TSK muhalefet partilerini ciddiye almıyor

TSK muhalefet partilerini ciddiye almıyor
9 Eylül 2012 18:47

Şimdi önce…

O vali (Afyon’daki patlamadan sonra hediye veren) neden öyle yaptı, biliyor musunuz?


Safile USUL H&H YORUM

Bu vali son günlerde gazetelerde okuduklarımdan gördüğüm üzere…
 
Oldukça siyasi bir geçmişe sahip ve Milli Görüş kökenli.
 
28 Şubat döneminde ordu ile bayağı bir çelişki yaşamış.
 
Sonra gel zaman git zaman mevcut Hükümetin döneminde Afyon’a vali olmuş.
 
Ve, bu arada gözlemlemiş ki, ordu ile AKP Hükümeti arasındaki ilişkiler değişiyor.
 
Yani, görünen tabloya göre Başbakan ordu üzerinde otorite tesis etmiş, bir YAŞ krizinden sonra istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Koşaner’in ardından Necdet Özel Genelkurmay Başkanı olmuş, onun döneminde YAŞ kriz çıkmamış çünkü Necdet Özel Hükümet’in otoritesini kabul etmiş, hatta yeni Genelkurmay Başkanı’nın, valinin Başbakanı Erdoğan ile arası çok iyiymiş ve çok uyumlu bir biçimde beraber çalışıyorlarmış.
 
Orduya artık yeni bir hava ve bu yeni havadaki ordu valinin hükümetinin ordusu haline gelmiş.
 
Dolayısıyla da valinin orduya hissiyatı da değişmiş.
 
Vali ne yapsın? Bu hissini bir şekilde göstermesi lazım.
 
Gerçi 10 yaşında çocuk bile cenaze evinde hediye verilmeyeceğini bilir çünkü orası yas evidir, yaşam sevincine dair değil, kayıba ve ölüme dair bir yerdir.
 
Yani, eğer en sıradan insani özellikler taşıyorsanız bu herkes için böyledir.
 
Fakat vali pek kalbinin derinlikleri ile yaşamayan biri olarak muhtemelen, cenaze evinde artık Başbakanının kankası olarak gördüğü Genelkurmay Başkanı’na hediyeler verip onunla samimi olmak istemiş.
 
Genelkurmay Başkanı Özel, ki fotoğraflardan çok belli, bu davranıştan hoşlanmamış, çünkü en basit zeka bile bunun hoşlanılacak ve insanı kamuoyuna iyi yansıtacak bir foto olmadığını ve…
 
Böyle birşeyin cenaze evine gidip orada bulunan bir arkadaşına şen şakrak kolye hediye etmek gibi bir davranış olduğunu bilir.
 
Ama valinin elinden o kilimi vs. almaya mecbur kalmış.
 
Olay bundan ibaret.
 
Şimdi gelelim olayın öteki, yani Genelkurmay cephesine.
 
Yani, Özel’in algısı ile valinin alıgısı birbiri ile uyuşuyor mu?
 
Kanımca hayır. Hatta, kesin bir hayır.
 
Bence olay şu…
 
TSK şu anda Türkiye’de ciddiye alınacak tek siyasi güç olarak AKP’yi görüyor.
 
AKP toplumun dinamik kesimlerinden oy alıyor, toplumu yönlendirme kabiliyetine sahip, teşkilatlı, örgütlü.
 
Dolayısıyla TSK AKP’ye etki ederek devleti korumaya çalışıyor.
 
Başbakan ve Hükümet mensuplarının orduya yakın bir ruh haline gelmesine çalışıyor.
 
Örneğin, bunu daha önce de yazmıştım, Kürt meselesinde Başbakan’ı istediği noktaya getiriyor.
 
Daha da doğrusu şöyle ki, Başbakan açılımın sonucunda PKK ile başa çıkamayacağını anlıyor ve geri adım atarak orduya yaklaşıyor.
 
Genelkurmay da bu geri adıma hemen Başbakan’a kucak açarak pas veriyor.
 
Şunu da iyi anlamak lazım ki, bir de…
 
TSK kendi açısından ve kendi makro stratejik hedefleri doğrultusunda toplumsal oyunculara uygun yöntemler geliştiriyor.
 
Sadece ara resme bakarak değerlendirme yapmak doğru değil o nedenle.
 
Örneğin ordu AKP’nin kamuda türbandan geri adım atmasına daha kolay imkan sağlayacak bir psikoliji taşır hale gelmesine katkı sağlamaya çalışıyor.
 
Bunu nasıl yapıyor?
 
Hükümete ona değer verdiği hissini vererek, saygı göstererek, otoritesini tanıdığı izlenimini vererek.
 
Ki, AKP’nin laikleri modelleme trendi konusunu daha önce yazmıştım.
 
Gelelim yazıya attığım başlığa şimdi de…
 
TSK muhalafet partilerini şu anda ciddi bir siyasi oyuncu olarak görmüyor.
 
Çünkü toplumun dinamik kesimlerinden oy alamıyorlar.
 
Ağırlıklı olarak toplumun doygun ve kişiliği epeyce oturmuş kesimlerinden oy alıyorlar.
 
Oysa toplumlarda henüz doygun olmayan kesimler siyasal olarak en dinamik kesimlerdir.
 
Anlık ve dönemsel akımı onlar oluşturur.
 
TSK bu nedenle devletin ana pozisyonunu AKP üzerinden sağlayacağı etki ile de korumaya çalışıyor.
 
Çünkü bunu muhalefet partileri ile yapamıyor.
 
Ve, bence ordu siyasi partilerden çok ayrı bir kurum ve bu böyle kabul edilmeli.
 
Siyasi partilerle ordu birbirinden tamamen ayrılmalı.
 
Ordunun çapı, rolü, devlet içindeki stratejik konumu ile siyasi partilerin yakın dönem hesapları birbirine uymaz.
 
Yani, bence herkes kendi işini yapmalı.
 
Kaldı ki, ordu bugün AKP’yi siyasi oyuncu olarak temel alır, yarın bir başka parti etkin hale gelirse, onu.
 
Bu arada…
 
CHP’li milletvekillerinin GATA’ya alınmamasının sebebi nedir anlamış değilim ama…
 
TSK burda, “Ordu CHP’ye yakın, AKP karşıtı” şeklindeki klasik kalıbı kırmaya çalışıyor olabilir, en azından bu olayın dip psikolojisinde böyle bir etmen olabilir.
 
Geçmişte AKP’liler alınmazdı ya orduevlerine vs. filan, şu anda bunun bir kompensasyonu yapılıyor olabilir.
 
Ancak şimdi değineceğim konu biraz daha farklı.
 
Can Ataklı’nın yazısında anlattıklarından öğrendim.
 
Ergenekon sanıklarından emekli yarbay Mustafa Dönmez’in hayatını kaybeden evladının cenaze törenine gidebilmesi için izin alınması ve cenazeye götürülme sürecinde yaşananlar ve ordaki sorumlu jandarma komutanlığının davranış şekli çok berbat.
 
Meslektaşa davranış böyle olmamalı, bu bir yana, meslektaş olmasa bile, bir devlet bir tutukluyu oğlunun cenaze törenine götürmek için ondan masraf parası isteyecek kadar küçülür mü?
 
Yani, bununla eğer Ergenekon sanıklarına mesafe mesajı verilmek istendiyse, bu mesajın seviyesi çok berbat.


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok