Alışveriş merkezleri ve ekonomik terör
11 Temmuz 2014 11:02

Ey Yüce Türk İslam alemi! Yazımızın konusu, alışveriş merkezleri ve ekonomik terör hakkında olacaktır:

Numan ALAFAĞ H&H YORUM

Yazımıza, Yüce Türk İslam alemine, hayırlı Cumalar dileyerek başlayalım.

Ekonomik terör örgütü kimlerdir? Türk sanayicisi ve çiftçisinden raf bedeli olarak alınan ekstra ücretle hem üreticiyi hem de küçük esnafı ortadan kaldırarak; binlerce kişinin işsiz kalmasına sebep olan ticari kuruluşlardır. İşsizlik demek, terör ve ahlaksızlık çemberinin genişlemesi demektir.

Yabancı ve yerli sermayeli ulusal ve yerel alışveriş merkezleri hakkındaki iddialarımızın, doğruluk derecesini ilgili kurumların araştırılması ile; “teyit” veya bu iddiaların gerçek payı yoktur.” şeklinde cevaplandırılması mümkün değil midir?

”Bilgiyle yapılan az ibadet fayda verir de bilgisiz olarak yapılan çok ibadetin faydası yoktur.” Hz. Muhammed (S.A.V.)
Türkiye, dünya da İslamiyet’ in eda edildiği önde gelen ülkelerindendir; böyle bir ülkenin ticaret kanununda yer almayan faaliyetlere (Haram) açıkça müsaade edilmesi, menfaatler müşterektir soru işareti doğuruyor. Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in, Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin Özdeyişi ne kadar isabetli ve doğru bir Özdeyiş. Bu özdeyişe, Yolsuzluk yapana bilerek göz yumanın da, Allah Belasını versin Özdeyişini ilave edersek,Özdeyişler biribirini tamamlamış olur kanaatindeyim.

Türk sanayisinin ve tarımının modernleşmesi demek, sağlıklı ve güvenilir temel gıda tüketmek demektir. Bir örnek verelim: Anadolu’nun göbeğinde Türkiye’nin en büyük çiftçi kooperatifinin (TORKU) temel gıda çemberini genişletmesi ve ürün etiketlerinde glikoz şurubu içermez yazısı, Türk halkının kısa bir zamanda güven duygusu genişleyerek, Türk halkının gurur ve iftihar kaynağı olmuştur. ”Maşallahu la kuvvete illa billah” Allah Nazardan esirgesin.

Türkiye’nin tarım başkenti, Şanlıurfa’ya yıllardır su gelmiş; halen reel sektörde faaliyet gösteren çiftçi kooperatiflerinin olmaması dikkat çekici değil midir? Allah aşkına! Harran ovasında destekleme hesapları ve hayalleri yapmaktan başka bir faaliyet görülmüyor.
Harran Ovası’nda seçilmiş ve atanmış önderlerin tasarruflarındaki faaliyetlerin, reel sektör ve gelecek vadeden tarımsal yatırımların uygulanabilirliği konusunda bir engel mi var, sorusu ortaya çıkıyor? O zaman bir engel yoksa, acilen Harran Ovas’ında da TORKU gibi, bir çiftçi kuruluşunun oluşabilmesi için, ruhunda Vatan sevgisi ve vicdan muhasebesi yapan önderlere ihtiyaç vardır. Eğer ki bu soruya itirazı olan varsa, bu güne kadar niye çiftçi eğitilmedi ve yatırımlar yapılmadı?

Harran ovasında tarımın modernleşmemesi halinde, stratejik sorunlarla karşılaşılacağını ve arazilerin, Allah korusun, kısa zamanda el değiştireceği unutulmamalıdır?

Alışveriş merkezlerinin RAF bedeli ilgili muhasebe işlemleri:

”Bir işi yapmak isteyen bir çaresini bulacak, hiç bir iş yapmak istemeyen bir bahane bulacak.” (Numan Aladağ) Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Cevabına Türk halkının gözü toktur.
Cezai işlemlerle karşılaşmamak için, perde arkası her türlü önlem alınıyor. Büyük alışveriş merkezleri zincirine sahip olanlar, üretici ve çiftçinin ürününü raflarına koymak için, hangi yasaya göre RAF bedeli talebinde bulunuyorlar? Ve aldıkları RAF bedeli muhasebede RAF bedeli olarak işlem görüyor mu?

Kimsenin haddine değil: Türk halkını, sanayicisini ve çiftçisini enayi yerine koymaya! Herkes haddini bilmelidir. Üreticiden alınan ücret ne amaçla alınmışsa harfi harfine aynen muhasebe işlemi görmelidir. Üreticiye senin ürünlerini raflarıma koyabilmem için, şu kadar RAF bedeli verirsen ürününü satarım ekonomik terör yaratma faaliyetinden vazgeçmelidirler.

Ahlak dışı faaliyet gösteren büyük alışveriş merkezlerinin bu uygulamalarına, başta CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin bu Milli konuyu partinin ilgili uzmanlarına inceletip, çözüm için hükümetin ilgili birimlerine bildirerek yardımcı olmaları gerekir. Bu konu ancak iktidar ve muhalefet partilerinin ortak çalışmaları ile çözümlenebilir.

Alışveriş merkezlerine sorular?

Soru 1- Fethiye de faaliyet gösteren yabancı sermayeli alışveriş merkezlerinde, DOMUZ eti ve Ürünleri’nin, soğuk sandviç, çiğ köfte, meze vs. gibi ürünlerin hepsinin bir arada aynı vitrinde satışı İslam kültürüne uygun mudur?
Soru 2- Üreticiden alınan RAF bedeli, mağaza sahipleri veya sorumluları tarafından muhasebe kayıtlarında ne şekilde işlem görüyor?
Soru 3- Üreticiden alınan RAF bedeli ile sözde bazı ürünlerde indirim adı altında haksız rekabete yol açmıyor mu?
Soru 4- Mağaza sorumluları tarafından, ilgili resmi kurumlara bu faaliyetlerini harfi harfine, resmi bir yazı ile bildiriyorlar mı?
Soru 5- Yine mağaza sorumluları tarafından ilgili resmi kurumlara yazı yazıp, böyle RAF bedeli talep etmemiz için, gerekli müsaadenin uygunluğu konusunda resmi bir yazı yazılmış mıdır?
Soru 6- Üretici ve çiftçiden alınan RAF bedelinin Türk sanayicisini, esnafını ve çiftçisini yok etmek değil mi?
Soru 7- Türk ekonomisini, sanayicisini, çiftçisini ve halkını dar boğaza sürükleyip iflasa doğru , bu tesislerin yok pahasına satılmasına vesile oluyor mu?
Soru 8- Avrupa ülkelerinde bu tür faaliyetler varsa nasıl bir muhasebe işlemi görüyor? Tek taraflı haksız kazanç elde etmek için Avrupa birliği ülkelerinin, ticaret kanunlarında yer alıyor mu?
Soru 9- Bu tür faaliyetler vergi kaçakçılığının, yalan-dolan, ahlaksızlık ve ekonomik terör faaliyetlerin çoğalmasına vesile olmuyor mu?
Soru 10- Ruhunda Vatan sevgisi olan, tüm ilgili karar organlarının, RAF bedeli vurgununa dur demesi gerekmez mi?
Soru 11- RAF bedeli, işsizlik ve huzursuzluk kapılarının açılması demek değil mi?

Bu mübarek Ramazan ayında yapılan ibadet ve dualar ile, Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve okuyucularımızın atalarını Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.

ÖZDEYİŞLER
1- Vicdan, adaletin en iyi vekilidir. (Lady Mary Montagu)
2- Vicdan azabı, insanın içinde bir cehennemdir. (Lord Byron)
3- Vicdansızlık yaparak, Türk halkını, sanayicisini ve çiftçisini aldatamazsınız. (Numan Aladağ)
4- Hiçbir suçlu, İhanet ederek kendi mahkemesinde haklılığını ispat edemez. (Numan Aladağ)
5- Menfaatler müşterek olunca, kalbi en tatlı şekilde harama odaklandıran araçlardır. (Numan Aladağ)