Bugün CHP Hükümeti kurulsaydı

Bugün CHP Hükümeti kurulsaydı
30 Ekim 2014 17:30

Olsaydı da, mevcut Hükümet demokrasilerde olduğu üzere bunca siyasi yönetim ihmali nedeniyle meydana gelen felaketlerden dolayı istifa etse ve ardından yeni bir hükümet, mesela CHP Hükümeti kurulsaydı, CHP bugün ne yapardı?

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

İşte bu sorunun cevabı heran seçmen tarafından hissedilmeli.

 

 

Sizce seçmende, her türlü seçmen, şehirli-laik, köylü, kasabalı, gecekondulu şu, bu, genel olarak seçmende bu yönde bir his var mı?

 

 

Ben pek sanmıyorum.

 

 

Peki bu tür bir his uyandırmak mümkün mü ana muhalefet partisi açısından?

 

 

Pekala da mümkün ve CHP bunun için gerekli kaynaklara da sahip, yurt çapında teşkilatlanması zayıf ama mevcut yapısı ile tüm yurda yayılım yapabilecek bir donatıya yine de sahip.

 

 

Ve, bu tür bir hissi her olaydan sonra hissettirerek iktidar olunabilir. Bu iş aynen böyle.

 

 

Ve, mesela bu son olaydan sonra da bu Allah’ın bize bir musibeti olan Hükümeti eleştirmekle kalmak en başta gerekli olan bir temel ama tek başına fazla birşey ifade etmiyor siyasal açıdan.

 

 

Siyasal olarak iktidara taliplik açısından efektif bir anlama sahip olabilecek tek şey seçmenin kafasında, “Bunlar şunu belki yapabilir, hatta yapabilir bile” gibi bir izlenim yaratılması.

 

 

Örneğin şu son felaketten sonra CHP’nin seçmene, “Biz iktidar olur olmaz, aynı gün üniversitelerden ve işçi temsilcilerinden bir heyet kurup, Türkiye sathında tüm madenleri inceletip, uygun olmayanları 2 hafta içersinde kapatacak, işsiz kalan madencilere ise bu süre zarfı için net 1000 Tl’lik işsiz aylığı bağlayacak ve en kısa sürede onların iş yaşamına geçmeleri için önlem alacağız” gibi bir açıklama yapması hakikaten iyi olurdu.

 

 

CHP’nin tüm bunları yapıp, halka açıklamasına medya mı izin vermiyor?

 

 

Sanmıyorum, medya geçerli bir bahane değil.

 

 

Ki, CHP artık Enis Berberoğlu gibi hakikaten bu alanda çok tecrübeli ve nitelikli bir isme de sahip.

 

 

Üstelik medya vermiyorsa bile sen yine de yap, yap, o onu birgün muhakkak vermek durumunda kalacak, emin olun.

 

 

Bu arada…

 

 

Bu gece su tahliye edilir de bu gece biter mi diye umut ederken sabah öğrendik ki, gece bir de göçük olmuş ve su tahliyesi durmuş.

 

 

Aslında bu yeraltı ve maden öyle birşey ki, ki biz Türk kamuoyu olarak son yıllarda maden işinin ne olduğunu artık kabaca da olsa öğrendik bu ardarda gelen toplu kazalar nedeniyle.

 

 

Ve işte, bu alanda böyle bir iki AKP’li öküzün oynuyor olması zaten başlıbaşına bir felaket. Adam hem vicdansız hem de öküz ve aptal.

 

 

Yeraltı ile oynuyor oyuncak gibi, oysa o yeraltı insanoğlu için öyle gigant birşey ki, o ancak Jeoloji gibi bir bilimle, maden ise, maden mühendisliği bilimi ile yaklaşılabilecek birşey.

 

 

Yani, adam o kadar öküz ki, ben hiçbir mühendise, müfettişe filan gerek duymadan gizlice burayı talan eder, parasını yutarım, zaten de Hükümet arkamda diye düşünüyor ama toprağın yapısının kendisini nasıl yutacağını dahi anlamıyor, öyle öküz.

 

 

Bir de öyle vicdansız ki…

 

 

Bugün Hürriyet’te bir videoda izledim halen yeraltında bulunan Mehmet Bahar isimli madencinin çok genç eşi Emiş Bahar’ı.

 

 

“Bu köpekler” diyor kadın paramparça ağlarken, “Yeniyurdu yediler, bitirdiler”

 

 

Yeniyurt o bölgenin adı olmalı, kadın diyor ki, “Maaşımızı bile vermediler, aç kaldık, ev aldık, kredi çektik, bankaya kredi borcumuz var.”

 

 

Başka iki işçiden daha duydum televizyonda kredi çekmiş olduklarını.

 

 

Bu aileler anladığım kadarıyla, aslında halen kısmen toprağa bağlı ve ailelerinin halen yaptığı küçük ölçekli tarımdan aile beslenmesi anlamında faydalanıyor ama ev edinme, araba alma gibi konularda nakit para için geçici olarak maden işçiliğine geçiyorlar.

 

 

İzlediğim Emiş Bahar da nitekim diyor ki, “Bu bir darlıktı ama geçecekti”

 

 

Yani, maden işçileri ev gibi belli edinimler sonrası maden işçiliğini bırakmayı düşünüyorlar.

 

 

Dolayısıyla esasen maden işçisi donanımları da yok ve bu onları daha da kolayca böyle korunmasız bırakıyor.

 

 

Bölgelerinde de böyle bir kaptı kaçtıcı AKP beslemesi varsa, kısa süreliğine girip, çıkmayı planladıkları ocaklarda; yerin altında kaybediyorlar hayatlarını.

 

 

BUNLARI SANA SÖYLETEN MUHALEFET

 

 

Çalışma Bakanı Çelik’in Vatan’dan Murat Çelik’e söylediklerini okudunuz mu?

 

 

Şöyle demiş Faruk Çelik…

 

 

“Murat bey bakın, çok açık söylüyorum. Benim gördüğüm, bu madene ruhsat verilmemeliydi. Madene Sayın Başbakan ile indik. Ondan önce, 3 bakan indik. Çıkarken hepimizin ceketleri sırılsıklam oldu. Düşünün içerideki durumu. Yüzde 35 eğimli, 350 – 400 metre aşağı iniyor işçi. Raylı sistem yok, asansör yok. Yaya olarak… ‘Geri çıkmamız 45 dakika alıyor’ diyor işçiler. Biz 200 metre indik, çıkıncaya kadar hiç birimizde takat kalmadı. Bu işçi nasıl çalışacak?”

 

 

Bu sözleri Faruk Çelik’e söyleten güç toplumsal muhalafetin gücü.

 

 

Eğer bu güç olmasaydı Faruk Çelik asla bu lafları etmez, işin üstünü kapatır geçer, keyfine bakardı.

 

 

Türkiye’de son yıllarda öylesine çok feci maden kazası oldu ve muhalif kamuoyu öylesine duyarlı ki bu konuda, bu tepkiden korktukları için hemen kaza mahalline koşuyor Hükümet mensupları ve ruhsatlarını elleri ile verdikleri, siyasi güçleri ile koruyup, besledikleri maden sahiplerini eleştiriyorlar.

 

 

Ve de, muhalefet öylesine açık ediyor ki durumlarını, artık keyifleri kaçtı; kamuoyu baskısı nedeni ile kazalardan sonra günlerce felaket bölgelerinde kalmak zorunda kalıyorlar ve rahatlarının kaçması sebebiyle kazalara yol açan maden sahibi AKP’lileri dahi artık gözden çıkarmış durumdalar.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor