Demokrasi cephesi
28 Mart 2018 17:30
Ülkelerin değişik siyasi dönemlerinde, o dönemin durumuna uygun yakınlaşmalar oluyor.
Safile USUL H&H YORUM
Bu yakınlaşmayı tetikleyen faktör ise, ortak rahatsızlık veya ortak isteklerden müteşekkil oluyor.
Bu yakınlaşmalar Avrupa ülkelerinde de oluyor.
Ancak , şu anda bizdeki yakınlaşma yoğunluğu farklı bir büyüklük arz ediyor.
Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca farklı siyasi grupların birbirine bu kadar yakınlaştığı bir dönem yaşamadı.
Zira Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca devletin ve temel yaşamsal parametrelerin yıkıldığı bir döneme sahip olmadı.
Hiçbir siyasi parti veya kurum devlete intikam aksiyonu yapmadı bu hükümet dönemine kadar.
Solcu, vatansever gençler asıldı, onların siyasi devamı olanlar kin ve intikam savaşına girmedi.
Menderes asıldı…
Onun siyasi devamları kin ve intikam savaşına girmedi.
Ülkücü gençler asıldı…
Onların siyasi devamı devletle veya başka herhangi bir devlet kurumu ile kin ve intikam savaşına girmedi.
Demirel ve Ecevit hapise atıldı, sürgün yaşadı…
Biri CHP köküydü, öteki DP kökü…
İkisi de kin ve intikam savaşı yürütmedi.
Erbakan Milli Görüşçü idi, devletle büyük sorunlar yaşadı.
Hiçbir zaman Türk Silahlı Kuvvetleri veya devletin geneli ile kin ve intikam savaşına girmedi.
ABD ile bir olup, ordunun beynini dağıtmaya asla tevessül etmedi.
Muhtemelen de anası Türk idi ve Türk sütü emmiş idi.
Muhsin Yazıcıoğlu zindanlarda ızdırap çekti…
Hiçbir zaman vatan ve devlet sevgisini kaybetmedi, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun, zamanında bayağı bir zulümler de yapmış olan kurumlarına kin ve nefret savaşı vermedi.
Öldüğünde yerel seçimler vardı, o öldü diye halk hükümeti cezalandırdı, o yerel seçimde AKP çakıldı.
Bir koca 68 kuşağı biçildi…
Öylesine ki…
Fransızca ders kitaplarında, “Dünyada 68 hareketlerinin en kanlı bastırıldığıu ülke Türkiye oldu” yazıyor.
O 68 kuşağının devamı olanlar Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun bunları o zaman yapmış kurumlarına kin ve intikam savaşı yürütmedi.
Herkes, her kesim…
Tıpkı bir ailenin mazisinde yaşanan acıların müsebbibi olanların da o ailenin parçası olduğunu…
Acıların süzülerek, insanları ve insanlığı damıttığını…
Herkesin, her kesimin bu süreçlerden sonra vicdan muhasebesi yaptığını…
Toplumların acılardan ve yanlışlardan süzülerek birleştiğini bildi, anladı, anlamasa bile hissetti.
Bunun istisnası bir tek Erdoğan ve hükümeti oldu.
O kininden hiç vazgeçmedi, savaşını hala sürdürüyor ve sürdürecek.
İşte, bu durum Türkiye’de bir demokrasi cephesini kendiliğinden oluşturdu.
Ben mesela artık Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na Temel Baba diyorum.
İçimden diyorum bunu.
İyi Parti benim için demokrasi cephesinde.
İçinde mesela bir Prof. Yusuf Halacoğlu var ki, ona kefil bile olabilirim insan olarak.
Saadet Partisi mesela, AKP ile mazisel olarak ortak seçmen tabanında yapılan haksızlıkları çok iyi biliyor.
Bu seçimde SP’ye bundan dolayı da oy gelecek, göreceğiz.
Şu anda Türkiye’de kendiliğinden bu hükümet döneminin bilhassa da son safhalarında ortaya çıkan uygulamalara karşı bir cephe oluştu.
Bu cephenin ortak istekleri şunlar…
1-Tek adam yönetimi istemiyorlar
2-Parlamento, TBMM yaşasın istiyorlar
3-Olağanüstü hal istemiyorlar
4-Türkiye’nin herhangi bir coğrafyada savaşa sürüklenmesini istemiyorlar
5-Yolsuzluk ve çürümüşlük istemiyorlar
6-Saray tipi, Osmanlı tipi siyasi yönetim istemiyorlar
7-İnsanların siyasi nedenlerle, nefret ve kişisel afekt nedeniyle tutuklanmasını ve hapse girmesini istemiyorlar, hukuk devletinin tatbikini istiyorlar
8-Vıcık vıcık yalakalığın tüm insani ve ahlaki değerleri yuttuğu bir Türkiye istemiyorlar
9-İş dünyasının tek adama biat edenlerin hakimiyetine girmesini istemiyorlar
10-Siyasi nedenlerle ve kişisel husumetle demokrasinin en temel haklarından olan mal varlığı ve mülk hakkının yok edilmesini istemiyorlar
İşte, 2019’da bu isteklere sahip olanların, bu duyarlılığı taşıyanların oyları bu istekler temelinde şekillenecek.
Birinci turda da, ikinci turda da.
Bu kaçınılmaz.
Sandıkta yapılacak hileler ise, bu ortak cephenin kararlılığına ve azmine bağlı olarak şekil alacak.
Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
