CHP’li Böke: 16 Nisan’da neyin oylanacağı açıktır!

CHP’li Böke: 16 Nisan’da neyin oylanacağı açıktır!
27 Şubat 2017 16:12

CHP’den İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Kılıçdaroğlu’na söylüyorum, adamlarını bir araya topla terör örgütünün propagandasını yapmasınlar” sözlerine yanıt geldi

 

 

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK gündemine ilişkin açıklama yaptı.

 

 

Böke’nin açıklamaları özetle şöyle:

 

 

Türkiye’nin hayırlı geleceği olan referanduma 48 gün kaldı. Demokrasiyi ortadan kaldırmaya niyet edenlerin telaşı büyüyor. Bu telaş çarpıcı itirafları da beraberinde getiriyor. Gerçekler söylenmeye başlandı. Niyetin ne olduğu açıkça ortaya koyuluyor.

 

 

 

BU İTİRAFLA KONU KAPANMIŞTIR

 

 

 

Kendi konumunu ortadan kaldıran bir kampanyaya imza atan tek Başbakan Binali Yıldırım haftasonu açık bir itirafta bulundu. Getirilmek istenenin tek adam rejimi olduğunu biliyorduk. Millet de zaten biliyordu. Saray ve AKP cephesinden hikaye anlatılıyordu. Biz tek adam olacak dediğimizde itiraz ediyorlardı. Şimdi bu itirafla bu konu da kapanmış oldu. Tek adam rejiminin getirilmek istendiği AKP tarafından söylendi.

 

 

 

16 NİSAN’DA NEYİN OYLANACAĞI AÇIKTIR

 

 

Artık 16 Nisan’da neyin oynlanacağı açıktır. Ülkenin tapusu tek adamın mı yoksa 80 milyonun mu olacak? Karşımıza gelen bir seçim sandığı değil. Egemenlik kayıtsız şartsız millete mi yoksa tek bir kişiye teslim mi edilsin? Egemenlik TBMM’de mi Saray’da mı olsun?

 

 

TEREDDÜT KALMADI

 

 

Madem oylanacak olan tek adam rejimi olduğu konusunda terddüt kalmadı o zaman tek adam rejimi olursa ne olacak? Ne yaşayacağımızı 80 milyon biliyoruz. 2,5 yıldır yaşıyor olduğumuz fiili durumdan biliyoruz.

Tek adam rejimi yoksulluk, hayat pahalılığı, darbe, şiddeti getirir, terörü besler. Kaos olur. Ancak milletin egemen olduğu yerlerde refah olur, yatırım olur. Yatırım olduğu için istihdam olur. Demokrasi olduğunda güvenli bir yaşam olur.

 

 

TEK ADAM VARSA MİLLET YOKTUR

 

 

Bunu zaten dünya örnekleri gösteriyor. Suriye’de yaşanan acı gerçeği Türkiye’de görüyoruz. Irak’ta tek adamın yarattığı maliyeti yaşadık. Libya’da, Mısır’da gördük. Nerede tek adam varsa millet yok bir kişi var.

 

 

İSTİKRAR DEDİLER 6 AY SONRA BAŞBAKAN KAPIYA KONULDU

 

 

Türkiye’de de tek adam rejiminin istikrarsızlık olduğunu çok açıkça gösterdi. Günlük hayatımızda görünüyor. Hırs uğruna siyasi istikrar yok oluyor. Tek adam rejimini savunanlar 1 Kasım’da istikrar getireceğiz dediler. 6 ay geçmedi Başbakan kapı önüne koyuldu. Tek adam rejiminde keyfilik oluyor.

Tek adam rejimi bütün kurumları çökertti. Ülke 3 terör örgütlerine bırakıldı darbe girişimi yaşandı. Tek adam kolaylıkla hata yapabilir, kandırılabilir. Bunu bedelini 80 milyon yaşıyor.

 

 

GÖZÜ DÖNÜYOR

 

 

2,5 yıl içinde bu keyfi düzen nedeniyle Türkiye hukukun üstünlüğü ölçüsünde 40 ülkenin gerisine düştü. Kuralın okmadığı yerde ne yatrıım ne istihdam olur. İş yapma kolaylığında Türkiye 18 ülkenin gerisine düştü. Sonucu işsizlikle yaşıyoruz. 2,5 yılda 770 bin kşi işsiz kaldı. Tek adam varsa toplumsal istikrar da yok. Toplumun yarısını terörist sayacak kadar gözü dönüyor.

Şimdi son 2,5 yolda yaşatılmış olan sonunda isitkrarsız lık getiren tek adam rejimini kalıcılaştırmak istiyorlar. Millet bunu görüyor. Ve o yüzden buna kuvvetle hayır diyor. Türkiye hep beraber tek adam rejimine hayır diyor.

 

 

İÇİŞLERİ BAKANI UYARI

 

 

Saraycılar yükselen Hayır’ı görüyorlar. İçişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde CHP’nin genel başkanını hedef alan değerlendirmelerde bulundu. CHP’yi terörle ilişkilendirmek hiç kimsenin hele hele 3 terör örgütünün ülkenin başına bela edtmiş olanların buna hakkı yoktur.

Devleti ele geçireceğiz diye devleti çökerttiler. ülkenin tankını topunu terör örgütüne teslim ettiler. Darbe yaşadık. Terör örgütüyle pazrlık yaptılar. Şehirlerin bomba yığınağına dönmesine sessiz kaldılar. Bu yetmiyormuş gibi mezhepçi yaklaşımla Suriye’ye girdiler, IŞİD belasını Türkiye belasına çevirdiler. Üç terör örgütü karşısında dimdik duran CHP’yi terörle yan yana getirmek.. Valla buna kargalar güler..

 

 

İçişleri Bakanı da müthiş bir sorumsuzluk örneği gösteriyor. OHAL şartlarında hayır kampanyası yürütenlerı saldırıyla karşı karşıya kalmalarının nedeni yaratılan bu atmosferdir.

İçişleri Bakanı’nın önce ağzından çıkan ıkulağının duyması gerekir. İçişleri Bakanının görevi hesap sormak değil hesap vermektir. Görevi milletvekillerine tehdit etmek değil, korumaktır.

 

 

KARNIMIZ TOK

 

 

AKP henüz geleneksel mağdur olma şenliklerini başlatamadı. Bir gazetede haber vardı. Boşuna çabalamasın bu danışıklı dövüşlere karnımız tok.