Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin ‘Kuruluşundan Günümüze Milletvekilleri ve İl Başkanları Toplantısı’nı Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapması tartışma konusu oldu. Kamuoyu, yemekli toplantının masraflarının devlet mi yoksa AKP tarafından mı karşılandığını merak ediyor.

 

 

9 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye siyasi tarihinde alışılmadık manzaraları ortaya çıkarmaya devam ediyor.

Hem Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan dün 2001 yılından bu yana partisinde görev almış olan milletvekili ve il başkanları ile bir araya geldi.

Buluşmanın adresi ise kamuoyunda saray olarak da bilinen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin sergi salonuydu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel toplantı devam ederken sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak “Tayyip Erdoğan “Genel Başkan” sıfatıyla sarayda partisinin eski ve yeni milletvekillerini toplamış yemek veriyor.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 84 milyonun vergileriyle bir parti yararına verilen yemeğin yapılan harcamanın yasal ahlaki vicdani bir tarafı var mı? Yazıklar olsun!” dedi.

Ancak, toplantının masraflarının Cumhurbaşkanlığı mı yoksa AKP Genel Merkezi tarafından mı karşılandığı bilinmiyor.

Vatandaşlar, sosyal medyadan, parti toplantısının Ankara’daki bir otel veya kongre merkezinde değil de Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin içinde yapılmasına tepki göstererek, “Başka yer mi bulamadınız” diye sordu.

 

 

AKILLARA SEZER GELDİ

 

 

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı döneminde oğlunu Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirdiği bir törenle evlendirmişti.

Sezer, o günkü sayaçları not ettirip, o günkü elektrik ve su faturaları da dahil tüm masrafları cebinden karşılamıştı.

Çankaya’da çok sade bir nikâh töreni yapan Sezer, çok sınırlı sayıdaki davetlinin hediyelerini de kabul etmemişti.

Sezer ailesinin düğününde başka dikkat çekici detaylar da vardı. O gün Köşk’ün şoförleri çalıştırılmadığı, izinli olduğu için konukların çoğu taksiyle gelmiş ve nizamiyede inip, tören salonuna kadar yürümüşlerdi. İzinli olan şoförler ise eşleriyle birlikte davetliler arasındaydı.

Düğün yemeği de yine Köşk’ün aşçılarına yaptırılmamış, dışarıdan sipariş edilmişti.