Barzani'yi alkışlayanları Türk-Kürt anaları doğurmamıştır

Barzani'yi alkışlayanları Türk-Kürt anaları doğurmamıştır
2 Ekim 2012 13:07

Hükümetin terörle müzakeresine en sonunda BDP'nin eski Genel Başkanı Türk de patladı. “Hükümet kandille pazarlık yapacağına seçilmiş vekilleri görsün mecliste bunlarla görüşüp Kandil ve Kuzey Irak'taki teröristle de mücade etsin” mealinde bir açıklamada bulundu.
H&H NURİYE ATABEY

Ahmet Türk ile bir konuda aynı düşüneceğimi rüyamda görsem hayra yormazdım.
Bir an TBMM Türk ve Kürtleri bir arada temsil etmiyor mu?  Diye düşündüm . Yetmedi bu açıklama bende filmi başa sardı ve yeniden araştırmama neden oldu. Oslo görüşmeleri hangi ülke hakemliğinde yapıldı? İNGİLTERE ! Şimdi İngiltere'yi Kürt meselesinde bir kez daha inceleyelim.

""

1. Dünya savaşı sonrası Osmanlı'nın paylaşımı kapsamında önce Fransa-İngiltere arasında baş gösteren Musul krizi Lozan sonrasında Türkiye-İngiltere gerginliği ile devam ediyor. Ankara hükümeti Rauf Orbay ile meseleyi şöyle açıklıyor.

""

“Musul meselesi, Doğu Vilayetleri meselesidir. O da Türkiye meselesidir. Doğu vilayetleri tehlikeye düşerse Türkiye tehlikeye düşer”. Ve İsmet Paşa'nın “TBMM'de zaten Türk ve Kürtleri temsil etmektedir.” sözü işte Irak merkezli krizlerde Ankara açısından hep geçerli olacaktı. Ama zengin Musul Petrolleri de hep İngiltere'nin hayalleri olacaktı.

""

Daha da ilginç bir tarihi ayrıntıyı sizlerle paylaşmak isterim. Çünkü AKP kongresinde Barzani'yi alkışlayıp ”Türkiye seninle gurur duyuyor” diye haykıran alçakları bu topraklarda yaşayan Türk ve Kürt analar doğurmamıştır. Doğuran varsa çıksın ben doğurdum desin.Dipnotta belirttiğim Haliç konferansı 5 Haziran 1924 de son oturumuyla taraflar arasında (Türkiye-İngiltere) bir mutabakata varamayınca, İngiltere 6 Ağustos 1924 tarihinde Birleşmiş Milletler'in ( o zaman ki adıyla Milletler Cemiyeti) hakemliğine başvurur.

""

Sıkı durun ve rastlantıya bakın ki bu başvurunun ertesi günü, Yani 7 Ağustos'ta Hakkari yöresindeki Nasturiler Türkiye'ye karşı ayaklanır. Tabi o zaman AKP ileri demokrasisi ve yandaş medyası olmadığı için “demokrasi yok, bunlar Ergenekon tertipleri ” iddiaları olmaz. Ama İngiltere Dışişleri Bakanlığı bölgedeki bu isyanı Türkiye'nin çıkardığını iddia eder.

Sonuç şu anda Silivri'de yatan Yalçın Hoca'nın bir lafıyla bitirmek istiyorum kendisini de buradan selamlıyorum. “Musul'u almazsanız, Diyarbakır'ı verirsiniz”.


DİPNOT:
19 Mayıs 1924 tarihinde gerçekleştirilen İstanbul Haliç Konferansı'nda Fethi Okyar Ankara Hükümetinin talimatı doğrultusunda Süleymaniye,Kerkük ve Musul'un Türkiye'ye verilmesi gerektiğinive Türk-Irak sınırının buna göre çizilmesi gerektiğini söylemiştir. (İngiltere!ye Musul Petrollerinden ortaklık ve imtiyaz sağlanacağı söylenmiştir.) Sonuç Musul'da hala Türkiye'nin tarihsel ve uluslar arası hukuktan doğan hakları varken, İngiltere Şeyh Sait isyanını çıkartarak başladığı sürece Oslo'da hakemlik yaparak devam etmekte tarihsel anlamda da hiçbir hak ve hukuku olmadığı halde belirleyici olmaya devam ediyor


Yazarın Son Yazıları:
Gezi Parkı darbesini kim planladı?
Yürüyelim arkadaşlar….
Ortada başkanlık yok, başkan yok ama 'Başkan Baba' var!