Ruh sağlığı yasası da ne ola?

Ruh sağlığı yasası da ne ola?
8 Ocak 2019 17:30

Bahçeli bugün grup konuşmasında akademisyen Ceren Damar’ın katlinden bahsederken, “Ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Sosyal ve toplumsal pek çok yararı olacağına inandığım yasanın bu yıl içinde TBMM’den çıkarılacağına içten inanıyorum. Yaşanan ağır sorunlar ruh sağlığına olumsuz yönde tesir etmektedir. Ruhsal sorunları olanların yalnızca yüzde 14’ünün uzmana müracaat ettiği tespit edilmiştir. Geçtiğimiz hafta iki akraba aile arasında çatışma çıkmış 18 kişi yaralanmıştır. İçimin titrediği bir kadın cinayeti geçen hafta üniversitede gerçekleşmiştir.” dedi.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Ruh sağlığı yasası nedir ya?

 
Bahçeli konuşmasının bir yerinde de bu tür yasaların Avrupa’da da olduğunu söylemiş.

 
Avrupa’da bu tür bir yasa yok, olamaz.

 
Yasayla ruh sağlığı mı olurmuş?

 
Böyle birşey olsa olsa aklı evvel bir diktatörlükte olur, mesela der ki beyinsiz bir diktatör…

 
“Tüm vatandaşlar ruhen sağlıklı olmak zorundadır, bunu sağlamak için her sene herkesin 1 kez psikiyatriste gitmesi tarafımdan zorunlu kılınmıştır.”( Kanun Hükmünde Kararname numara 100)

 
Yani olsa olsa böyle olur bu tür bir yasa.

 
Kasttettiği eğer, “Ceren’i öldüren katil psikiyatriste gitseydi, bunlar olmazdı” ise, o zaman olay yasa olayı değil…

 
Tabii ki, katil nasıl bir katil potansiyelini olduğunun farkında olup, üstüne bir de, “Psikiyatriste gidip, birini öldürmemin önüne geçeyim” demiş olsaydı, bu durumlar meydana gelmezdi muhtemelen.

 
Ama katiller bunu genellikle yapmıyor pek önceden.

 
O halde toplum nasıl korunur?

 
Bu sorunun cevabına bir başka soru ile başlamak lazım.

 
AB ülkelerinde şu ana kadar tek bir böyle vaka olmadı; neden AB ülkelerinde öğrenciler hocalarını öldürmüyor üniversitede?

 
Biz Türkler genetik olarak farklı mıyız?

 
Yok, alakası yok. İnsanlık evrensel olarak aynı türde gen pattern’larına (örüntü) sahip.

 
O halde farkları başka şekilde sıralamak lazım, ki, bu nedenler aşağıdaki şekilde sıralanabilir…

 
1-Üniversite sadece bilim elitisti değildir, bilim beraberinde belli bir insan ahlakı, disiplini ve kişiliğini de ihtiva eder

 
2-Üniversite veya üniversite öğrencisi olmak zordur, Erdoğan, “Sordum, Almanya’da sadece 3 milyon üniversite öğrencisi varmış, bizde 8 milyon var” derken, sözlerinin ne kadar komik olduğunu anlamıyordu

 
3-Türkiye’de üniversite diye adı geçen kurumların en fazla yüzde 5’i üniversite kategorisine girebilir

 
4-Türkiye sosyal sınıf bölünmüşlüğü çok fazla olan bir ülke, bunun üzerine gelen bir başı bozuk özel televizyonculuk dönemi var Türkiye’nin, ki. Sosyal sınıf gerilimleri, kültür farkı gerilimleri normal bir üniversitede kapıdan içeri bu şekilde girmez. Zira bilim kafası insanları farklı bir düzeye çıkartır. Ama bizdekiler üniversite olmadığı, içine giren de oraya girebilecek biri olmadığı için, üniversite kültürel, sınıfsal ve kişiliksel çatışmaların alanı haline geliyor.

 
Bu katil hukuk fakültesindeydi.

 
Hukuk fakülteleri mesela Avrupa’da senede üç aşağı, 5 yukarı 15 adet mezun veriyor.

 
Daha fazlasını veremiyor, öyle bir şey yani bu.

 
Aradaki fark görülüyor, di mi?

 
Öte yandan toplumun ruh sağlığına gelince…

 
Ha, ha, ha…

 
Bahçeli o zaman şunları bir anlasın, sonra da patrona anlatsın…

 
1-Türkiye’de insanların gidebileceği bakımlı, insana kendisini psikolojik olarak değersiz hissettirmeyen psikiyatrik hastane merkezleri yok

 
2-Psikiyatrist sayısı çok az, olan psikiyatristlerin özel muayenehaneleri halkın gidebileceği türden değil, asgari ücrete oranı çok acımasız.

 
3-Psikososyal merkezler ağı yok

 
4-Parası olmayanın gidebileceği etkin psikoterapi merkezleri yok

 
Bu arada…

 
Bahçeli patrona, bu işlere para ayırır mı ki, onu da sorsun.

 
Patronun para ayırması gereken başka işleri var, ha, ha, ha, Sayın Bahçeli.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz