Diploma konusu çok itici

Diploma konusu çok itici
28 Mayıs 2018 17:30

Epeydir aklımda yazmak ancak Muharrem İnce’nin dün İzmir Menderes’de yaptığı konuşma sonrasına nasip oldu.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Muharrem İnce dün yaptığı konuşmada diyor ki Erdoğan’a hitaben…

 
“Ben otomobil fabrikası istemiyormuşum. Erdoğan’ın bilmediği şu; Erdoğan diyor ki otomobilin kaportasını, lastiğini, koltuğunu ben yapayım. Ben de diyorum ki otomobilin beynini ben yapayım. Geri kalmış, cahil, bilmiyor. Çünkü matematik bilmiyor.”

 
İnce konuşmasının bir bölümünde de, Erdoğan ile arasındaki farkları anlatırken, kendisinin diploması olduğunu, Erdoğan’ın ise, olmadığını söylüyor.

 
Şimdi…

 
Biz Cumhuriyetçi Türkler devleti neden böylesine yıkıcı bir siyasi iktidara kaptırdık?

 
Eğitimde iki paralel dünya olduğu için, baş sebep bu.

 
Bugün bile dikkat ediyorum…

 
Avrupalı siyasilerden ara sıra duyuyorum, “Toplumumuzda paralel sistemlere izin veremeyiz” diyorlar. Adamlarda oturmuş devlet ve siyaset aklı var.

 
Biz ise, on yıllarca bu konuyu öngöremedik ve ortaya iki paralel toplum çıktı.

 
Biz Cumhuriyetçiler genel olarak iyi okullarda okuduk, Anadolu veya büyükşehirlerin yoksul çocukları bizlerin ulaştığı eğitime ulaşamadı.

 
Bu sebeple de ortaya kibirli, kendini beğenen büyükşehirli ve kendini ezik hissedenler gibi bir şey çıktı.

 
AKP seçmenlerinin facebooklarına bakıyorum bazen ve orda Erdoğan’ı kendi ezikliklerini gideren birisi olarak seçtiklerini görüyorum.

 
Mesela geçenlerde Galatasaray Lisesi tepkili bir paylaşım görmüştüm. Galatasaray AKP seçmeninin gözünde kendisini dışlayanların sembolü, mesela.

 
Erdoğan işte bu seçmenin nitelikli eğitime ulaşamamış kesimine karşı yaptığı popülizmle de çokkkkk oy aldı.

 
Hülasası…

 
Ben Erdoğan’ın diploması üzerinden yapılan tüm açıklama ve edilen sözleri çok çok itici buluyorum.

 
Evet, diplomalarda yapılan bir sahtekarlık varsa, bu her toplumda soruşturmanın konusudur ama biz kamuoyu olarak veya siyasiler, “Onun diploması yok, benim var, o matematik bilmiyor, ben biliyorum” gibi çiğ ve seviyesiz sözler edemeyiz.

 
Erdoğan’a burdan vurmak yanlış, vurulacak çok yeri var, bu mu kaldı ya?

 
Bu tür ifadeler ayrıca, AKP seçmeninde ve de toplumun Anadolulu ve/veya iyi eğitime ulaşamamış kesimlerde acaip tepki toplar.

 
Hem demokrasilerde, Avrupa buna çok iyi bir örnek, siyasiler diplomaları üzerinden eleştirilmezler.

 
Diploma yapılacak mesleğin konusudur.

 
Mesela hukuk bitirmeden avukatlık yapamazsınız.

 
Ama bir siyasetçi olarak hukuk devletini inşa edebilirsiniz ve bunu yaparken hukukçulardan teknik destek alırsınız.

 
Matematik bilmeden okullarda matematik reformu yapabilirsiniz siyaetçi olarak, bunu yaprken ama matematikçilerden teknik destek alırsınız.

 
Siyasetçi her konuyu zaten bilemez, matematikten, şundan, bundan, biyolojiden, organik kimyadan anlamak zorunda ise, hiç değildir.

 
Bir ilkokul mezunu da siyasetçi olabilir.

 
Bu, ülkemizdeki ayrımcı yaklaşımlar beni çok sinirlendiriyor ama şimdi bunların sırası değil.

 
Hele bir yönetime gelelim, neler yazacağımı veya yapacağımı göreceksiniz.

 
Demokrasi için daha çooook yolumuz var.

 
Ama önce şu makro siyasal işin hallolması lazım.

 
RAMAZAN BU SENE YOK GİBİ

 
Bu sene Ramazan hiç ama hiç görülür değil.

 
Geçen gün uçaktan indiğimde kapının önü sigara içenlerde doluydu.

 
Yolda izde en küçük bir Ramazan havası yoktu.

 
Hafta sonu hekim arkadaşlarımla buluştum.

 
Onlar da diyor ki, “Daha geçen seneye kadar bize, şunu yapsam oruç bozulur mu diye sorardı hastalar şimdi ise biraz da kurnaz bir yüz ifadesiyle, orucum bozulur di mi hocam, tutamam oruç di mi hocam, diyorlar”

 
Sonra iftar çadırları da kalkmış çoğunlukla.

 
Hiç öyle bir Ramazan havası yok.

 
Tabi oruç tutan tutuyor orucunu ama toplumda (İstanbul’da, uzak Anadolu şehir ve kasabaları daha farklı tabii) böyle bir oruç ve buna uygun toplumsal iklim havası pek yok.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan