyon iletişim başkanlığı kendisi idare bir tedbir uyguluyor.

 

Anadolu adliyelerinde iki mahkeme kararı var. Bir tanesi İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinin Sullh ceza mahkemsinin red kararına karşı itiraz yoluyla verdiği bir karar ver. Binali Yıldırım’ın adına açılan sahte oluşturulmuş bir twitter hesabının kapatılmasına yönelik . Erişim engelleme değil o sahte hesabın kapatılması.

 

İkinci karar ise yine Anadolu Sulh Ceza mahkemesinin siyasilerle ilgili olarka bir sitenin ve bir twitter hesabın “oy yok hırsıza.wordpress.com” sitesine yönelik erişim engellenmesi kararı var.

 

Bu yeni düzenleme gereğince 4 saat içinde yerine getirilmesi amacıyla servis erişim sağlayıcılar birliğine gönderilmesi sözkonusu. Bu tabi felaket bir düzenleme. Bir tehdittir.

 

TÜRKİYE İLERİ FAŞİZME GEÇTİ

 

İleri demokrasi nutukları atılırken görüyoruz ki Türkiye ileri faşizme çoktan geçmiş durumda. Hızla da ileriye doğru gidiyor. Bu tür bir uygulama ancak diktatörlüklerde ya da bir takım malum ülkelerde olur. Şu an twitterin kökünü kazıyacağız derken hukuk devletinin kökünü kazımış durumdalar. Türkiye bırakın ikinci lige düşmeyi Türkiye demokraside amatör lige düşürülmüştür. Çin gibi bir takım ülkelerle aynı kategoriye sokulmuştur. Vehamet şuradadır. Ben demiyorum ki internette herkes herkese istediği gibi hakaret etsin. Bir hukuk devletinde bu da olmaz. Ama hukuk devletinde bir takım kanun düzenleme ve uygulamalar demokratik ülke ölçüleriyle uyumlu olmalıdır. Yani bunun karşılığı herkesi cezalandıracak şekilde ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracak şekilde genel bir yasak değildir. Bu neye benzer? Bir kişinin alnına konmuş olan bir sineği öldürmek adına kişinin alnının ortasından silahla vurmaya benzer. Sadece o ilgili yere ulaşım engellenebilir. Yoksa bunu engelleyeceğim diye herkesin hakkını ortadan kaldıramazsınız. Bu hakkın özünü ortadan kaldırmaktır. Böyle bir uygulama asla kabul edilemez. Bu gibi durumlarda. Bireylerin hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran kararlara imza atan hakimleri veya savcıları tarih not edecektir. Bu işler bu kadar basit değildir. Kötü olan şudur. Hukuksuzluk eğer görünürde şekli bir mahkeme kararı ya da hukuk düzenlemesiyle meşrulaştırılırsa bundan daha büyük bir vehamet olamaz. Bir mahkeme kararı olması meşru kılmaz. Yasallık başka şeydir meşruluk başka şeydir. Bir mahkeme salonunda cübbeli birinin olması o yeri mahkeme kılmaz. Bunu not etmek istiyorum.

 

CUMHURBAŞKANI BU İŞİN BİZZAT SORUMLUSUDUR

 

Bir başka şey. Kendisinden zaman zaman medet umulan bazı kanunları veto etmesi için çağrı yapılan ve zaman zaman verdiği demeçlerle de herkese hukuk demokrasi dersi vermeye çalışan ve çok demokrat görünmeye çalışan Cumhurbaşkanı önüne gelen bu düzenlemeyi bu anayasaya açıkça aykırı hukuka evrensel kurallara açıkça aykırı bu düzenlemeyi tereddütsüz onaylayarak bugün ortadan çıkan bu uygulamanın bizzat ve doğrudan sorumlusu olmuştur. Sadece demeçlerde demokrat görünmekle onulmaz. Noter deniliyor kendisine. Bu noterlere haksızlık. Cumhurbaşkanının görevi önüne gelen her şeyi onaylamak değildir. Bunu büyük bir infial ve üzüntüyle karşılıyorum.

 

BASKILAR DİKTATÖRLERİ KURTARAMAZ

 

Tarihe bakın hangi baskı hangi zulüm diktatörlükleri kurtarmıştır. Bu çırpındıkça daha fazla batmaktır. Biz İstanbul Barosu olarak itiraz için geldik. Anadolu adliyesinde kararlara karşı gerekli itirazlar yapılmıştır yapılmaktadır. Kimsenin endişesi olmasın. Bu hukuksuzkların kökünü halk kazıyacaktır.

 

Kaynak: Rota Haber