Nitelikli Eğitim

Nitelikli Eğitim
27 Mart 2012 16:46

Eğitimde fırsat eşitliği olmazsa olmaz. Eğitimde fırsat eşitliği olmazsa yazdığımız
çizdiğimiz, söylediğimiz dinlediğimiz her şeyi unutalım. Gelir adaletini unutalım,
büyütmeyi kalkınmayı unutalım, sosyal barışı unutalım, milli birliği unutalım hatta
bağımsızlığı unutalım. Bunları unutmak istemiyorsak fırsattan ve nitelikli eğitim
hizmetinden yoksun milyonlarca çocuğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayalım.
Çocukluktan erişkinliğe herkes için bilgiye ulaşmayı ve arzu ettiği eğitimi her
seviyede almayı bir hak haline getiriyoruz.
Eğitime 10 milyar dolar ayrıca yatırım yapıyoruz
Bunun sonucunda bütün liseler Anadolu ve Fen liseleri düzeyinde
kampus okullara dönüşecektir.
Rekabet gücü yüksek ve nitelikli insan kaynaklarına sahip bir Türkiye için
başlatılacak büyük dönüşümün anahtarı bir “eğitim seferberliği”dir.
Küresel sistemde rekabet gücünü artırmak isteyen her ülke yaşam boyu
öğrenmeye yatırım yapmak zorundadır
Türkiye teknolojiyi ve toplumun değişimini gözeten bir eğitim
anlayışını mutlaka benimseyecektir.
Ortaöğretimde genel ve mesleki eğitimin bütünleştirilerek, çoklu
programlardan oluşan bir yapının kurulması yönünde adım atılacaktır.
Eğitimde ayrımcılık suç sayılacaktır
Eğitim almak herkes için temel bir insan hakkıdır. Bu konuda ayrımcılık
yapmayı suç sayacağız.
Devletin kişilerin kendi inanç ve değerlerine uygun bir din eğitimi
hizmetini, onları bu hizmeti başka bir otoriteden karşılamaya
yönlendirmeyecek düzeyde karşılaması zorunludur.
İsteyen herkese kendi anadilini, din ve inancını öğrenebilmesi için
müfredat tercihi sunmayı zorunlu hale getireceğiz.
Ne nedenle olursa olsun ayrımcı muameleye uğrayan öğrenciler,
öğretmenler, idareciler Eşitlik Kuruluna şikâyette bulunabilecektir. Kurul
şikâyet üzerine araştırma yapmak ver ayrımcılığı ortadan kaldırmak için
gerekli tedbirleri almakla yükümlü ve disiplin cezası önermeye yetkili
olacaktır.
2Tüm eğitim ve mesleki eğitim kurumları hizmet alanlarını engellilere göre
düzenlemek zorundadır.
Ezberci eğitim istemiyoruz
Dünyanın geleceğini çalışan, üreten, düş kuran yaratıcı beyinler
şekillendirecektir
Çocuklarımızın bilgi hamalı haline getirilmesine son vereceğiz. Müfredatı
ve sınav sistemini bu yaklaşımla yeniden düzenleyeceğiz.
Eğer eğitim sistemi baş döndürücü bir hızla değişen teknoloji ve toplumun
gerisinde kalırsa, bir süre sonra toplumun değişim gücü de azalır ve
tökezlemeye başlar. Çünkü aslında değişimi besleyen, gelişmeyi sağlayan
çağa uygun bir eğitim sistemidir. Gelişmiş ülkeler teknolojiyi üreten
ülkelerdir. Teknoloji kullanımı eğitimin de ayrılmaz bir parçasına
dönüşmektedir.
Türkiye teknolojiyi ve toplumun değişimini gözeten bir eğitim
anlayışını mutlaka benimseyecektir.
Eğitim değil öğrenme diyoruz
Eğitim bir eğip bükme faaliyeti olarak çocuklarımızı tek tip ve belli bir
doktrin çerçevesinde biçimlendirme işleviyle öne çıkıyor. Oysa eğitim bir
biçimlendirme çabası değil, insandaki yaratıcılığı açığa çıkarma yöntemi
olmalıdır. Her çocuğun ilgi alanları, yeteneği, becerisi, kişiliği farklıdır ve
bu farklılığın korunarak yaşatılması, ancak eğitimin yerine öğrenmenin
geçirilmesi ile mümkündür.
Merkeziyetçi eğitime son vereceğiz
Eğitim hizmetlerini mahallelinin benim okulum diye sahiplenebileceği
yerinden ve yerel nitelikli bir hizmet olarak tasarlayacağız. Bu amaçla
yerinden yönetim kuruluşlarına yetki devredeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı
da, merkezi idare makro ilke ve standartları belirleyip denklik
(akreditasyon) standartları ve denetimi ile öğretim programlarının onayı ve
denetimini yürütecek.
Temel eğitimi okul öncesi eğitimden itibaren başlatacağız
Temel eğitim, okul öncesi eğitim dahil olmak üzere, 4–15 yaşlarını
kapsayarak 3+8 şeklinde iki kademeli olarak tasarlanacak.
İlk kademede kavramsal ve analitik düşünme, sorgulama, bireysel
yetenek ve ilginin keşfi ile vatandaşlık eğitimi için zorunlu dersler yer
3alırken; ikinci kademede bireysel yetenekler ve ilgiler çerçevesinde
seçmeli dersler verilecek. İlköğretimin birinci kademesinde yani 4–15
yaşları arasında çocuklarımız artık sınav ve karne baskısı yaşamayacaklar.
İlköğretim 4. sınıftan itibaren ise il bazında, müfredata dayalı, düşük
profilli sınavlar yapılacak ve bu sınavların sonuçlarından, öğrencilerin ilgiyetenek ve değerlendirmelerinden oluşan öğrenci veri tabanı sistemi
geliştirilecek.
İlköğretimde en iyi okul eve en yakın okuldur
Aileler arayış içine girmeyecek çünkü biz yola köprüye değil EĞİTİME 10
MİLYAR DOLAR ayıracağız.
En iyi okul eve en yakın okuldur. Özellikle 4–8 yaş çocuklarımız için
okullarının evlerine yürüme mesafesinde olması vazgeçilmez bir ilkedir.
Bu itibarla her mahalle, ilköğretim çağındaki çocuk sayısına göre yeteri
kadar ve tam donanımlı okula kavuşturulacak, okul kayıtları ikamet bazlı
yapılacak ve mevcut okul binaları temel eğitimin II. kademesine tahsis
edilecek.
Çocuğun ilgi ve yeteneğine göre etkin yönlendirme
Çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini temel alan ve rekabet gücü olan bir
insan kaynağı yaklaşımı çerçevesinde yönlendirme sistemi kurulacak.
Seçmeli ve zorunlu ders uygulaması çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine
göre eğitim hayatlarını sürdürmelerine imkân verecek şekilde düzenlenecek.
Türkiye'deki tüm ilköğretim öğrencileri 2 yıllık bir plan çerçevesinde
taramadan geçirilecektir. Bu tarama sayesinde öğrencilerin hangi fiziksel ve
sanatsal yeteneklere sahip olduğu tespit edilerek, beden eğitimi, resim ve
müzik öğretmenleri aracılığı ile doğru yönlendirmelerinin yapılması
sağlanacaktır.
Ayrıca, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma ve yabancı dil gibi çağın
vazgeçilmezi haline gelmiş beceriler bu süreçte mutlaka öğrencilere
kazandırılacak.
Okullarda ailenin etkin olduğu yönetim
Okul yönetimleri, öğretmen, öğrenci, idareci ve okul aile birliklerinin etkin
katılımına dayalı bir yönetişim modeli etrafında yeniden şekillendirilecek,
okul yönetimlerinde veliler etkin hale gelecek ve her okul yönetimine
okulun fiziksel ihtiyaçları ve etkinlikleri için bütçe verilecek.
4Eğitim personelimize daha iyi bir yaşam sunmak kadar, onların niteliklerini
artırmalarına fırsat vermek görevimiz
İnsan kaynakları modeli, müfredat değişimi ile birlikte eğitim ve istihdam
standartları bakımından yenilenecektir. Temel eğitim öğretmenleri devlet
memuru statüsünde, kamu görevlileri arasında en yüksek maaşı alan
kesimler haline getirilecektir. Temel eğitim öğretmenleri çocuklarımız için
sosyal rehber olarak işlev görecektir
Eğitimde engelleri aşacağız.
Özel eğitim gerektirmeyen engelliler artık akranlarından ayrı tutulmayacak
ve kaynaştırma eğitimini esas alacağız
Üstün yetenekli öğrencileri ise özel eğitim imkânına kavuşturacağız
Üstün yetenekli çocuklar için tüm dünyada olduğu gibi özel uygulamalar
geliştirilecek ve bu çocuklarımıza süresinden önce ders bitirme ve sınavlara
katılma, öğretim kademeleri arasında dikey geçiş imkânları sunacağız
Meslek liselerini kaldırıp çok programlı lise uygulamasına geçeceğiz. Mesleki
eğitimi yüksek okullara kaydıracağız
İşlevsel SERTİFİKAN olsun İŞSİZLİK tarih olsun
Meslek yüksek okulları yaygınlaştırılıp sanayi ve ilişkili olduğu sektörlerle
organik bağları güçlendirilecek.
Mesleki-teknik eğitim yükseköğretime kaydırılıp piyasaların ihtiyaçları
ile uyumlu, uluslararası standartta ve kalitede meslek edinimini sağlayacak
şekilde yeniden yapılandırılacak ve sertifika biriktirme ve aktarma
sistemi geliştirilecek
Her meslek için standartlar oluşturulup meslek örgütlerinin etkin olduğu
ulusal yeterlilik sınavı geliştirilecek. Böylece mesleki-teknik eğitim
mezunları uluslararası geçerliliği olan sertifikasyon/diploma sahibi olacaklar.
Liselerde mesleki-teknik-akademik eğitim ayrımı ortadan kaldırılacak, çok
programlı liselerde, öğrenciler program seçiminde özgür olacak, programlar
arasında esnek bir müfredat yapısı teşkil edilecek, öğrenci farklı ders
grupları arasında seçim yapabilecek, aldığı derslerin kredilerini
biriktirebilecek, isterse bunları başka programlara aktarabilecek.
Ortaöğretimde kampus okullar
5Örgün ve yaygın eğitimin yanı sıra, yaşam boyu öğrenim ilkesine de uygun
olarak yöreye uygun konulardaki meslek kurslarıyla birlikte, kültür, sanat,
spor, bilişim- iletişim teknolojileri alanlarında program ve etkinliklerin
düzenlenebileceği, uygulamalı eğitimin yapılabildiği, öğrenci ve ailelerin
bilgisayar, toplantı salonu, spor tesisi, kütüphane, gibi çeşitli olanaklardan
yararlanabilecekleri “kampus okullarla” birlikte okullarımız hepimizin ortak
kullanım alanı haline gelecektir.
Artık adil olmayan, bireyin yeteneklerini ölçmeyen ve çocuklarımıza başarısız
damgası vurarak özgüvenlerini elinden alan SINAV SİSTEMİ değişecek
6SBS kaldırılacaktır.
SBS'yi kaldırmayı her çocuk için fırsat eşitliğini sağlamanın bir parçası
olarak görüyoruz. Öğrencilerin devlet okulu anlayışı içerisinde ve okulların
niteliklerinin eşitsizliği nedeniyle bir kıtlık rejimi içerisinde yarıştırılması
kabul edilebilir değildir.
Öğrenci Yetenek Ölçümü
ÖSS'yi kaldıracağız. Yılın altı ayrı döneminde ve her dönemde iki
farklı tipte (sosyal bilimler-fen bilimleri) yetenek ölçme sınavı
düzenlenecek. İsteyen herkes bu sınava istediği sayıda girebilecek. Bu
sınavlardan ücret alınmayacak.
Bu sınav sayesinde okullardaki eğitim düzeyini ölçmek ve okullar arasındaki
farklılıkları saptamak da mümkün olacak.
Mesleki eğitim, yani yüksek okullar ile akademik eğitim arasında esnek
program yapısı oluşturacağız.
Sertifika ve diplomaları işgücü piyasaları ve uluslararası standartlarla
uyumlu hale getireceğiz. Sertifika biriktirme ve aktarma sistemini
geliştireceğiz.
Mesleki yeterlik sınavı ciddiyetle uygulanacak.
YÖK'ü kaldıracağız
Üniversitelerin akademik özgürlüğü en temelde öğretim üye ve
elemanlarının özgür düşünce ve ifade hürriyetlerinin korunması, akademik
çalışma, araştırma yapmaları ve bunların sonuçlarını hiçbir baskıya maruz
kalmadan rahatça açıklayabilmeleri ile onlara kadro güvencesi
sağlanmasıyla mümkündür.
Özgür ve özerk üniversite
Bu kapsamda, partimizin iktidarında yükseköğretimi, Sorbonne ve Bologna
Deklarasyonları ile Lima Bildirgesi kapsamında idari ve mali özerklik,
akademik özgürlük ve kalite güvencesi ilkeleri doğrultusunda yeniden
yapılandıracağız.
Devlet yükseköğretim alanında doğrudan hizmet sağlayıcı olmaktan ziyade
bir kolaylaştırıcı, düzenleyici, denetleyici ve bir ortak olarak konum alacak.
Devletin rolü üniversitelerin temel çıktıları olan mezunların küresel
pazarda istihdam edilebilirliği, mezun sayısı (eğitim-öğretim), yayınlar
(temel bilimsel araştırmalar), ve uygulamalı araştırmaların (toplum
7hizmetleri) uluslararası alanda belli bir kalite güvencesine ve standardına
sahip olması gibi genel hedeflerin belirlenmesiyle sınırlanacak.
Her üniversiteyi kendi idari ve mali konularında kendisi karar verebilir
hale getireceğiz. Devlet desteği yalnızca proje temelli verilebilecek.
Üniversitelerin bütçesi, şehir meclisinin katkısı, öğrencilerden alınan
ücretler, proje ücretleri, kendi iratları ve toplanan bağışlarla oluşturulacak.
Her üniversite kendi yönetim, örgütlenme, öğrencilerin kabulü, öğrenim
ücretleri, öğretim üyeliğine atanma ve unvan kazanımına ilişkin ölçütlerinde
Yükseköğretim Çerçeve Yasasında belirtilenler dışında serbest bırakılacak.
Her kente nitelikli üniversite
Bu kapsamda özel kişi ve kuruluşların üniversite kurmasının önündeki
anayasal engeller kaldırılacak, aksine yurtdışında kurulmuş ve denkliği
onaylanmış, belli süreyle yükseköğretim alanında faaliyette bulunan özel
hukuk tüzel kişileri ile yurtiçinde kurulmuş özel hukuk tüzel kişilerince
yükseköğretim kurumları kurulabilmesi imkânı getirilecek.
Dershaneleri kaldırıyoruz
ÖSS'nin kaldırıldığı bu sistemde dershanelerden beklenen de eğitim
kurumları ve üniversiteler kurmak olacaktır. Ayrıca her kentin mutlaka bir
üniversitesi bulunacaktır. Amaç, kent ile üniversite arasında pozitif ilişkilerin
kurulmasını sağlamak ve üniversite eğitimi yaygınlaştırarak talep edenin
ayağına götürmektir
Doğru beslenme alışkanlığı ile yetişen çocuklar
Hedefimiz; çocuklarımızın karnını doyurmak ve doğru beslenme alışkanlığı
kazandırmaktır. Çocuk sağlığı, çocuk hakları gibi bileşenleri olan çocuk
yoksulluğu stratejisi belirlenecektir. Özellikle yoksul aileler ve yoksul
çocuklar devlet güvencesi altında olacaktır. Okulların hepsinin tam
donanımlı yemekhanelere sahip olması sağlanacaktır. Öğrencilere ücretsiz
süt gibi besleyici gıda maddeleri temin edilmesi sağlanacaktır
Hastalıkları nedeniyle eğitime uzun süre ara vermek zorunda kalan
çocuklarımız için hastane okullarının uluslararası standartlarda hizmet
vermesi sağlanacaktır.
Sokak çocuklarına ulaşılacak
Hedefimiz; sokağa düşmüş ya da düşme tehlikesi yaşayan çocuklarımıza
ulaşmaktır.
Devletin sorumlu kurumlarının birlikte sivil toplum kuruluşları, kitle iletişim
araçları, özel ve kamu sektörünün uyumlu bir şekilde el ele vermesi
8sağlanacak, çok yönlü koordinasyonu içeren bir çalışma gerçekleştirilecektir.
Ailelerin parçalanmasının önüne geçmek için aile bireylerinin bilinç
düzeyini yükseltmeyi amaçlayan ebeveyn eğitim seferberliği
başlatılacaktır. Ebeveyn eğitim seferberliği, kadını hak ettiği konuma
yükselten ve aileye kazandırdığı tüzel kişilik üzerinden aile birliğini güvence
altına alan sosyal devlet anlayışımızın bir yansımasıdır
Yerel yönetimlerin kendi bölgelerinde yapacağı araştırmalar neticesinde risk
taşıyan bölgelerdeki ailelere, uzman kişiler tarafından bilgilendirme
toplantıları düzenlenecektir.
Oyun alanları tasarlayacağız.
Konut bölgelerinde, çocukların güvenli bir şekilde oyun oynayabileceği,
eğlen-dinlen alanları yapılacaktır
Çocuğa keşfetme, gözlem yapma, problem çözme, mücadele etme fırsatları
tanıyan ve çocukların sosyal, duygusal, bilişsel gelişimini destekleyen iyi
tasarlanmış oyun alanları yapılacaktır. Bu alanların hayata geçirilmesinde
mimarlardan, peyzaj mimarlarından, şehir planlamacılarından ve
eğitmenlerden destek alınacaktır.

Eğitimde fırsat eşitliği olmazsa olmaz. Eğitimde fırsat eşitliği olmazsa yazdığımız çizdiğimiz, söylediğimiz dinlediğimiz her  şeyi unutalım. Gelir adaletini unutalım, büyütmeyi kalkınmayı unutalım, sosyal barışı unutalım, milli birliği unutalım hatta bağımsızlığı unutalım.  Bunları unutmak istemiyorsak fırsattan ve nitelikli eğitim hizmetinden yoksun milyonlarca çocuğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayalım.

Çocukluktan erişkinliğe herkes için bilgiye ulaşmayı ve arzu ettiği eğitimi her seviyede almayı bir hak haline getiriyoruz.

 

Eğitime 10 milyar dolar ayrıca yatırım yapıyoruz.

 

Bunun sonucunda bütün liseler Anadolu ve Fen liseleri düzeyinde kampus okullara dönüşecektir. 

 

Rekabet gücü yüksek ve nitelikli insan kaynaklarına sahip bir Türkiye için başlatılacak büyük dönüşümün anahtarı bir “eğitim seferberliği”dir.

Küresel sistemde rekabet gücünü artırmak isteyen her ülke  yaşam boyu öğrenmeye yatırım yapmak zorundadır.

 

Türkiye teknolojiyi ve toplumun değişimini gözeten bir eğitim anlayışını mutlaka benimseyecektir.

Ortaöğretimde genel ve mesleki eğitimin bütünleştirilerek, çoklu programlardan oluşan bir yapının kurulması yönünde adım atılacaktır.

Eğitimde ayrımcılık suç sayılacaktır

Eğitim almak herkes için temel bir insan hakkıdır. Bu konuda ayrımcılık yapmayı suç sayacağız. Devletin kişilerin kendi inanç ve değerlerine uygun bir din eğitimi hizmetini, onları bu hizmeti başka bir otoriteden karşılamaya yönlendirmeyecek düzeyde karşılaması zorunludur.

İsteyen herkese kendi anadilini, din ve inancını öğrenebilmesi için müfredat tercihi sunmayı zorunlu hale getireceğiz. Ne nedenle olursa olsun ayrımcı muameleye uğrayan öğrenciler,
öğretmenler, idareciler Eşitlik Kuruluna şikâyette bulunabilecektir. Kurul şikâyet üzerine araştırma yapmak ver ayrımcılığı ortadan kaldırmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü ve disiplin cezası önermeye yetkili olacaktır.

Tüm eğitim ve mesleki eğitim kurumları hizmet alanlarını engellilere göre düzenlemek zorundadır.

Ezberci eğitim istemiyoruz.

 

Dünyanın geleceğini çalışan, üreten, düş kuran yaratıcı beyinler şekillendirecektir. Çocuklarımızın bilgi hamalı haline getirilmesine son vereceğiz. Müfredatı ve sınav sistemini bu yaklaşımla yeniden düzenleyeceğiz. Eğer eğitim sistemi baş döndürücü bir hızla değişen teknoloji ve toplumun
gerisinde kalırsa, bir süre sonra toplumun değişim gücü de azalır ve tökezlemeye başlar. Çünkü aslında değişimi besleyen, gelişmeyi sağlayan çağa uygun bir eğitim sistemidir. Gelişmiş ülkeler teknolojiyi üreten ülkelerdir. Teknoloji kullanımı eğitimin de ayrılmaz bir parçasına dönüşmektedir.
Türkiye teknolojiyi ve toplumun değişimini gözeten bir eğitim anlayışını mutlaka benimseyecektir.

 
Eğitim değil öğrenme diyoruz

Eğitim bir eğip bükme faaliyeti olarak çocuklarımızı tek tip ve belli bir doktrin çerçevesinde biçimlendirme işleviyle öne çıkıyor. Oysa eğitim bir biçimlendirme çabası değil, insandaki yaratıcılığı açığa çıkarma yöntemi olmalıdır. Her çocuğun ilgi alanları, yeteneği, becerisi, kişiliği farklıdır ve bu farklılığın korunarak yaşatılması, ancak  eğitimin yerine öğrenmenin
geçirilmesi ile mümkündür.

Merkeziyetçi eğitime son vereceğiz

Eğitim hizmetlerini mahallelinin benim okulum diye sahiplenebileceği yerinden ve yerel nitelikli bir hizmet olarak tasarlayacağız. Bu amaçla yerinden yönetim kuruluşlarına yetki devredeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı da, merkezi idare makro ilke ve standartları belirleyip denklik (akreditasyon) standartları ve denetimi ile öğretim programlarının onayı ve denetimini yürütecek.

Temel eğitimi okul öncesi eğitimden itibaren başlatacağız

Temel eğitim, okul öncesi eğitim dahil olmak üzere,  4–15 yaşlarını kapsayarak 3+8 şeklinde iki kademeli olarak tasarlanacak. İlk kademede kavramsal ve  analitik düşünme, sorgulama, bireysel
yetenek ve ilginin keşfi ile vatandaşlık eğitimi için zorunlu dersler yer 3alırken; ikinci kademede bireysel yetenekler ve ilgiler çerçevesinde seçmeli dersler verilecek.  İlköğretimin birinci kademesinde yani 4–15 yaşları arasında çocuklarımız artık sınav ve karne baskısı yaşamayacaklar.
İlköğretim 4. sınıftan itibaren ise il bazında, müfredata dayalı, düşük profilli sınavlar yapılacak ve bu sınavların sonuçlarından, öğrencilerin ilgiyetenek ve değerlendirmelerinden oluşan öğrenci veri tabanı sistemi geliştirilecek.

İlköğretimde en iyi okul eve en yakın okuldur

Aileler arayış içine girmeyecek çünkü biz yola köprüye değil EĞİTİME 10 MİLYAR DOLAR ayıracağız. En iyi okul eve en yakın okuldur. Özellikle 4–8 yaş çocuklarımız için okullarının evlerine yürüme mesafesinde olması vazgeçilmez bir ilkedir.Bu itibarla her mahalle, ilköğretim çağındaki çocuk sayısına göre yeteri kadar ve tam donanımlı okula kavuşturulacak, okul kayıtları ikamet bazlı yapılacak ve mevcut okul binaları temel eğitimin II. kademesine tahsis edilecek.

Çocuğun ilgi ve yeteneğine göre etkin yönlendirme

Çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini temel alan ve  rekabet gücü olan bir insan kaynağı yaklaşımı çerçevesinde yönlendirme sistemi kurulacak.Seçmeli ve zorunlu ders uygulaması  çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine göre eğitim hayatlarını sürdürmelerine imkân verecek şekilde düzenlenecek.
Türkiye'deki tüm ilköğretim öğrencileri 2 yıllık bir plan çerçevesinde taramadan geçirilecektir. Bu tarama sayesinde öğrencilerin hangi fiziksel ve sanatsal yeteneklere sahip olduğu tespit edilerek, beden eğitimi, resim ve müzik öğretmenleri aracılığı ile doğru yönlendirmelerinin yapılması
sağlanacaktır. Ayrıca, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma ve yabancı dil gibi çağın vazgeçilmezi haline gelmiş beceriler bu süreçte mutlaka öğrencilere kazandırılacak.

Okullarda ailenin etkin olduğu yönetim

Okul yönetimleri, öğretmen, öğrenci, idareci ve okul aile birliklerinin etkin katılımına dayalı bir yönetişim modeli etrafında yeniden şekillendirilecek, okul yönetimlerinde veliler etkin hale gelecek ve her okul yönetimine okulun fiziksel ihtiyaçları ve etkinlikleri için bütçe verilecek.

 

Eğitim personelimize daha iyi bir yaşam sunmak kadar, onların niteliklerini artırmalarına fırsat vermek görevimiz

İnsan kaynakları modeli, müfredat değişimi ile birlikte eğitim ve istihdam standartları bakımından yenilenecektir. Temel eğitim öğretmenleri devlet memuru statüsünde, kamu görevlileri arasında en yüksek maaşı alan kesimler haline getirilecektir. Temel eğitim öğretmenleri çocuklarımız için
sosyal rehber olarak işlev görecektir

Eğitimde engelleri aşacağız.

Özel eğitim gerektirmeyen engelliler artık akranlarından ayrı tutulmayacak ve kaynaştırma eğitimini esas alacağız.

Üstün yetenekli öğrencileri ise özel eğitim imkânına kavuşturacağız

Üstün yetenekli çocuklar için tüm dünyada olduğu gibi özel uygulamalar geliştirilecek ve bu çocuklarımıza süresinden önce ders bitirme ve sınavlara katılma, öğretim kademeleri arasında dikey geçiş imkânları sunacağız. Meslek liselerini kaldırıp çok programlı lise uygulamasına geçeceğiz. Mesleki eğitimi yüksek okullara kaydıracağız.

İşlevsel SERTİFİKAN olsun İŞSİZLİK tarih olsun

Meslek yüksek okulları yaygınlaştırılıp sanayi ve ilişkili olduğu sektörlerle organik bağları güçlendirilecek.Mesleki-teknik eğitim yükseköğretime kaydırılıp piyasaların ihtiyaçları ile uyumlu, uluslararası standartta ve kalitede meslek edinimini sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılacak ve sertifika biriktirme ve aktarma sistemi geliştirilecek. Her meslek için standartlar oluşturulup meslek örgütlerinin etkin olduğu ulusal yeterlilik sınavı geliştirilecek. Böylece mesleki-teknik eğitim mezunları uluslararası geçerliliği olan sertifikasyon/diploma sahibi olacaklar.Liselerde mesleki-teknik-akademik eğitim ayrımı ortadan kaldırılacak, çok programlı liselerde, öğrenciler program seçiminde özgür olacak, programlar arasında esnek bir müfredat yapısı teşkil edilecek, öğrenci farklı ders grupları arasında seçim yapabilecek, aldığı derslerin kredilerini biriktirebilecek, isterse bunları başka programlara aktarabilecek.

Ortaöğretimde kampus okullar

5Örgün ve yaygın eğitimin yanı sıra, yaşam boyu öğrenim ilkesine de uygun olarak yöreye uygun konulardaki meslek kurslarıyla birlikte, kültür, sanat, spor, bilişim- iletişim teknolojileri alanlarında program ve etkinliklerin düzenlenebileceği, uygulamalı eğitimin yapılabildiği, öğrenci ve ailelerin
bilgisayar, toplantı salonu, spor tesisi, kütüphane, gibi çeşitli olanaklardan yararlanabilecekleri “kampus okullarla” birlikte okullarımız hepimizin ortak kullanım alanı haline gelecektir.
Artık adil olmayan, bireyin yeteneklerini ölçmeyen ve çocuklarımıza başarısız damgası vurarak özgüvenlerini elinden alan SINAV SİSTEMİ değişecek.

 

SBS kaldırılacaktır

SBS'yi kaldırmayı her çocuk için fırsat eşitliğini sağlamanın bir parçası olarak görüyoruz. Öğrencilerin devlet okulu anlayışı içerisinde ve okulların niteliklerinin eşitsizliği nedeniyle bir kıtlık rejimi içerisinde yarıştırılması kabul edilebilir değildir.

Öğrenci Yetenek Ölçümü

ÖSS'yi kaldıracağız. Yılın altı ayrı döneminde ve her dönemde iki farklı tipte (sosyal bilimler-fen bilimleri) yetenek ölçme sınavı düzenlenecek.  İsteyen herkes bu sınava istediği sayıda girebilecek.  Bu sınavlardan ücret alınmayacak.Bu sınav sayesinde okullardaki eğitim düzeyini ölçmek ve okullar arasındaki farklılıkları saptamak da mümkün olacak.Mesleki eğitim, yani yüksek okullar ile akademik eğitim arasında esnek program yapısı oluşturacağız.Sertifika ve diplomaları işgücü piyasaları ve uluslararası standartlarla uyumlu hale getireceğiz.  Sertifika biriktirme ve aktarma sistemini geliştireceğiz. Mesleki yeterlik sınavı ciddiyetle uygulanacak.

YÖK'ü kaldıracağız

Üniversitelerin akademik özgürlüğü en temelde öğretim üye ve elemanlarının özgür düşünce ve ifade hürriyetlerinin korunması, akademik çalışma, araştırma yapmaları ve bunların sonuçlarını hiçbir baskıya maruz kalmadan rahatça açıklayabilmeleri ile onlara kadro güvencesi sağlanmasıyla mümkündür.

Özgür ve özerk üniversite

Bu kapsamda, partimizin iktidarında yükseköğretimi, Sorbonne ve Bologna Deklarasyonları ile Lima Bildirgesi kapsamında idari ve mali özerklik, akademik özgürlük ve kalite güvencesi ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Devlet yükseköğretim alanında doğrudan hizmet sağlayıcı olmaktan ziyade bir kolaylaştırıcı, düzenleyici, denetleyici ve bir ortak olarak konum alacak.
Devletin rolü üniversitelerin temel çıktıları olan  mezunların küresel pazarda istihdam edilebilirliği, mezun sayısı  (eğitim-öğretim), yayınlar (temel bilimsel araştırmalar), ve uygulamalı araştırmaların (toplum 7hizmetleri) uluslararası alanda belli bir kalite güvencesine ve standardına
sahip olması gibi genel hedeflerin belirlenmesiyle sınırlanacak. Her üniversiteyi kendi idari ve mali konularında kendisi karar verebilir hale getireceğiz. Devlet desteği yalnızca proje temelli verilebilecek.  Üniversitelerin bütçesi,  şehir meclisinin katkısı, öğrencilerden alınan ücretler, proje ücretleri, kendi iratları ve toplanan bağışlarla oluşturulacak. Her üniversite kendi yönetim, örgütlenme, öğrencilerin kabulü, öğrenim ücretleri, öğretim üyeliğine atanma ve unvan kazanımına ilişkin ölçütlerinde Yükseköğretim Çerçeve Yasasında belirtilenler dışında serbest bırakılacak.

Her kente nitelikli üniversite

Bu kapsamda özel kişi ve kuruluşların üniversite kurmasının önündeki anayasal engeller kaldırılacak, aksine yurtdışında kurulmuş ve denkliği onaylanmış, belli süreyle yükseköğretim alanında faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişileri ile yurtiçinde kurulmuş özel hukuk tüzel kişilerince yükseköğretim kurumları kurulabilmesi imkânı getirilecek.

Dershaneleri kaldırıyoruz

ÖSS'nin kaldırıldığı bu sistemde dershanelerden beklenen de eğitim kurumları ve üniversiteler kurmak olacaktır. Ayrıca her kentin mutlaka bir üniversitesi bulunacaktır. Amaç, kent ile üniversite arasında pozitif ilişkilerin kurulmasını sağlamak ve üniversite eğitimi yaygınlaştırarak talep edenin
ayağına götürmektir.

 
Doğru beslenme alışkanlığı ile yetişen çocuklar

Hedefimiz; çocuklarımızın karnını doyurmak ve doğru beslenme alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuk sağlığı, çocuk hakları gibi bileşenleri olan çocuk yoksulluğu stratejisi belirlenecektir. Özellikle yoksul aileler ve yoksul çocuklar devlet güvencesi altında olacaktır. Okulların hepsinin tam
donanımlı yemekhanelere sahip olması sağlanacaktır.  Öğrencilere ücretsiz süt gibi besleyici gıda maddeleri temin edilmesi sağlanacaktır Hastalıkları nedeniyle eğitime uzun süre ara vermek zorunda kalan çocuklarımız için hastane okullarının uluslararası standartlarda hizmet
vermesi sağlanacaktır.

 

Sokak çocuklarına ulaşılacak

 

Hedefimiz; sokağa düşmüş ya da düşme tehlikesi yaşayan çocuklarımıza ulaşmaktır. Devletin sorumlu kurumlarının birlikte sivil toplum kuruluşları, kitle iletişim araçları, özel ve kamu sektörünün uyumlu bir  şekilde el ele vermesi sağlanacak, çok yönlü koordinasyonu içeren bir çalışma gerçekleştirilecektir. Ailelerin parçalanmasının önüne geçmek için aile bireylerinin bilinç
düzeyini yükseltmeyi amaçlayan  ebeveyn eğitim seferberliği başlatılacaktır.  Ebeveyn eğitim seferberliği, kadını hak ettiği konuma yükselten ve aileye kazandırdığı tüzel kişilik üzerinden aile birliğini güvence altına alan sosyal devlet anlayışımızın bir yansımasıdır. Yerel yönetimlerin kendi bölgelerinde yapacağı araştırmalar neticesinde risk taşıyan bölgelerdeki ailelere, uzman kişiler tarafından bilgilendirme toplantıları düzenlenecektir.

Oyun alanları tasarlayacağız.

Konut bölgelerinde, çocukların güvenli bir  şekilde oyun oynayabileceği, eğlen-dinlen alanları yapılacaktır. Çocuğa keşfetme, gözlem yapma, problem çözme, mücadele etme fırsatları
tanıyan ve çocukların sosyal, duygusal, bilişsel gelişimini destekleyen iyi tasarlanmış oyun alanları yapılacaktır.  Bu alanların hayata geçirilmesinde mimarlardan, peyzaj mimarlarından,  şehir planlamacılarından ve eğitmenlerden destek alınacaktır.


Yazarın Son Yazıları:
Herkes için eşit fırsatlar sunan Anayasa Mümkün mü ? Batsın bu dunya.
Bu kan durmalı; Çözüm önerim
CHP yenileştirmeci olmalıdır