Gerçekten, denizlerimizde göçmenler artık neden boğulmuyor?

Gerçekten, denizlerimizde göçmenler artık neden boğulmuyor?
24 Mayıs 2016 17:30

Hatırlarsanız, yakın bir zamana kadar denizlerimizde devamlı onlarca göçmen Yunanistan’a botla kaçmak isterken boğuluyordu.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Yüzlerce göçmen simsarlar tarafından kaçak ve insan taşımacılığına uygun olmayan çocuk oyuncağı botlara bindirliyor, sonra da bu botların devrilmesi veya yırtılması sonucunda insanlar çoluk, çocuk, bebek, anne, baba denize dökülüp hayatlarını kaybediyordu.

 
Denizlerimiz ölüm deryasına dönüşmüş ve işin berbatlarından kamuoyu bu haberlere alışmıştı.

 
Denizde boğulan onlarca göçmen haberleri okunup, geçiliyordu.

 
Fakat sonra birden bıçak gibi kesildi bu boğulmalar.

 
Farkındaysanız aylardır veya en azından haftalardır tek bir denizde boğulan kaçak göçmen haberi okumuyoruz.

 
Ben de bu durumun tam olarak ayırdına dün akşam Halk Tv’yi izlerken vardım.

 
Gazeteci Can Ataklı söylüyordu bunları.

 
Benim de kafama dank etti.

 
Evet, eskiden hergün onlarca göçmen boğulurken denizlerimizde şimdi artık neden tek bir boğulma haberi gelmiyor?

 
Madem mümkündü bu boğulmaların bıçak gibi kesilmesi neden hergün onlarca insan denizlerimizde hayatını kaybediyordu?

 
Ama belli ki, kaçak göçmenlerin denizde ölmesinin önüne geçmek için AB ile anlaşma yapılması ve AB’nin bunu Türkiye’den talep etmesi gerekiyordu.

 
Bu bizim için, bu bir ülke için ne kadar yüz kızartıcı ve utanç verici.

 
Kendine saygı duyan bir ülke böyle yapar mı, yapmaz elbette.

 
Neden bizim denizlerin ve denizlerde gezen insanların güvenliğinden sorumlu birimlerimiz önceden de engellemiyordu bu ölümleri?

 
Siyasi iktidardan bu yönde emir almadıkları için tabii ki.

 
Bu emri vermeyen ve siyasi hesapları için yüzlerce, binlerce göçmenin denizlerimizde ölmesine izin veren bu siyasi iktidarın yakasında asılı duran bir günah da bu işte.

 
ONLARSIZ ASLA OLMAZ

 
Yeni kabine açıklandı.

 
Buna dair bazı notlar…

 
1-Bekir Bozdağ yine Adalet Bakanı, Efkan Ala yine İçişleri Bakanı. Onlarsız bir adalet ve içişleri bakanlığı asla olmaz zaten. Erdoğan’ın en hassas kirli operasyonları bu iki bakanlık üzerinden yürütülüyor. Bu iki isim de tam itaatkar, öl der ölürler, kal der kalırlar. Bu ikisinin düşünmesine de gerek yoktur. Onlar düşünmeden yaşarlar, tek görevleri her deneni yapmaktır. Böylesi de her zaman bulunmaz, o nedenle bu ikili her daim bakan olur.

 
2-İki kadın vardı kabinede, ikisi de gitti, yerlerine sadece 1 tane geldi. Kadınlar zaten beceriksizdir nitekim, iki tane olurlarsa zarar artar, göstermelik bir taneyle yetinildi o nedenle

 
3-Sağlık Bakanı yeniden Recep Akdağ oldu. Çok acı çekmişti bakanlıktan alındığında. Fakat geçen zaman Müezzinoğlu’nun çok itaatkar olsa da aşırı beceriksiz olduğunu gösterdi. Onun yerine daha az beceriksiz ve bu sürede itaati elden bırakmayan Recep Akdağ geldi

 
4-Ekonomi ve Maliye bakanlıkları damada verilmedi, verilseydi aşırı sperkülasyon olurdu, “gizli paraları bavullayan damat paranın tam başına geçti” denirdi

 
5-Süleyman Soylu o sevimsiz ve anlamsız gülüşüyle yine işçinin, memurun başında olacak

 
6-Nabi Avcı Kültür ve Turizm Bakanı oldu, demek ki tam itaat etmedi MEB’de.

 
7-Yılın şakası da bu kabineden çıktı. İsmet Yılmaz Milli Eğitim Bakanı.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz