Geçenlerde ABD dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marie Harf ”Suriyeli muhalifleri eğitme ve teçhizatlandırmayı Türk hükümeti kabul etti” demeci ile önemli bir sırrı ortaya koydu.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Hatta Suriyeli muhalifleri eğitme ve teçhizatlandırma programa daha yeni ABD Temsilciler Meclisi’nden geçmiş, şimdi Senato’da görüşülüp karara bağlanacak ki bu satırların yazıldığı sırada bu iş çoktan bitmiş olabilir.

 

 

ABD’nin, piyonu AKP hükümeti ile onun en tepeye çıkmış başsorumlusu ve emrindeki güruhunun da ‘’Suriyeli ılımlı muhalefet’’ diye Türk milletini aldattıkları ‘’Suriyeli radikal elikanlı teröristleri’’ eğitme, silahlandırma işini görüştüklerini, karara bağlayacaklarını çok talihsiz bir şekilde açıklamışlardır ki, Türk tarihine kara bir leke olarak geçecektir; çünkü bu karar bize ölüm kusan terör olarak kısa zamanda geri dönecektir.

 

 

Tabi burada ABD bu konuda öncü bir rol oynayarak zaten birkaç senedir Suriyeli terörist gruplara eğitim ve silah yardımı yapan AKP hükümetine cesaret aşılamak istiyor.

 

 

Bu işi AKP hükümeti zaten yaptığına göre hangi cesaretten bahsedilebilir?

 

 

Şimdiye kadar Türkiye kamuoyundan gizlice yapıyordu bu Suriyeli teröristleri eğitme silahlandırma cürümü ama bundan sonrası için çok açık ve halkın bilgisi kapsamında yapılmasını istiyor ABD.

 

 

Peki, bu iş nasıl olacak?

 

 

77 milyon insanımız yeni tanımlarla aldatılarak yapılacak terörist eğitme ve silahlandırma cürümü.

 

 

İşte bunun için yeni tanımların arkasına sığınılması gerekiyor.

 

 

ABD sosyal, siyasal, uluslararası ilişkiler, emperyal sömürüler vs. alanlarında hatta sosyal bilimlerde dünya çapında yeni kavramlar, yeni tanımlar üretmede birinci sıradaki bir ülkedir.

 

 

Sömürgeci politikalarını ürettikleri kavramların arkasına saklayarak yaparlar.

 

 

Ürettikleri yeni kavramları sadece kendi emperyal emelleri için değil, piyon olarak kullandıkları diğer ülkelerdeki, ‘’truvaatı’’ lider taslaklarına da yaptırırlar.

 

 

Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, on iki senedir Türkiye’yi yöneten BOP Eşbaşkanı Recep ve güruhu da ABD’nin kendilerine verdiği kavramlar üzerinden Türk halkını sürü psikolojisi ile yönlendirmişlerdir.

 

 

Yani kısacası ABD’nin Recep ve güruhuna sağladığı psikolojik savaş bilgisi ile seçmenin önemli bir kısmı yönlendirilmiştir.

 

 

Bu işi ABD’nin Türkiye’ye gönderdiği CIA’nın psikolojik savaş ekibi yapmaktadır.

 

 

Bu ekip uygulanacak senaryoyu yazıyor, AKP’nin gerçek başı ile altındaki güruh tiyatroyu oynuyorlar.

 

 

Evet, şimdi esas spesifik konumuza gelelim.

 

 

”Suriye’deki ılımlı muhalefet eğitilecek” demek hangi anlama geliyor?

 

 

İşte ”Suriye’deki ılımlı muhalefet” kavramı da CIA psikolojik elemanlarınca hazırlanan yepyeni bir tanımdır.

 

 

Bu tanımla Suriye’nin elikanlı teröristleri bir taraftan şirin gösterilirken diğer taraftan da Türk halkı aldatılmak isteniyor.

 

 

Şimdi herkesin bilinçli aklına soruyorum: Eli silah tutan gruplara hiç ılımlı muhalefet denir mi?

 

 

Bir defa adı üstünde eli silahlı ve bu teröristlere bir taraftan eğitim desteği sağlanırken, diğer taraftan silah ve mühimmat bakımından desteklenecek.

 

 

Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki, ellerine silah verilmiş hiçbir gruba ılımlı muhalefet yaftası yapıştırılamaz.

 

 

Böyle bir tanım Türk milletinin zekası ile alay etmektir.

 

 

Ve bu teröristler Türk askerinin eğitildiği kışlalarda eğitilecekmiş.

 

 

Örneğin, bunlardan biri ”Eğirdir Komanda Tugayı” imiş ki,yandı gülüm keten helva.

 

 

”Eğirdir Komando Tugayı’‘ dünya çapında savaşçı yetiştiren bir askeri birliğimizdir ve Türk milletinin gurur tablolarındandır.

 

 

Türk askerinin girdiği her savaştaki üstün başarısının önemli bir kısmı bu komando birliği nedeni iledir.

 

 

Şimdi okuyucularıma şu soruyu açıktan soruyorum ki, böyle bir birlikte Suriyeli teröristler üstün savaş sanatı kuralları ile eğitildikleri zaman, bunlar Suriye’deki yıkım işlerini tamamladıktan hemen sonra aldıkları bu savaşçı yeteneklerini Türkiye’ye karşı kullanmayacaklar mı?

 

 

Bu gözbebeğimiz komando birliğinde PYD, IŞİD, ÖSO, EL-KAİDE, İHVAN-I MÜSLİMİN, PKK vs. terör örgütleri mensuplarının eğitildiklerini düşünün, yarın bu alçaklar, bir de ellerine silah ve ağır silahlar veriyorsunuz; kendi vatandaşlarımızı katletmeyeceklerini mi sanıyorsunuz.

 

 

ABD kendi emperyal emelleri için kullanacağı teröristi eğitip eline de en ağır silahlar verebilir; çünkü onun tuzu kuru.

 

 

ABD Ortadoğu’ya on binlerce kilometre uzakta; terör onu vurmayacaktır.

 

 

Ama biz Türkiye olarak terörle koyunkoyuna yaşıyoruz.

 

 

Bir de bunları eğitip ellerine silah verdiğinizde kendi ölüm fermanınızı kendiniz imzalamış oluyorsunuz.

 

 

Gaflet ve dalalet içindeki tüm üst yöneticilere sesleniyorum, ABD’nin Türk milletine kazdığı böyle bir çukurun içine düşmeyin.

 

 

Teröristler sadece sade yurttaşları değil, gün gelir sizi hedef alırlar.

 

 

Sakın bundan kuşku duymayın.

 

 

Ama neyleyelim ki, güç ve para hırsı gerek Recep gerekse güruhunu kendilerini ABD’nin ellerine teslim edecek kadar öyle bir yakalamış ki bu emperyal devletin talimatından dışarı çıkamıyorlar.

 

 

Aksi halde şimdiye kadar işledikleri cürümlerin belgeleri havada uçuşacak.

 

 

Ve böylece aniden iktidardan baş aşağı düşecekler.

 

 

Şunu da anımsatmadan geçemeyeceğim; Recep Erdoğan aslında aldatmaca ile ılımlı muhalefet dedikleri Suriyeli azgın teröristleri eğitme işinde çok iştahlı.

 

 

Neden?

 

 

Kardeşim dediği Esad’ı küresel güçlerin talimatı ile bir gün içinde kanlı düşmanı ilan edip adını da Esed koyduktan, elikanlı teröristleri silahlandırıp Suriye’nin içini ateşe verdikten sonra ondan fevkalede çekinir olmuştur.

 

 

Recep Erdoğan’a göre Esad’ın devrilmesi Ortadoğu bölgesindeki en önemli politikalardandır.

 

 

Bunun siyasal bir nedeni yok.

 

 

Sadece Esad bir gün azgın terörist grupları ülkesinden temizler huzuru sağladıktan sonra kendisi ile uğraşacağından çok korkuyor.

 

 

Bu korkuyu çırağı Ahmet Davutoğlu’da taşıyor.

 

 

Anımsarsanız iki yıl önce diyorlardı ki sabah namazını Şam’da Emevi camiinde kılacağız.

 

 

Emperyal piyonluk hevesleri kursaklarında kaldı.

 

 

Esad gerçek bir lider olduğunu ispat etti.

 

 

Emperyal ABD ve uşaklarını Ortadoğu bataklığında mahvetti.

 

 

Bu ABD uşaklarının kendi ülkelerinde bir daha bellerini doğrultması asla olası değil.

 

 

Yakın bir zamanda bölgede gelişen yeni olaylar sonucunda bunun böyle olduğu hiç kuşkusuz tescillenecektir.

 

 

ABD kendisinden çok korkan Recep ve avanesine bitme noktasına gelmiş azgın PKK’yı yeniden diriltme operasyonu çerçevesinde Ortadoğu’nun azgın teröristlerini en kaliteli şekilde eğitme ve silah mühimmat bakımından teçhizatlandırma görevi veriyor.

 

 

Kişisel çıkarlarını emperyal ülkelerin çıkarları ile birleştirenler bunu kabul etmiş durumdalar.

 

 

Bu alçakça emperyal politikayı önlemek muhalefet partilerinin görevi diyeceğim ama hangi muhalefet, liderleri ile teslim alınmış muhalefet mi?

 

 

Herhalde Türkiye’nin başındaki azgın belayı milli güçlerin kuracağı ‘’Milli Hükümet’’ süpürüp atacaktır.

 

 

Şafak sökmek üzeredir, zafer yakındır.

 

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!