Aydınlık Gazetesi ve Ulusal TV Türk milletinin milli mücadele sesidir

Aydınlık Gazetesi ve Ulusal TV Türk milletinin milli mücadele sesidir
29 Eylül 2014 23:30

Şu tespiti çok açık bir şekilde ortaya koyalım ki, Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu tehlike açısından ”İstiklal Harbi” öncesinden çok daha ağır koşullar altında bulunmaktayız.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Bunun nedenlerini birazdan ortaya koyacağız ama, önce çok önemli tarihsel bir olayı anımsatalım.

 

Mustafa Kemal, daha ”Türkiye Büyük Millet Meclisi” ni açmadan önce, yani 6 Nisan 1920’de Türk milletinin sesi olacak ve ”İstiklal Savaşı” boyunca düşmandan haber alma, milleti bilgilendirme, TBMM’ne gerçek haberleri ulaştırma ve bu suretle psikolojik savaş yaparak ağır savaş koşulları altındaki insanımıza moral aşılamak bakımından ”Anadolu Ajansı”nı Halide Edip Adıvar ile Yunus Nadi öncülüğünde kurdurmuştur.

 

Ve, ”Anadolu Ajansı” gerçekten ”İstiklal Savaşı” boyunca kuruluş amacına uygun olarak bekleneninde üstünde çok yararlı olmuştur.

 

Tabii ki, bu Mustafa Kemal’in eşsiz dehasının bir eseri idi.

 

Dün ‘İstiklal Savaşı” koşullarında Mustafa Kemal’in kurdurduğu ”Anadolu Ajansı”nın Türk milletinin sesi olmak bakımından işlevi ne kadar önemlidiyse bugünde ”AYDINLIK GAZETESİ’‘ ve ”ULUSAL TV”nin önemi en az onun kadar hatta daha fazladır.

 

Bakın neden?

 

”İstiklal Savaşı” koşullarında düşman belli idi.

 

Yani dış düşmanla savaşıyordu Türk milleti.

 

Gerçi o dönemin Osmanlı artığı yöneticileri düşmanla işbirliği yapmıştı ama Türk milleti şunu çok açık olarak görüyordu ki, emperyalistler yurdun her tarafını işgal etmişler ve ülkeyi ”Sevr Anlaşması” ile bölmüşlerdir.

 

Ama, şimdi düşman içimizde ve görünürde yurdun hiçbir tarafı işgal edilmemiş.

 

Sadece PKK terör örgütü var ve onunla da AKP hükümeti ”Çözüm Süreci” adı altında etkin bir mücadele ediyor!

 

Güneydoğu ve Doğu’nun bir kısmına PKK terör örgütü hakimiyet kurmasına ve fiilen yönetmesine rağmen bu acı tabloyu milletin önemli bir kısmı göremiyor.

 

Neden?

 

Çünkü bizi yöneten dindar bir hükümet, dindar bir başbakan ve dindar bir cumhurbaşkanı var başımızda.

 

Dindar oldukları için yığınlar halindeki halk bunlara sonsuz bir şekilde güveniyorlar.

 

Ve, bu dindar hükümet ile dindar yöneticiler çıkarcı yalaka medyanın tamamına yakınını gerek korkutarak gerekse milletin, devletin malını onlara yedirerek hepsini susturmuş, adeta maymuna çevirmiştir.

 

Zavallı kitlelerde tarih boyunca milletin anasını üçkağıtçı alçak yöneticilerin en çok din yolu ile bellediklerini bir türlü anlamıyorlar.

 

İnsanları en kolay ve en ucuz aldatma aracının din olduğunu tüm aydınlar bilmektedir.

 

Bugün Türkiye’deki birkısım medyanın haline baktığımız zaman ”İstiklal Savaşı” yıllarındaki ”Mütareke Basınını”ndan daha aşağılık ve kişiliksiz bir yapıda olduğunu çok net bir şekilde görmekteyiz.

 

Birkısım Koca koca güya herifler ve kadınlar televizyonlarda despot yöneticinin karşısına gaz tenekeleri gibi dizilerek adama çanak sorular soruyorlar.

 

Adeta mumdan heykeller halinde renkleri sapsarı bir şekilde despotun yanıtını dinliyorlar.

 

Böyle aşağılık alçaklardan midem bulanıyor, nerede ise dışarı çıkaracağım geliyor.

 

Bu satılık medyanın işi, verdikleri kirli bilgilerle Türk milletinin beynini yıkamaktan ibarettir.

 

Bunun karşılığını Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mal varlığını yiyerek alıyorlar.

 

Birkısım satılık aşağılık medya sahipleri ve emirlerindeki hain köşe yazarları ile birlikte Türk milletin servetini vicdansızca üzerlerine geçiriyorlar.

 

İşte bu ahval ve koşullar altında ”AYDINLIK GAZETESİ” ve ”ULUSAL TV” Türk milletinin sesi ve soluğudur.

 

Şunu hiç de bir iddia olmadan söyleyebiliriz ki, eğer ”AYDINLIK GAZETESİ” ve ”ULUSAL TV” olmasaydı bizi yöneten küresel güçlerin işbirlikçisi ve taşeronu bugünkü yöneticiler daha büyük olumsuz işler yapmış ve ülke çoktan bölünmüştü.

 

Bugün ”İstiklal Savaşı”ndaki gibi bir kurtuluş umuduna sahipsek bunda ”AYDINLIK GAZETESİ” ile ”ULUSAL TV”nin payı birinci derecede önemlidir.

 

Bu nedenle hem ruh sağlığımızın bozulmaması hem de algı operasyonunu sağlayan kirli, yönlendirici bilgilerle beynimizin yıkanmaması için işbirlikçi taşeron gerek yazılı gerekse görsel medyayı hiçbir şekilde takip etmeyelim.

 

Yakında demokratik yollardan, ülkemizi ve Türk milletini küresel güçlerin işbirlikçisi bu hükümetin elinden kurtarmak için ”Büyük Çözüm” hareketi başlayacaktır.

 

Kuşkusuz ki, bu demokratik yolla tüm sivil demokratik güçler biraraya gelerek 2015 seçimlerine güçbirliği halinde gireceklerdir.

 

Bu nedenle ”AYDINLIK GAZETESİ” ve ”ULUSAL KANAL”ı hem sürekli takip etmeli ve ettirmeliyiz hem de elimizden geldiği kadar her türlü desteği vermeliyiz.

 

Tüm yurtsever millici işinsanlarına sesleniyorum; korkmayın, en azından reklamlarınızın bir kısmını da ”AYDINLIK GAZETESİ’‘ ve ”ULUSAL TV”ye verin.

 

Türk milletinin bu iki sesini güçlendirelim.

 

Birgün gelir vatan elden gider, bırakın bu kazandıklarınızı; karnınızı doyuracak ekmek dahi bulamazsınız ey millet!

 

Güçbirliğinden ölçülemeyecek bir kuvvet doğar.

 

Birleşecek ”Milli Güçler” 2015’de iki seçimi kazanacak.

 

Birisi, genel seçimler sonucu iktidar olacak ”Milli Güçler.”

 

Diğeri, iktidar olduktan sonra çoğunluk ”Milli Güçler”in elinde olacağı için çok kısa sürede ülkeyi bölünme noktasına getiren BOP Eşbaşkanı RTE güruhu ile birlikte ”Yüce Divan”a gönderilerek, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır.

 

Böylece ”BÜYÜK ÇÖZÜM”le Türk milleti demokratik hukuksal istiklal savaşını kazanmış olacaktır.

 

Milli güçler olarak bu demokratik mücadelemizin başarıya ulaşması için ”AYDINLIK GAZETESİ” ve ”ULUSAL KANAL”ı güçlendirmeliyiz.

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!