CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, AK Parti’nin Kürt sorununu çözmek gibi bir derdi olmadığını ifade ederek, “AKP, sadece kendi diktatörlüğünü kurmak ve her seçim öncesinde olduğu gibi oy avcılığı yapmak için bir kampanya yürütmektedir” dedi.

 

 

CHP Basın Birimi’nden yapılan açıklamaya göre, Akkaya, Adana’da CHP Emek Büroları’nın düzenlediği toplantıya katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akkaya, her gün başka bir anlamda kullanılan “Barış Süreci” ya da “Çözüm Süreci”nin de AK Part’nin büyük baskısı altında yürütülmeye çalışıldığını ifade etti. Sürecin adı dahil tüm aşamalarda büyük bir karartma uygulandığını ileri süren Akkaya, “Hükümet, herhangi bir yapıcı görüşe dahi hemen saldırıyla karşılık verip ‘Siz barış istemiyor musunuz? Analar ağlasın mı? Terör devam etsin mi?’ diyerek tartışmaların yönünü de değiştirmiş oluyor. Öncelikle herkes bilmelidir ki, hiçbir kavram ve hiçbir kelime AKP hükümetinin tekelinde değildir. Bu ülkede yaşayan herkes barıştan yanadır, ölümlerin karşısındadır. Sosyal demokrat bir parti olan CHP ise tüm tarihi boyunca barıştan yana tavır almış, şiddetin karşısında olmuş bir partidir” dedi.

 

 

 

Bugün “barıştan” bahseden kadroların, CHP’ye barış dersi vermeye çalışan kadroların, 1980’li, 90’lı yılar boyunca neler yaptıklarının incelenmesi gerektiğini belirten Akkaya şöyle devam etti:
”Emperyalizmin oyunlarında figüran olanlar asla ve asla köklü sorunları çözemezler.

 

AKP’nin Kürt sorununu çözmek gibi bir derdi yoktur. AKP, sadece kendi diktatörlüğünü kurmak ve her seçim öncesinde olduğu gibi oy avcılığı yapmak için bir kampanya yürütmektedir. Bugün ‘ileri demokrasi’ masallarına rağmen Silivri’de yaşanan polis şiddetini gördünüz. Tarihi Emek Sineması kapanmasın diye Anayasal haklarını kullanan sanatçılara biber gazıyla saldıran kimler? Bir de İçişleri Bakanı çıkmış provokatörlerden bahsediyor.Biraz insaf.

 

Her yerde provokatörlerden, derin yapılardan bahsediliyor. Peki 10 yıldır hükümet olan bir parti nasıl oluyor da hala çözemiyor bu işleri?

 

MİT onların emrinde, Polis onların emrinde, yargı onların elinde. 29 Ekim’de Anıtkabir’e yürümek isteyen yurttaşlara nasıl düşman gözüyle bakıyorsa, ‘Emek Sineması kapanmasın’ diyene de, HES’lere karşı çıkanlara da, ‘işsizim, açım’ diyene de düşmanca bakmaktadırlar. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. AKP, oynadığı oyunun sonuna gelmiştir. Halka söylediği yalanların, bu ülkeye ektiği nefret tohumlarının hesabını vereceği gün gelmiştir. ”