Ortada başkanlık yok, başkan yok ama 'Başkan Baba' var!
30 Kasım 2012 14:25

ORTADA BAŞKANLIK YOK, BAŞKAN YOK AMA BAŞKAN BABA VAR!
Efendim Fehmi Koru yazmış “Başkan Baba”…Yazıyı anlatmama gerek yok galiba.

Nuriye ATABEY H&H YORUM

Bana başlığını söyle sana içeriğini söyleyim cinsinden bir yazı. Başlığa bak içeriği gör yani. Efendim Başbakan milletini çok sevdiği için bir baba şefkati ile üzerine titriyormuş mealinde başlayan bir yazı. Koru'nun bu yazısı bana Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçilince anlatılan bir fıkrayı hatırlattı.

“ Türk işadamı bir yabancı ülkeye iş gezisine gider. Gittiği yerde otele yerleştikten sonra, otelin lobisine iner. Lobide otururken birden otel görevlilerin telaşlandıklarını ve otele gelen yaşlıca bir beye aşırı hürmet gösterdiklerini görür. Görevlilere sorar,
-Kim bu beyefendi?
Otel görevlisi cevaplar:
-Efendim ülkemizi yıllarca yurtdışında temsil etmiş emekli bir büyükelçimiz. Kendisini çok sever ve takdir ederiz, deyince Türk işadamı kendisiyle tanışmaktan onur duyacağını söyler. Bunun üzerine otel görevlileri bizim işadamıyla emekli büyükelçiyi tanıştırırlar.
Büyükelçi Türk işadamına hangi ülkeden geldiğini sorar. Türk işadamı karşılık verir.
-Azizim Türkiye'den geliyorum.
Büyükelçi,
-Sevgili dostum sizin ülkenizde de uzun yıllar büyükelçilik yaptım. Eeee( büyükelçi hatırlamaya çalışarak) sizin iki popüler lideriniz vardı.
İsimlerini şimdi hatırlayamayacağım ama nasıl anlatsam. Birisi çok Romantikti, diğeri de çok klasikti….Ne yapıyorlar onlar şimdi? Deyince
Türk işadamı muzipçe gülerek cevap verir.
-Azizim hala başımızdalar maalesef ama küçük bir farkla, Romantik olanın Romanı gitti Tik'i kaldı. Klasik olanın da Klası gitti…şimdi artık hepimiz ona baba diyoruz.”

9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Cumbabası bu fıkradan mı kaldı bilmiyorum ama bildiğim bir şey var.
O da ortada Başkanlık yok, Başkan yok ama “Başkan Baba” yazıları başlayınca anladım ki Türk halkının yine bir “Baba”sı oldu. Ama tek bir farkla Romantik ve Klasik olanlar kendileri hakkında yazılıp çizilenlere hoşgörüyle bakıyorlardı. “Baba” adayı şimdi bile yazdıklarımıza karşılık kulağımızdan tutturup işten attırıyor ya gelecekteki yazılarımızı ve fıkralarımızı bile sansürleyebilir mi, hani?
Fehmi Koru babayı çok iyi tanıdığı için bir sorayım dedim.