Afyonkarahisar'daki cephanelik patlaması davasının ikinci duruşması başladı.

Afyonkarahisar'daki cephanelik patlaması davasının ikinci duruşması başladı.
31 Temmuz 2013 14:56

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlama olayında tutuksuz sanıkları Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın’ın yargılanmalarına Eskişehir Askeri Mahkeme’de devam edildi.

Geçen yıl 5 Eylül tarihinde Afyonkarahisar’da meydana gelen ve 25
askerin şehit olduğu askeri mühimmat deposundaki patlamayla ilgili
olarak, olay tarihinde Afyonkarahisar 500’üncü İstikam Ana Depo
Komutanlığı 4’üncü Mühimmat Bölge Komutanı 51 yaşındaki Kıdemli Albay
Veysel Özbay, Bölük Komutanı Binbaşı 44 yaşındaki Ali Duran ve Üsteğmen
31 yaşındaki Tarık Aydın’ın sanık olarak yargılandığı davanın ikinci
duruşması bugün Askeri Mahkeme’de yapıldı.

Şehitlerin yakınlarının davacı olarak katıldığı duruşmayı CHP’nin
Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Trabzon Milletvekili Mehmet
Volkan Canalioğlu, Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ile CHP Eskişehir
İl Başkanı Nihat Çuhadar da izledi.


AÇIKLAMALAR TATMİN ETMİYOR

Şehit ailesinin avukatlarından Altan Ulutaş duruşmada, mahkeme heyetine
yazılı savunma verdi. Ulutaş yazılı savunmasında 25 kişinin şehit
düştüğü bu facia için, el bombasının üzerine sandık düştüğü ve bu
nedenle tüm cephaneliğin havaya uçtuğu şeklindeki iddia ve açıklamaların
konunun uzmanı olan hiç kimse tarafından kabul edilmediği gibi, hiçbir
şehit yakınını tatmin etmediğini söyledi. Altan Ulutaş şöyle devam etti:

“Üstelik bu iddia ve açıklamanın, şehit sayısı ve olaydan 7 gün sonra
tutulan İdari Tahkikat Raporunda dahi patlama nedeni tespit
edilememişken, teknik ve bilimsel hiçbir inceleme yapılmadan bakanlık
tarafından kamuoyuna açıklanması, olayın gerçeğinin farklı olduğunun
göstergesidir. Bir diğer gösterge, hazırlık aşamasında ve olaydan çok
sonra düzenlenmiş bilirkişi raporudur. Bu rapor, patlamanın tamamen kaza
sonucu meydana geldiği kabul edilerek ve olay yerine gidilmeden
hazırlanmıştır. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılacağı ve tüm delillerin
mevcut olduğu an olan patlamanın hemen sonrası herhangi bir bilirkişi
incelemesi yapılmadığı gibi, cephaneliği tamamen havaya uçuran patlayıcı
maddelerin, cinsleri, miktarları ve patlama etkilerinin ne olduğunun
tespiti dahi yapılmamıştır.”


SABOTAJ İHTİMALİ YÜKSEKTİR

Patlamanın meydana gelebilmesi için 3 ihtimalin olduğunu belirten avukat
Altan Ulutaş, bunların sabotaj, intihar veya kaza olduğunu söyledi.
Ulutaş şunları kaydetti:

“Patlamanın intihar eylemi sonucu meydana geldiğini kabul etmek mümkün
değildir. Böyle bir delil olmadığı gibi aksi düşünülse bile,
cephaneliğin bir bütün halinde havaya uçması mümkün değildir. Aynı durum
kaza olasılığı içinde geçerlidir.

Bir kişi bir el bombasını cephaneliği havaya uçurmak için cephaneliğin
içerisinde bomba patlatsa bile cephanelik bütünüyle patlamaz. Bu teknik
olarak mümkün değildir. O zaman tek bir olasılık kalmaktadır. O da
sabotajdır. Sabotaj ile cephaneliğin tümden havaya uçurulabilmesi için
ya içinde güçlü bir bomba patlatılması ya da cephanelik içindeki el
bombalarının aynı anda patlamasını sağlayacak bir etkenin meydana
gelmesi gerekir. Görgü tanığı olan onbaşı Fatih Yavuz’un dinlenmesini
istiyoruz.

Jandarma istihbaratının olayın önce ‘gizli’ güvenlik derecesi ile tespit
ettiği ve bildirdiği raporlara göre; teröristlerin taşımada sıkıntı
çıkartmayacak 5 kiloluk paketler halinde patlayıcılar ile
Afyonkarahisar’da eylem yapmayı planladıkları dosya içerisinde
mevcuttur. Derewin Türkçe haber sitesinin 6 Eylül 2012 tarihindeki
internet sayfasında açıkladığı habere göre, Afyon’daki patlamayı PKK
üstlenmiştir. Patlamadan sonra binlerce patlamamış el bombaları
bulunmuştur. Eğer cephanelikteki el bombaları zincirleme olarak patladı
ise, neden bu el bombaları patlamamıştır.”


BAĞIMSIZ BİLİRKİŞİDEN İNCELEME İSTİYORUZ

Ulutaş, mahkeme heyetinden yeni ve bağımsız bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasını talep ederek şöyle dedi:

“Olayın kaza neticesinde gerçekleşmediği noktasında yoğun şüphe
uyandıran bulgular, yeni ve bağımsız bir bilirkişi tarafından inceleme
yapılmasını gerektirmektedir. Bilirkişinin öncelikle cephanelikte
patlamaya yol açan patlayıcı türlerinin tespit etmesini, muhtemel
miktarlarını ve etkilerinin ne olacağının tüm sonuçları ile birlikte
tespit etmesini talep ediyoruz. Bilirkişinin ilk patlama ve ikinci
patlama nedenlerini, ilk patlamanın ikinci patlamaya yol açıp
açmayacağını ortaya koymasını talep ediyoruz. Neden cephanelik kapısının
sağ ön tarafında 3 metre çukur oluştuğunu tespit etmelerini talep
ediyoruz.

Olay günü nizamiyede, kulelerde ve mevkilerde nöbet tutan tüm
askerlerin tespit edilerek huzurda dinlenmesine karar verilmesini,
cephaneliğe en yakın cep telefonu baz istasyonuna ait ayrıntılı görüşme
kayıtlarını ve yaralı askerlerin dinlenmesini istiyoruz. Mahkeme
heyetinden Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı Korgeneral Adem
Huduti, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Yönetim Başkanı Tümgeneral
Sadık Piyade, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mühimmat Komutanı Tuğgeneral
Selçuk Bayraktar ve 41’inci Mühimmat eski mühimmat bölük komutanı Yarbay
Murat Aydın hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz. ”