Yüzleşmek…

Yüzleşmek…
20 Eylül 2011 13:00

“Bir torba kömüre oy veriyorlar!”


“Zaten cahildir bizim halk!”


“Halk gücü seviyor o yüzden,haklının değil gücün yanında bizim millet!”


               Osmanlı kurulduğundan bu yana Anadolulu insanımız 42 milletin içinde en çok acı çeken insanlar olmuştu. Ölen onlardı öldüren onlar oldu ama en sonunda da egemenliği kayıtsız şartsız eline alanlar oldular….


                Kurtuluş ve egemenlik mücadelemiz başladığında Ölümsüz liderimize sahip çıkanlar da onlardı, tekalif-i Milliye Buyruklarına gözü kapalı evet diyenler de onlardı. Kadınlarımız başta olmak üzere şerefli bir millet olmanın gereğini yerine getirenler de onlardı…


                Onlar  kurtuluş mücadelemiz sırasında bunları yaparken başta İstanbul ve İzmir sermaye ailelerinin çoğunluğu ne yapıyorlardı?


                Söyleyelim ; Kurulacak yeni manda devletinde ticari ayrıcalık ve ortaklık elde etmek adına İngiliz ve Yunan generalleriyle balolar yapıyorlardı! Bilir misiniz, bizim millete en çok cahil diyenler gene bizim milletin okumuşu yazmışı ve zengini oldu hep.


                Hatta Mustafa Kemal’e ve şerefli mücadelesine  “Bir deli çıkmış dağa” diye fıkralarla alay edip kendilerini İngiliz generallerinin mezeleri yapanlar da onlardı.Bakıyorum da onların torunları dedelerinden geri kalmıyor.


                Yeni bağımsız devletimizin kurulmasına canıyla ve malıyla hizmet eden halk, en sonunda egemenliğini ve yaşadığı toprakların “sahipleri” olduklarını kanıtladılar. Bu toprakların zenginliklerinin onlara ait olduğunu ona gösteren ve önderlik eden adama da Atatürk ( Türk Milleti’nin Babası ) dediler bu yüzden…


                Şimdi dönüp bakalım,


                Türklerin Babasının ölümüyle  savaş ve kuruluş mücadelesi sırasına Emperyalistlerle işbirliği yapan sermaye, bürokrasi ve okumuş – yazmış tayfası hemen çöreklenmeye başladılar memleketin tepesine. Ve zenginlikleri halkına paylaştıran Mustafa Kemal’in tersine, ülkenin kaynaklarını yine kendileri ve ticaret yaptıkları Batı için kullanmaya başladılar.


                Bu esnada halkımızın eğitim,sağlık,sosyal ve ekonomik alandaki hızlı gelişimi sekteye uğratılarak. Kendi kendilerine bırakıldılar yine…


Öyle ya babası ölen yetim çocuğa kimse acımazdı…


                Vergiyi veren halk, oğlu şehit olan halk, işsiz kalan halk, doğru dürüst bir eğitime ulaşma imkanı olmayan halk. Ama ülkenin zenginliklerinden yararlanan azınlık bir gruh!


                Atatürk’in ana ilkesi olan Halkçılık kenara itilerek, yerine bu sermayeyi ve bunun bekçiliğini yapan bürokrasiyi “korusun” diye yalan yanlış tanımlamalarla katı “devletçilik” getirildi. Bu anlayışın sonu Atatürk’ün istediğinin tersine “ Birey ve Halk Devlet İçin Vardır!” anlayışı iktidarını sürdürmüştür. Hükümetler gelip geçse de değişmeyen bu olmuştu.


                Sonuç olarak kızılması gereken insanımız değildir. Bu, rahmetli İsmet Paşa’nın  dediği gibi halk kuyrukçuluğu yapmak demek de değildir.


                AKP’nin 2002 deki geliş reçetesi halk kesimlerinin bu kızgın birikimiyle de birleşince tek başına iktidar olması da kaçınılmaz oldu.


Solda ne olması gerekir seçimlerde?


                İşte bu doğrultuda önümüzdeki seçimlerde : “Ben ülke zenginliklerini eşit şekilde paylaştıracağım.” Diyerek bunu da  en doğru ve en iyi anlatan olmalıdır Sol.


               Cumhuriyet’in temel nitelikleri ve insan anlayışı çağa uygun halde uygulandığı ve halkın kültürel-geleneksel yapısına da uygun olduğu için soracağımız soru şu kendimize :


                “Acaba Mustafa Kemal şu an yaşasaydı bu konuda nasıl bir çözüm önerirdi?”


                Emin olun gereken tüm cevaplar kendiliğinden gelecektir….


 


 


                Not : Siyasi Partilerin programlarını ve Seçim bildirgelerini ayrıntılı bir şekilde inceliyorum. Maalesef parti programlarının içinde  “Halk” , “Adalet” “Özgürlük” ve “Paylaşım” içerikli bölümler Sol Partilerin programlarında kıyıda köşede kalmış konular olmuş…


Yazarın Son Yazıları:
‘Bu adamlara Haddini Bildiriniz!’
Türklükten fayda görmedim!
Alternatif usta belgeseli