Türk jandarması ve ilkeleri
13 Haziran 2013 12:12

Ey Yüce Türk İslam alemi! Türk Jandarma Teşkilatı 1839 yılında kurulmuştur.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Cenab-ı Hakkın izniyle 14 Haziran Mübarek Cuma günü 174. kuruluş yıldönümü kutlanacaktır. Özellikle 1923-2013 yılları arasında, tam 90 yıl, Türk Yurduna ve Türk halkına yaptığı hizmetleri ve aralıksız devam eden çabaları, kadirşinas Yüce Türk İslam alemi tarafından bilinip takdir edilmektedir. Gelecekte de jandarma kuvvetlerinin daha iyi ve daha yararlı hizmetler göreceğine, ATATÜRK ilkelerinin doğrultusunda hızla ilerleyeceğine ve bu ilkeleri koruyacağına Yüce Türk İslam aleminin kuşkusu yoktur.

Yazımıza Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün değişleriyle başlayalım:

Hükümetin Hikmeti mevcudiyeti memleketin asayişini, milletin huzur ve rahatını temin etmektir. (1923.)

Memleketin asayişini, Milletin huzur ve rahatını Türk jandarma kuvvetleri sağlar.
Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatan severliğinin, çelikleşmiş ifadesidir.
Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman Zaferlerle beraber medeniyet nurları taşıyan Kahraman Türk ordusu… (Mustafa Kemal ATATÜRK)

Türk jandarmasının ana hedef ve ilkeleri:

1- Kahraman Türk silahlı kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak onun geleneksel yurt ve ulus ülkülerine, disiplin ruh ve anlayışına bağlı kalmak.

2- Anayasal düzen içerisinde, mevcut yasaların uygulanmasında halka dönük ve dayalı, tarafsız bir tutum izlemek, uygulamada hak, adalet, eşitlik prensiplerinden ayrılmamak.

3- Ulus ve yurt bütünlüğü ile Cumhuriyet, ATATÜRK ilkelerine yönelen her türlü tehdit ve tehlikelere karşı Türk silahlı kuvvetlerinin yanında bütün olarak her an hazır ve uyanık olmak.

4- Sanayi ötesi toplum ülkelerinin jandarma teşkilatları ile her zaman aynı düzeyde bulunabilmesi için, Türk jandarmasının teknolojik gelişmelerin takipçisi olup, günümüzde ve Büyük Türk Milletinin geleceğini teminat altına almak için, ihtiyaçlarına uygun modern bir stratejik kurum hüviyetini kazandırmak.

5- Yüce Türk İslam aleminin sevgi ve güvenini kazanmak ve ona layık olmak için, yasal tasarrufundaki her türlü çaba ve faaliyeti aralıksız sürdürmek, Türkiye Cumhuriyetinin jandarmasının görev ve felsefesinin ana hedef ve ilkeleridir.

Devlet güvenlik kuvvetlerinin yaşını, kuruluş gibi tarihi bir başlangıçla sınırlamanın olanak dışı olduğu açık bir gerçektir.

Gerek orduların ve gerekse güvenlik kuvvetlerinin kuruluş tarihleri insanların toplu yaşantıya geçiş tarihlerine eşittir. Bu nedenle, Türk jandarmasının gerçek kuruluş tarihi de ilk Türk devletinin kuruluş tarihinin aynıdır. Ancak Türk ulusu o kadar eski ve köklü bir ulustur ki asrımızın bilimsel koşulları içinde dahi bu köklü ulusun tarihini saptamak da yine olanaklarımız içinde değildir.

Bu saptanan tarihler, Türk jandarma teşkilatındaki bazı atılımların ve bazı köklü teknolojik değişimlerin tarihleridir. Türk jandarmasının tarihçesi bu gerçeklerin ışığı altında düşünülmelidir.

Sanayi ötesi toplum ülkeleri ile karşılaştırıldığı zaman Türk ulusunun her zaman düzenli ve uzun ömürlü devletler kurduğu tarihsel bir gerçek olarak ortaya çıkar. Türkler bir ulus olarak ortaya çıktıklarından bu yana, kurduğu devletlerin içinde bulunan yurttaşlarını güvenlik duyguları ile yaşatmak amacını gütmüştür. Bu duyguların sağlanabilmesi, halkın güvenle yaşayabilmesi için de tarihin her dönemimde kanunlar çıkarılmış, töreler kurulmuştur.

Türk ulusu, kendi koyduğu yasaların ve kurduğu törelerin uygulanabilmesi için güvenliği koruyucu adımlar atmış, özellikle güvenlik ile yükümlü organlar kurmuştur. göktürk yazıtlarında hakanların güvenlik işlerinde görevlendirdikleri yarganlar bugünkü iç güvenliğimizin bekçisi jandarmanın ilk temsilcileridir.

Yüce Türk İslam aleminin huzur ve refahı için, Türk jandarma teşkilatı, sanayi ötesi toplum ülkelerindeki teknolojik alandaki üstünlüklerden daha üstün olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk jandarmasının devrimlerin yaşatılması, halka mal olması ve halk güvenliğinin sağlanması konusundaki görevini 01-Kasım-1926 yılında Millet Meclisinde şöyle anlatıyordu:

”Cumhuriyetin iç politikası, yurttaşın yaşayışını hiç bir etki ve saldırının baskısı olmadan temin etmektir. Bu politika dikkatle izlenmektedir. Bu konuda Cumhuriyet jandarmasının hizmet ve fedakarlığı yüksek takdirinize layıktır. Bunu memnuniyetle belirtebilirim.”

Kurtuluş savaşımızın ve modern Türk ordusunun Büyük askerlerinden Mareşal Fevzi ÇAKMAK da Cumhuriyet jandarmasının savaş ve barıştaki çalışmalarını şu cümlelerle ifade ediyordu:

”Jandarmanın ordu saflarındaki hizmetleri ve askeri harekattaki Kahramanlıkları için anıtlar dikmek gerektir.”

Gerçekten de Türk jandarmasının halkın ve hakkın jandarması olduğunu, savaşta ve barışta her türlü felakette Türk halkının yanında olduğunu belirten en güzel eserlerden biri de Ankara’daki Güven Anıtıdır. ATATÜRK’ün emriyle dikilen anıta, kompozisyon olarak Türk ulusunun jandarmasına karşı saygısını ve ölçüsüz güvenini yansıtan figürler işlenmiştir. Türk jandarması asırlardır bu güvene layık bir anıt ihtişamı (Büyüklük-göz alıcılık) ile ölçüsüz ve sınıfsız hizmetle daima halkın yanında yer almıştır.

İtalyan Generali Ambert, Türk jandarmasının Kahramanlıkları, çalışkanlıkları ve halkın hizmetinde oluşuyla ilgili olarak şunları söylemektedir:

”Ben jandarmayı bir hemşire şefkati ile suçlunun imdadına koşarken gördüm. Onun bir din adamı gibi mahkümü son saatinde teselli ederken gördüm. Onu çatışmalardan sonra doktor gibi yaraları sararken, kulübelerde mürşit (Doğru yolu gösteren klavuz) gibi kinleri teskin ederken, hakim gibi tarafları barıştırırken gördüm. Onu fedakarca çarpışırken, onu din adamları gibi sessiz ızdırap çekerken ve en sonra Kahramanca ölürken gördüm”

Türk jandarmasının en stratejik görevlerinden biri de yurdumuzu ekonomik çökertme amacına sürükleyen ihanet şebekesi terör örgütlerinin kaçakçılık hareketlerine (faaliyetlerine) karşı koymasıdır. Kaçakçılığın asgariye inmesi demek; vergi gelirlerinin artması ve Türk sanayicisi-çiftçisinin modernleşmesi demektir. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü zedelemeye çalışan terör örgütlerinin ekonomik faaliyet alanlarının güçlenme çemberinin daraltılması bakımından jandarmanın stratejik etkinliği yabana atılmamalıdır!

Yüce Türk İslam alemi olarak, kayıt dışı (Kara para) ekonomik faaliyetlere hiç bir zaman ilgi göstermemeliyiz. Ülkemizde bölücülük faaliyetlerinin devam etmesini isteyen, sanayi ötesi toplum ülkeleri ve yurtiçindeki bölücüler iyi bilmelidirler ki, Yüce Türk İslam alemi, birlik ve beraberlik ruhunu hiç bir zaman kaybetmemiştir. Yüce Türk İslam alemi olarak; birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar, düşünce ve prensipleri ile tarihten günümüze kadar bu kararlılıklarını sürdürmüş olup, taviz vermemişlerdir. bu faaliyetler tarih tarafında da onaylanmıştır.

Yüce Türk İslam aleminin bölünmez bütünlüğünü bozmak isteyenler iyi bilmelidirler ki, Büyük Türk ulusu, tarihte büyük imparatorluklar kurmuş olan Türk Milleti ”Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” duygusuyla büyük Zaferler kazanmış, üstün medeniyetler kurmuştur.

Cenab-ı ALLAH, kazalardan belalardan esirgesin dileklerimizle, Türk Jandarmasının kuruluş yıldönümünü kutlar. Türk güvenlik kuvvetlerine Mutluluk, esenlik ve başarılar dileriz.

Vatan Şehitlerini, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Asker Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve nesli tükenmiş Müslümanları rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara Şifa-i Şerifler dileriz.

Özdeyişler:

Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu Vatan batmayacaktır. (Mehmet Akif ERSOY)

Sakın ”Hakkım var” deme, Hak yok, vazife vardır. (Ziya GÖKALP)

Vatan ağlıyorken gülmek haramdır. (Abdülhak Hamit TARHAN)

Ruhunda Vatan sevgisi olan, Askerine, polisine sahip çıkar. (Numan ALADAĞ)

Bir ülkeyi yıkmaya çalışıyorsanız, kayıt dışı (Kara paraya) ekonomik faaliyetlere izin verin. (Numan ALADAĞ)

Düşmanının çoğalmasını istiyorsan dostlarına rakip ol. (Numan ALADAĞ)

Dost istiyorsan, bırakın, dostlarınız maddi, manevi konularda sizin önünüzde olsun. (Numan ALADAĞ)