CHP’li Sağlar’dan Firuzağa ve yandaş medya soruları!

CHP’li Sağlar’dan Firuzağa ve yandaş medya soruları!
23 Haziran 2016 13:21

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Yıldırım’a Firuzağa’da gerçekleştirilen saldırıyı sorarak ‘ne gibi önlemler alındığını’ sordu.

 

 

 

CHP Mersin Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Fikri Sağlar, Başbakan Binali Yıldırım’a yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Sağlar önerge’de Kabataş ile Firuzağa olayı arasındaki benzerliğe dikkat çekti. Kabataş’ta devrede olan yandaş basın mensuplarının yaptığı yalan haberlerin aynısını Firuzağa içinde yapıldığına dikkat çeken CHP’li vekil, Firuzağa’nın da Kabataş’a benzememesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.

 
YANDAŞ’IN TACİZ YALANI

 

 

Fikri Sağlar, olayla ilgili olarak üç kişinin tutuklandığını ve serbest bırakıldığını belirterek olayın çarpıtılarak üstünün kapatılmaya çalışıldığını vurguladı. Sağlar, “Üç şüpheli dün serbest bırakılırken, iktidara yakın medya, bu ifadeyi sahiplenip “Firuzağa baskınının aslında bir taciz vakası olduğunu” Gezi eylemlerinin yeniden başlatılmak istendiğini öne sürmüştür. AKP’ye yakınlığıyla bilinen, aralarında “havuz” medyasının da yer aldığı gazeteler, olayı birinci sayfalarından “Olayın aslı taciz” başlıklarıyla duyurmuştur” dedi.

 
MEDYA YİNE DEVREDE

 

 

CHP’li Sağlar, özellikle yandaş diye nitelendirilen basında çıkan haberlerin insanları kışkırtan ve ayrıştıran haberler yaptığını dikkat çekti. Sağlar, “medyanın ayrıştırıcı tavrı” konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.

 

 

İşte Sağların soru önergesi:

 

 

Gezi eylemleri sırasında “Kabataş Yalanı” nı aylarca sahiplenen, iktidara yakınlığı iddia edilen medya organları, Firuzağa’da ki “plakçı baskını”nın ardından da benzer bir hikaye yakaladığı anlaşılmaktadır.

 

 

Gezi eylemleri sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadının üzerine; yarı çıplak, deri eldivenli onlarca göstericinin saldırdığı “yalanı”, aylarca kamuoyunu meşgul etmiştir. Bu yalan halkı birbirine düşürmek için belli kişilerce kurgulandığı iddia edilse de; MOBESE görüntüleri ve polis raporuyla çürütülmüştür. Ve bugüne kadar da bu iddia ile ilgili tek bir bilgi, belge ve resmin ortaya konulamamıştır.

 

 

Firuzağa’daki olayda ise çok sayıda kişi darp edilmiş, bir kişi başına aldığı darbelerden ötürü yaralanmıştır. Saldırganlardan biri “Sizi içeride yakarız” diye etkinliğe katılanları tehdit ettiği cep telefonu tarafından kaydedilmiştir. Bir saldırgan da “Kapat burayı kapat. Ramazanda utanmıyor musunuz lan! Seni öldürürüm!” diye ölüm tehdidinde bulunduğu da yine kayıtlar altına alınmıştır. O sırada şans eseri plakçıdan yapılan Periscope yayını olayın başından itibaren nasıl cereyan ettiğini gözler önüne sermiştir.

 

 

Adliyede ifade veren üç şüpheliden biri, Cihangir’de dünyaca ünlü müzik grubu Radiohead iiçin “Velvet Underground Records” isimli mekanda düzenlenen etkinliğe “Ramazan’da alkol tüketiliyor” gerekçesiyle düzenlenen saldırının, görüntülerde bu iddiayı destekleyecek tek bir an olmamasına rağmen aslında çocuklu bir kadına laf atıldığı için başladığını ileri sürmüştür.

 

 

Üç şüpheli dün serbest bırakılırken, iktidara yakın medya, bu ifadeyi sahiplenip “Firuzağa baskınının aslında bir taciz vakası olduğunu” Gezi eylemlerinin yeniden başlatılmak istendiğini öne sürmüştür. AKP’ye yakınlığıyla bilinen, aralarında “havuz” medyasının da yer aldığı gazeteler, olayı birinci sayfalarından “Olayın aslı taciz” başlıklarıyla duyurmuştur.

 

 

Bu çerçevede:

 

 

1) Aylarca ülke gündemini meşgul eden “Kabataş Yalanı” diye kamuoyunda bilinen konu ile ilgili başta hükümet olmak üzere devletin herhangi birimi yeni bir bilgiye ulaşmış mıdır? Yoksa “Kabataş Yalanı” olarak tarihe mi geçmiştir?

 

 

2) Kamera kayıtlarında Ramazan ayında alkol içildiği için etrafına öfkelendiği anlaşılan saldırganın, neden görüntüleri değil de verdiği ifade temel alınarak haber yapılmıştır?

 

 

3) Kabataş yalanını, dönemin başbakanı olan Erdoğan, diline dolayarak halkı birbirine düşürmüştür; dönemin başbakanı olarak, Plakçı baskını ile ilgili sizin tutumunuz ne olacaktır?

 

 

4) Halkımız giderek farklı görüşlere saygı duymayan bir topluma dönüşürken; ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?

 

 

5) Yaşanan bu olaylara, Cumhurbaşkanının ve iktidar yanlısı medyanın ortamı geren tutumunun sebep olduğunu düşünüyor musunuz?

 

 

6) Medyanın daha ahlaklı ve ilkeli haberler yaparak, kamuoyunu birbirine kırdırmasına engel olmak için yeni yasal düzenlemeler yapmayı düşünüyor musunuz?