Anayasa Mahkemesi DTP için toplandı

Anayasa Mahkemesi DTP için toplandı
8 Aralık 2009 10:59

Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılması istemiyle açılan davayı esastan görüşmeye başladı.ANKARA - Anayasa Mahkemesi Heyeti, saat 09.30’da davayı görüşmek üzere toplandı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP’nin, ”Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı” haline geldiği gerekçesiyle, ”temelli kapatılması” istemiyle 16 Kasım 2007’de dava açmıştı.

Görevlendirilen raportörler, raporu tamamlayarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a teslim etmişti. Raporun, Anayasa Mahkemesi heyetini bağlayıcılığı bulunmuyor.

İddianamede, kapatma talebiyle birlikte milletvekilleri DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Osman Özçelik, İbrahim Binici, Selahattin Demirtaş, Sevahir Bayındır ve Fatma Kurtulan’ın da aralarında bulunduğu 221 parti üyesi hakkında Anayasa’nın 69/9 ve Siyasi Partiler Yasası’nın 95. maddeleri uyarınca, siyasi yasak getirilmesi isteniyor.

Anayasa’ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi’nin 11 asıl üyesinin en az 7’sinin oyu gerekecek.

Başsavcılığın iddianamesinde, ”Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelen ve Anayasa’nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasına, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 78, 80, 81, 82. ve 90. maddelerine aykırı eylemlerde bulunduğu açıkça anlaşılan Demokratik Toplum Partisi’nin, Anayasa’nın 69. maddesinin altıncı fıkrası ile 2820 sayılı Yasa’nın 101/1-b ve 103. maddeleri gereğince temelli kapatılmasına” karar verilmesi istenmişti.

İddianamede, partinin kapatılmasına beyan ve faaliyetleri ile neden olan 221 kişinin, temelli kapatılmaya ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından itibaren 5 yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olamayacaklarına karar verilmesi de talep edilmişti. Hakkında siyasi yasak istenen kişilerin isimleri şöyle:

”Aydın Budak, Abdulkadir Fırat, Abdullah İsnaç, Abdurrahim Bilen, Ahmet Aka, Ahmet Ay, Ahmet Aydın, Ahmet Cengiz, Ahmet Narım, Ahmet Özbay, Ahmet Türk, Ahmet Yalçıntaş, Akif Hamitoğlu, Alaattin Ege, Alaattin Enül, Ali Aslan, Ali Bozan, Ali Gün, Ali Sever, Arif Yayla, Aslan Kızıl, Ayfer Ekin, Ayhan Karabulut, Aynur Coşkun, Aysel Tuğluk, Ayşe Arslan, Azize Yağız, Bahar Yeşilyurt, Bayram Bozan, Bedirhan Aklan, Bedri Arslan, Bedir Fırat, Behçet Tunç, Beşir Bekle, Burak Avcı, Burhan Yürek, Büro Görmez, Cafer Selçuk, Cemal Coşgun, Cemal Kuhak, Cemalettin Padir, Çiçek Arıç, Çimen Işık, Deniz Yeşilyurt, Dicle Manap, Doğan Erbaş, Emin Uslu, Emral Dağdelen, Erdoğan Karaca, Ethem Şahin, Eyüphan Aksu, Ezgi Dursun, Fatma Kurtulan, Faysal Yaçan, Fehime Ete, Ferdi Sönmez, Ferhan Türk, Ferit Datlı, Fettah Dadaş, Fuat Arslan, Funda Apak, Gülhanım Doğan, Gürü Toprak, Hacer Taşarsu, Hacı Özbay, Hacı Üzen, Halil Adıgüzel, Halis Yurtsever, Halit Kahraman, Halit Taşçı, Hatice Adıbelli, Hazal Aras, Hediye Tekin, Hilmi Aydoğdu, Hilmi Karaoğlan, Hüseyin Bektaşoğlu, Hüseyin Çalışçı, Hüseyin Kalkan, Hüseyin Şahin, Hüseyin Yılmaz, Hüsnü Koyuncu, İbrahim Binici, İbrahim Erkul, İbrahim Halil Parıldar, İbrahim Sunkur, İhsan Güler, İlhan Öymen, İsmet Aras, İzzet Belge, Kemal Aktaş, Kemal Çağlan, Kenan Demir, Kudret Ecer, Leyla Zana, Lezgin Bingöl, Lezgin Örnek, Lütfi Dağ, Mahmut Alınak, Mahmut Aydıncı, Mahmut Güngör, Mahmut Kayar, Medeni Kırıcı, Mehmet Ali Öcalan, Mehmet Ali Yaman, Mehmet Ayas, Mehmet Bayraktar, Mehmet Cevat İnce, Mehmet Emin Acar, Mehmet Emin Yanardağ, Mehmet Emin Yıldız, Mehmet Faik Taşkın, Mehmet Hatip Dicle, Mehmet İnsan, Mehmet Kodaman, Mehmet Latif Alp, Mehmet Muhti Aslan, Mehmet Sait Şaşmaz, Mehmet Salih Duran, Mehmet Salih Koca, Mehmet Salim Sağlam, Mehmet Sefa Güngör, Mehmet Şakar, Mehmet Şirin Karademir, Mehmet Şirin Tetik, Mehmet Tilki, Mehmet Topçu, Mehmet Tusun, Mehmet Veysi Dilekçi, Mehmet Yaşik, Mehmet Zeki Doğru, Meliha Varışlı, Menderes Öner, Merak Kurum, Metin Tekçe, Mikail Varhan, Muhlis Altun, Murat Avcı, Murat Daş, Murat Öztürk, Musa Farisoğulları, Mustafa Atmaca, Mustafa Eraslan, Mustafa Tuç, Müslüm Kılıç, Nayif Coşkun, Nazahat Kaya, Nazime Ceren Salmanoğlu, Necdet Atalay, Nedim Taş, Nimet Özalp, Nizamettin Öztürk, Nuray Kılıç, Nurettin Demirtaş, Nusrat Akın, Onur Geldi, Orhan Miroğlu, Orhan Tunç, Osman Akkoyun, Osman Baydemir, Osman İbek, Osman Özçelik, Osman Taşdemir, Ömer Aşgakara, Ömer Yılmaz, Özgür Söylemez, Pakize Ukşul, Pelgüzar Kaygısız, Pınar Uzun, Ramazan Özmen, Resul Atay, Sabahat Tuncel, Sabri Çelebi, Sabriye Burumtekin, Salih Karaaslan, Saniye Turhan, Sara Aktaş, Sebahattin Işık, Sebahattin Suvağcı, Sedat Yurttaş, Selahattin Demirtaş, Selim Engin, Selim Sadak, Selma Irmak, Selma Söker, Serhat Ölmez, Sevehir Bayındır, Seydi Ahmet Öcalan, Seyithan Kırar, Sırrı Keleş, Sıtkı Adsız, Sibel Öz, Sinem Akyüz, Sima Dorak, Sinan Uğur, Sultan Uğraş, Suna Akkuş, Süleyman Kılıç, Şaban Yılmaz, Şakir Acar, Şükrü Binici, Tamer Temel, Taylan Gürel, Tuncer Bakırhan, Türkan Yüksel, Uğur Saraç, Vakkas Dalkılıç, Veli Aramaz, Yakup Aslan, Yıldız Aktaş, Yıldız Bahçeci, Yusuf Kaya, Yusuf Tokdemir, Yüksel İğdeli, Zahide Besin, Zeki Aslan, Zeynep Doğan, Zeynep Karaman, Ziver Gümüş ve Ziya Akdemir.”

Bu arada, başka bir parti üyesi olan ve isim benzerliği nedeniyle listeye alınan Halil İmrek ile iddianamenin hazırlanmasından sonra ölen Fevzi Kara, siyasi yasak istemli listeden çıkarıldı. Böylece, siyasi yasak istenenlerin sayısı 221’den 219’a düştü.

TEDBİR İSTEMLERİ REDDEDİLMİŞTİ
İddianamede ayrıca, ”davalı partinin dava süresince yapılacak seçimlere katılamayacağına”, ”dava tarihinde parti bünyesinde üye, yönetici, belediye başkanı ve milletvekili olarak görev alanların bir başka siyasi parti listesinden veya bağımsız olarak dava süresince seçimlere katılamayacağına”, ”davalı partiye ödenebilecek hazine yardımlarının banka hesabında blokesine” ve ”davalı partinin üye kayıtlarının durdurulmasına” karar verilmesi de istenmişti.

Anayasa Mahkemesi, 27 Aralık 2007’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesindeki 4 tedbir istemini ”koşulları oluşmadığından” reddine karar vermişti.

Kışanak: Parti kapatmak çözüm olamaz

DTP Grup Başkanvekili Gülten Kışanak son günlerde yaşanan olayları provokasyon olarak nitelendirdi ve partinin kapatılmasının bir çözüm olamayacağını söyledi.

DTP Grup Başkan Vekili Gültan Kışanak, DTP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili, ”Biz 15 yıl sonra dönüp dönüp DTP için günah çıkartacağımıza bugünden demokrasinin gereklerini yapmamız gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Gaziantep’te, Şanlıurfa’da ve İstanbul’da, bir çok yerde il ve ilçe binalarına yönelik saldırılar olduğunu ileri süren Kışanak, partililere yönelik daha önce de linç girişimleri bulunduğunu iddia etti.

Gültan Kışanak, şu görüşleri savundu:

”Bir ülkede eğer genel siyaset yapısı bir siyasi partiyi mahkum eden tutum içerisinde olursa, eğer yargı böylesine toplumsal sorunlarımızın ağır olduğu bir süreçte parti kapatmayı gündemine alırsa, bir anlamda bu saldırıları meşrulaştıran ve bunlara zemin hazırlayan ortamlardır diye görmek istiyorum. Şimdiye kadar partimize yönelik saldırılardan, linç girişimlerinden ceza almış, cezalandırılmış, bu konuda takibata uğramış kişiler de yoktur. Her defasında aynı senaryo işliyor. Bu insanlar ya sarhoş oluyorlar, ya meczup oluyorlar. Geçerken bir taş atmış oluyorlar. Başka yerde taş atanlar 30 yıl ceza alıyorlar, ama şimdiye kadar bizim partimizin camlarını kıran kişilerden kimsenin ceza aldığını görmedik.

İçişleri Bakanımız Türkiye’de ne yazık ki kalkıp şunu söyleyebiliyor ‘Son on gün içinde bine yakın kişiyi gözaltına aldık’ ve bunu bir asayiş sorunu olarak görmeye çalışıyor. Bu, asayiş sorunu falan değil. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal sorunlarıdır. Buradan bakan bir hükümetle muhatap olmadığımız sürece bunları da çözmemiz çok mümkün gözükmüyor.”

Kışanak, partinin kamera kayıtlarına göre, olayı gerçekleştirdiği iddia edilen kişinin iki taş attığını, fakat binada 4 camın kırıldığını belirterek, saldırıyı gerçekleştiren ikinci kişinin yakalanmasını beklediklerini ifade etti.

“PARTİ KAPATMAK ÇÖZÜM OLAMAZ”

DTP’nin kapatılması davasının Anayasa Mahkemesi’nce esastan görüşülmeye başlandığını hatırlatan bir gazetecinin ”Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz ve nasıl biteceğini tahmin ediyorsunuz?” sorusu üzerine Kışanak,

şunları söyledi:

”Ben olması gerekeni ifade edebilirim. Olması gereken Türkiye demokrasisi adına Türkiye’deki sorunları çözmek ve kendimizi aydınlık bir geleceğe taşımak adına siyasi partilerin kapatılmaması gerekir. Siyasi yaşamın, sorunları çözmesi için aslında bir zemin sunduğunu, demokratik siyasetin önünü kapatmanın bu ülkede hiç yarar getirmediğini ifade etmek ve bunları hatırlatmak istiyorum. Bugün çok manidar bir gün. Bundan 15 yıl önce DEP milletvekillerine hapis cezasının verildiği bir gün. Kapatma davasının da böyle bir güne denk getirilmesinin manidar olduğunu düşünüyorum. Biz 15 yıl sonra dönüp dönüp DTP için günah çıkartacağımıza, bugünden demokrasinin gereklerini yapmamız gerekir diye düşünüyorum”

“OLAYLARIN TAMAMI PROVOKASYONDUR”

DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, Tokat’ta dün 7 askerin şehit edilmesi ile ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

”Bunu bütünün içerisinde görmek ve değerlendirmek gerekiyor. Son 15-20 günde yaşadıklarımızı yan yana getirsek bu olayların tarihlerini, zamanlarını denkleştirmek herhalde bir örgütün işi olmasa gerek. Eğer bir örgüt bütün bunları beceriyorsa Türkiye ne yapıyor, sormamız lazım. ‘Bu partinin kapatma davası, askerlerin çatışmada öldürülmesini, Amerika gezisini, İmralı’nın koşullarının kötüleştirilmesini, hepsini aynı zamanda denk getirmeniz’… Ben kendisinin başlı başına provokasyon olduğunu, bu olaylara buradan bakarak düşünmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ölen kişilere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk halkına başsağlığı diliyorum. Üzüntülerimizi ifade etmek istiyorum.

DTP GENEL MERKEZİ’NE SALDIRI

Bu sorunun vicdani bir sorun olduğunu, Serap için de, Aydın için de, Tokat’ta öldürülen 7 asker için de, hepimizin yüreğinin sızladığına eğer inanırsak, tüm politikacıların bunun hepsinin bu ülkenin yurttaşları olarak görüp, hepsine duyduğumuz acıyı ifade edersek, acılarımızı ortaklaştırmayı becerebilirsek sorunu da çözebileceğimize inanmak istiyorum.”

Bu arada, DTP Genel Merkezi binasına saat 02.30 sıralarında taş atan ve gözaltına alınan kişinin inşaat işçisi Y.Ö, olduğu öğrenildi. Y.Ö’nün alkollü olduğu ve binanın ön cephesindeki 4 camın kırıldığı bildirildi. Y.Ö, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

(A.A.)