Yarsav eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’un Twitter sitesine dün akşam göz attığımda orda Eminağaoğlu’nun hükümetin mal varlıklarına el koyması için müsadere kavramını kullandığını gördüm.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
Müsadere derken neyi kastettiğini anlamadım.

 

 
Google’a girdim.

 

 
Müsadere hakkında Vikipedi’de şöyle deniyor…

 

 
“Müsadere Osmanlı İmparatorluğu’nda devletin, haksız kazançla zengin olmuş görevlilerin mallarına istediği zaman el koyabilmesi usulüdür. 17. yüzyıldan itibaren ölen veya idam edilen yüksek dereceli memurların da mallarına el konulmaya başlanılmış fakat bu uygulama II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır. Devletin verdiği görevler sırasında edinilen mal varlığının kamuya ait sayılması kuralına dayanılarak birçok İslam devletinde uygulanan müsadere, Fatih Sultan Mehmet döneminden başlayarak Osmanlılarda benimsendi. Müsaderenin temel amacı önemli mevkilere yükselenlerin, öldükten sonra varislerine bir şey bırakamayacaklarını düşünmesi ve dürüst davranmalarını sağlamaktı. Fakat daha sonra kazanç sağlamak, padişaha ve sadrazama hediye sunmak için taşra yöneticileri o bölgedeki zenginlere de müsadere uyguladı. II. Mahmut müsaderenin ancak kamu malı olduğu mahkeme kararıyla saptanan servetlere uygulanması kuralını getirdi.”

 

 
Bunları okuduktan sonra mal varlıklarına el koyma işleminin ardında bu tür bir zihniyet olması gerektiğini tahmin etmemiş olmamdan dolayı kendimi aptal buldum.

 

 
Evet, seri halde mal varlıklarına el koyma her zaman tipik faşizm örneğidir ama spesifik olarak bunun Osmanlı’daki somut izleri hakkında bilgim yoktu.

 

 
Bir hükümetin ve onun patronunun 2016’de ülkemizde Osmanlı tipi malvarlığına el koymaları seri halde yapıyor olmaları ve birçok budalanın da FETÖ temizleniyor şeklinde buna cevaz vermesi hakikaten sarsıcı.

 

 
Çalıştırırsın devletin istihbaratını, verirsin AB’de olduğu gibi ana istihbaratı orduya, tek tek bulursun devlete sızmış kişileri ve atarsın.

 

 
O zaman olur sana hukuk devleti çerçevesinde meşru bir devlet koruma tedbiri.

 

 
Ki, devlet devlet olursa ve hükümet cemaatleri korumazsa zaten hiçbir işadamı cemaatlere yaklaşmaz.

 

 

 
Bugün neden bu kadar büyük şirketler Fethullah cemaatine destek vermiş.

 

 

 
Çünkü onlar bunun Erdoğan ve hükümeti için desteklenen bir şey olduğunu düşünüyorlardı, bunun çok makbul olduğunu görüyor ve buna göre hareket ediyorlardı.

 

 
Bu cemaat, bu hükümet ve patronu tarafından yüceltildi, haliyle demokrasi kurallarının işlemediği ve hükümeti kızdırana vergi bindirildiği bu ortamda işadamları da buna uygun davrandı.

 

 

 
Oysa adam gibi bir devlet ve hükümet olduğunda zaten bu işadamları yanaşmazdı bu cemaate.

 

 

 
Hey gidi hey, nasıl bir ahlak bu…

 

 
Bir cemaaati desteklemeleri için işadamlarına sinyal ver, onları teşvik et…

 

 
Cemaat seni kişisel olarak kızdırınca da işadamlarının mal varlıklarına el koy.

 

 

 
Vah, vah, ne halde bu ülkede ahlak….

 

 

 
Demokrasiden vazgeçtim, asgari ahlak yok.

 

 
Rusya’da örneğin demokrasi yok ama ahlak var.

 

 

 
Bizde o da kalmadı.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz