Yenilenen devlet ve yeni küresel vizyon

Yenilenen devlet ve yeni küresel vizyon
6 Mayıs 2012 18:32

Birlik ve bağımsızlığımızın güvencesi devleti yeniden inşa etmek, devletimizin bütün kurumlarını etkin ve işler hale getirmek zorlu bir süreç olacaktır ancak bu zorlu süreçten Türkiye başarı ile çıkacaktır.

Bizim devletimiz birliğimizi ve bağımsızlığımızı teminat altına alan, onu içerde ve dışarıda yaşatabilen devlettir. Güven ve huzur ile yaşayabilmemizin teminatı güven devletidir.

Güçlü devlet memurları çok olan, harcamaları çok olan ya da istihdam kapısı olan devlet değildir. Güçlü devlet insanının refahına, zenginliğine ve mutluluğuna hizmet eden devlettir. Bizim devletimiz insanı varlık nedeni olarak gören ve egemenliğin yalnızca millete ait olduğu devlettir. Kalkınmanın aracıdır güçlü devlet. İnsanının fırsata erişmesini temin eden, onu fırsatlarla buluşturan ve milletinin zenginliği ile daha da güç kazanan devlettir bizim devletimiz.

Akılcı hizmetleri ile vatandaşına kolaylık sağlayan, vatandaşının omzuna yük bindirmeyen, işlerini zorlaştırmayan ve güçlü bir ülkenin yönetimini layığı ile yerine getiren işleyen devlettir.

Vatandaşları arasında ayrım gözetmeksizin herkese eşit muamele eden, herkesi bir ve biricikliğini teslim eden, adaletin tam ve gecikmesiz olarak tesisini garanti altına alan, güven veren adil devlettir bizim devletimiz.

İnsanlarının hak ve özgürlüklerini teminat altına alan, eşitliği gözeten, insanı odağa yerleştiren ve milli iradenin temsilini tam anlamıyla mümkün kılan demokratik devletidir bizim devletimiz. Çoğunluk iradesinin çoğunluğun tahakkümüne, atanmışların gücünün bürokrasinin keyfiliğine dönüşmesini engellen bir anlayış ile yola çıkıyoruz. Kamu düzenini insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, çoğulculuğu koruyan bir düzen olarak görüyoruz.


Kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmak, verimliliğini sağlamak için merkezi ve yerel idareyi dönüştürülmeli


Bakanlıklar, devlet ve kamu hizmeti bakanlıkları olarak ayrılıyor, il sayısı artırılıyor, ilçeler kaldırılıyor, yerel idareler ölçek esasında yeniden yapılanıyor, muhtarlıklar hükmi şahsiyet kazanıyor.

Yönetilebilir, işleyen ve hesap veren kamu yönetimi kurulmali Kamu yönetiminin kişilerden bağımsız olarak sistemlerin açıklık, hesap verebilirlik, şeffaflık ve güvene dayalı biçimde kurulması gerektiğini biliyoruz.

Dirayetli bir dış politika ile mayası olan insancıl gerçekliği unutmadan Türkiye'yi hak ettiği yere taşımayı amaçlıyoruz.

Güçlü Devlet İçin İşleyen Kamu Yönetimi

Birlik ve bağımsızlığımızın güvencesi devlettir

Merkezi yönetim, yerinden yönetim ve yerel yönetimler ayrımı açık, anlaşılır bir şekilde yapılarak, verimsiz bürokratik otoritenin kontrolündeki Türk Kamu Yönetimi ve devlet yapılanması demokratik hale dönüştürülecektir. Artık vatandaşına bedel ödeten değil vatandaşına refah üreten devlete ihtiyacımız vardır. Bunun en önemli şartı demokratik devleti kurmaktır.


Güven Kurumu ve Hizmet Kurumu anlayışı temelinde devletin yeniden inşasını gerçekleştirilmeli


Kamu yönetiminde vatandaş odaklı yeni düzeni kuracağız.


Bürokratik devletten demokratik devlete geçeceğiz


Yetki ve görev sınırlarının iyi çizildiği bir düzenleme ile ülkemiz kamu yönetimi daha etkin işleyen, vatandaş odaklı bir karakter kazanacaktır.

Güven kurumu olarak merkezi yönetim


Merkezi yönetim kamu hizmetlerini sunmaktan çok bunların standartlarını belirleyen ve denetleyen konumda olacaktır.


Adalet ve güvenlik, savunma, dış politika, maliye dışında merkezi yönetim hizmet gören değil hizmetin görülmesini sağlayan şeklinde yapılanacaktır. Bu dört temel fonksiyonu ile devleti “Güven Devleti” olarak tanımlıyoruz.


Bakanlıkların örgütleniş ve işleyişlerini de bu anlayışa göre yeniden tasarlıyoruz. Bu dört temel fonksiyon çerçevesinde Başkanlık, Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın görev ve yetkilerini devredilemez olarak niteliyoruz.


Merkezi yönetim, Adalet ve Güvenlik, Savunma, Dış politika, Maliye hizmetlerini yürüten, ulusal ve bölgesel planlar hazırlayan, ilke ve standartları koyan, rehberlik eden ve koordinasyonu sağlayan, bu ilkelere göre yerel yönetimleri denetleyen bir yapıya kavuşturulacaktır.


Bakanlıkların yapısı gözden geçirilerek aynı sektörel alanı kapsayan kurumlar ve bürokratik yapılar aynı bakanlıklar altında toplanacaktır. Bakanlıkların yerel yönetimler reformunun getirdiği yenilikler sayesinde taşra örgütlenmeleri kaldırılacaktır.


Bakanlıkların örgütlenmesinde hiyerarşik yapılanma terk edilerek proje tabanlı çalışma grupları esasına göre piyasayı dikkate alan ve sektör yönetimine dayanan bir yapı kurulacaktır. Kamuda tüm Bakanlıklarda gereksiz hiyerarşik kademeler kaldırılacaktır. Bakanlıklarda örgütlenme yatay olarak yeniden düzenlenecektir. Bu doğrultuda kademeler şu şekilde olacaktır; şube müdürü, daire başkanı, genel müdür, müsteşar ve bakandan oluşacaktır.


Başkentte yer alan kamu organlarından bazıları (kuvvet komutanlıkları, yargı organları vb) ekonomik, sosyo kültürel gelişmişliğe katkı sağlaması amacıyla başka şehirlere taşınacaklardır. Bu sayede Ankara tema şehirler açısından üniversite şehri haline dönüştürülecektir. Ve benzeri diğer şehirler…


Kamu hizmetlerinde merkezi ve hantal olan mevcut yapıdan, hizmetlerin yerinden sağlandığı yapıya hızla geçilecektir.


Merkezi yönetimin mahalli nitelikteki tüm görev, yetki ve imkânları yerel yönetimlere devredilecektir. Mahalli nitelikteki tüm hizmetler yerinde görülecektir.

Kamu personel rejimi


Kamu personel rejimi ele alınarak, çalışanlar arasında yıllardır süregelen adaletsiz ve insafsız yapıya derhal son verilecek memur ve kamu çalışanlarının sosyal ve ekonomik hakları genel, basit, objektif ve açık kriterlere bağlı olarak adil bir biçimde yeniden yapılandırılacaktır.


Demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak kamu personeli, kamu hizmetlerinin görülmesinde hukuk denetimine (Sayıştay) ve performans denetimine tabi tutulacaktır.


Siyaset kurumunda olduğu gibi kamu personeli için de dokunulmazlık olmayacaktır.


Ülkedeki işçi memur ve bağımsız çalışanlar “çalışan” başlığı altında tanımlanacak ve hepsi aynı standart, güvence, iş sağlığı güvenliği tedbirleri ve örgütlenme haklarına sahip olacaklardır.


Eşit İşe Eşit Ücret ilkesi esas alınacak, aynı nitelikte iş yapanlar aynı ücreti alacaktır. Aynı işi yapanların ücrette ayrışması performans değerlendirmesiyle olabilecektir.


Tüm kamu çalışanları için çalışma saatleri gözden geçirilecek ve yeniden düzenlenecektir.


Kariyer esas olacak ve görevde yükselmelerde eğitim, performans ve liyakat esas olacaktır.


Kamuya personel alımında kayırmacılık yaratan, sadece bilenin ayrıcalıklı olarak yararlandığı ve önemli sayıda olan istisnai alım şekillerinin tamamı kaldırılacaktır.EĞİTİM reformunda da gerçekleştireceğimzi düzenlemelerle birlikte mesleki yeterlilik sınavları düzenlenecek ve sertifika sistemi ile kamu personel sınavı kaldırılmış olacaktır.


Kamu hizmet sınıfları sadeleştirilip yeniden belirlenecektir.


Çalışanlar devamlı kendilerini geliştirilmeye ve Yaşam Boyu Öğrenime teşvik edilecek, bu tür eğitimlerden azami istifade etmeleri sağlanacaktır. Kendini sürekli geliştiren sertifika, diploma vb. alan ve eğitimlerden geçen personel devamlı teşvik edilecektir. Üst düzey ve orta düzey yönetici yetiştirmek için özel eğitim programları oluşturulacaktır.

Vatandaşın hizmetinde devlet

“Halka hizmet Hakka hizmet” anlayışını en temel ilkemiz olarak bütün hizmetimizin ruhuna yansıtacağız. Bu nedenle kamu yönetiminde “Vatandaş Odaklı Yönetişim” ve her hizmetin tasarlanması, sunulması, değerlendirmesinde vatandaş memnuniyeti esas olacaktır.


Kamu ve özel işyerlerinin çalışanları ile ilgili her türlü eylem ve işlemleri ve tasarrufları saydamlık ilkeleri ile gerçekleştirilecektir. Hizmet alanın iş takibi mekanizmalarına başvurmasına gerek kalmayacak iletişim ve saydamlık sağlanacaktır.


Kamuda gerek personel arası gerekse de hizmet alanlarla vatandaşla elektronik ortamda yazışma ve haberleşme yapılması sağlanacak, hız arttırılacak israf önlenecektir.


Kamudan verilen hizmetler için vatandaşa hizmetin “tek durak hizmet esası” ile tek merkezden verilecek şekilde bina yerleşimleri ve hizmet sunumu yeniden yapılandırılacak, vatandaş bina bina, birim birim gezdirilmeyecektir.


e-Devlet ile vatandaş 24 saat kamu hizmetlerine ulaşabilecektir. E-devlet ile yapılan işlemlerde ayrıca kağıt belge istenmeyecektir.


Vatandaşa hizmetin ona en yakın birimce sunulması esası getirilecek özellikle köylerden ilçelere, ilçelerden illere, illerden merkez teşkilatına iş ve hizmet takibi ve onay için gidilmesi asgariye indirilecektir.


Tüm izin lisans ve belgelerden gereksizler ayıklanacak ve gerekli olanlar mümkün olduğunca başvurulduğu gün sonuç alınması, gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapıldıktan sonra sakınca varsa iptal edilmesi esası benimsenecektir.


Kamunun yapmasında zorunluluk olmayan ve özel sektörün yapabileceği tüm hizmet alanı ve fonksiyonları belirlenerek özel sektöre devredilecek kamu esas fonksiyonlarıyla meşgul olacaktır.


Çalışanların yönetime katılma mekanizmaları, İşyeri Danışma ve Bilgilendirme Platformları oluşturulacaktır.


Vatandaşın kamu yönetimine danışma, izleme, değerlendirme gibi mekanizmalarla katılımı sağlanacaktır.


Hizmetler tasarlanırken, planlanırken, uygulanırken ve uygulaması değerlendirilirken hizmet alanın görüşü alınacak kurul komite ve platformlar oluşturulacaktır.


Örgütlü kesimler ile sivil toplum örgütleri de her aşamada yönetimin her fonksiyonuna katılabilecek bunu için kurul komite ve platformlar oluşturulacaktır.


Kamuda bina, araç ve gereçler ile zamanın etkin ve verimli kullanımına yönelik esnek çalışma biçimleri hayat geçirilecektir.


Kalite yönetimi, teorik ve göstermelik olmaktan çıkarılarak hizmet odağı vatandaşın ve hizmet alanın her aşamada hissedeceği şekle dönüştürülecektir.


Kamu denetim sistemi; eğitici, rehberlik edici ve riskleri baştan azaltıcı pro-aktif bir anlayış ağırlıklı yapılandırılacak, soruşturma, cezalandırma hata bulma, açık arama ağırlıklı değil, bunları baştan önleyici anlayışla işlemesi sağlanacaktır.


Kamu alımları ve ihaleleri saydamlık içerisinde yapılacaktır. e-İhale, e-İmza vb. uygulamalara bir an önce geçilecek ve e-devlet tam anlamıyla hayat bulacaktır. e-İhale sistemi ile toplamda 40 milyar dolar tasarruf sağlanacaktır.

Yerinden yönetim


Valiler illerde amir olarak güven devletinin o ildeki temsilcisi ve kamu düzeninin sorumlusu olacaklardır.


Merkezi yönetimin fonksiyonları valiler tarafından yerine getirilecektir.


Valiler Bakanlar Kurulu kararı ile atamayla işbaşına gelecektir. Valinin atanması Bakanlar Kurulu tarafından teklif edilecek, TBMM tarafından onaylanacaktır.


İl sınırları ve sayıları ölçek optimizasyonu temelinde yeniden gözden geçirilecektir. İller hizmetlerin en etkin şekilde sunulabileceği ölçekler esasında küçültülecek, sayıları artırılacaktır. İl sayısı 150'ye çıkartılacaktır.


Yerel yönetim ve yerinden yönetimin görevleri, yetkileri ve hizmetleri birbirinden kesin olarak ayrılacaktır. İl ölçeğinde kamu düzeninden sorumlu olan valilik(yerinden yönetim) kamu hizmetlerinin görülmesinde ise yerel yönetimler sorumlu olacaktır. Merkezi hükümetin fonksiyonu olan işlerin tamamı yerinden yönetimin elinde olacaktır.


Vali yerel yönetim birimleri arasında yetki bölüşümü konusunda hakem rolü üstlenebilecektir.

Yerel yönetimler


Merkezi idarenin görevleri dışında kalan, kanunla kendilerine verilen veya merkezi idarece belirlenen ulusal ve bölgesel politikalara aykırı olmamak koşulu ile mahalli idare karar organlarının tespit edeceği mahalli müşterek nitelikteki hizmetler yerel yönetimler tarafından yürütülecektir.


Yerel yönetimlerde karar ve icra organlarının birbirinden ayrılması genel ilke olacaktır.


Bu birimlerin birbirlerini kontrol mekanizmaları kurulacaktır.


Yerel yönetimlerde sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşların katılımı ve denetimi esas olacaktır.

Her ilde tek şehir meclisi olacak


Her ilde yönetim açısından tek seslilik sağlanacak, bunlar başarılarıyla ulusal ölçekte tanınacak böylece yerel yönetimler arasında pozitif rekabet ortamı doğacaktır.


Her ilde tek bir şehir meclisi olacak, tüm il tek bir belediye tarafından yönetilecek ilçe ve belde belediyeleri kaldırılacaktır.


İl özel idaresi ve il genel meclisi kaldırılacaktır.


Belediye başkanları iki turlu seçimle işbaşına gelecektir.


Belediye çalışanları kamu çalışanları statüsünde sözleşmeli olarak istihdam edilecektir.


Yerel yönetimler il sınırları içinde belirli vergileri toplayacak ve kanunla belirlenecek oranlarda bir kısmını – emlak, çevre, satış, konaklama, eğlence vergileri vb.- alabilecektir. Bu vergileri kanunlarla belirlenen sınırlar dâhilinde azaltmak, çoğaltmak, belirli vergileri koymak ya da kaldırmak yine yerel yönetimlerin inisiyatifinde olacaktır.


Şehir meclislerinin üye sayıları, en az 150 kişiden oluşmak kaydıyla, ilin nüfusuyla orantılı olarak İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilecektir.

Hizmet ve seçim çevreleri tayin edilecek


Belde belediyelerinin kaldırılması ile il ölçeğinde temsilde adaleti sağlamak amacıyla hizmet ve seçim çevrelerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Şehir meclisinde beldelerin temsili için uygun ve adil kriterlerle üyeliklerin dağıtımı gereklidir.


Temsilde adaleti sağlamak açısından şehir meclisi üyeliği ile ilgili olarak hizmet çevreleri sınırları tayin edilecektir.


Hizmet çevreleri arasında üyelikler önce asgari olarak belirlenmiş kotaya göre dağıtılacak sonrasında nüfusa oranlı ikinci bir dağıtım gerçekleştirilecektir.

Mahalleler kimlik kazanacak


Devlet karşısında mahalleyi statü olarak temsil eden haklarını takip eden iddia eden bir unsur olarak muhtarların görev tanımı yeniden yapılacaktır. Güçlenen muhtarlık kurumu ile mahalleler kimlik kazanacaklardır.


Muhtarlar merkezi hizmet örgütleri ile eşgüdümü sağlayan, maaş alan ve mahallenin fiilen sorumlusu olan kişilerdir.


Mahallelerde sivil inisiyatifler geliştirilecek, muhtar mahalleye kamusal hizmetler konusunda etkin rol alacaktır.


Muhtarlarla birlikte görev yapmak üzere mütevelli heyetleri oluşturulacaktır.


Muhtarlar heyetiyle birlikte seçilecek ve bütçeleri bulunacaktır. Bu bütçe mahallelerde yaşanılabilir bir sosyal çevre oluşturmak amacıyla kullanılacaktır.


Mahalle ölçeklendirilmesi ve düzenlenmesi yeniden yapılandırılacaktır. Mahalle ölçekleri nüfusa göre oranlanacaktır. (şehir meclisine katılım)

Erişimde adalet, hizmeti üretmede rekabet

Toplumsal ve bireysel yaşamın en temel belirleyicileri ekonomik haklar, fırsatlar ve özgürlükler alanıdır. Devlet bu alanda fırsat eşitliği sağlayıcı ve toplumsal refahı yükseltici/ yayıcı bir misyon yüklenmek zorundadır.

Bizim işleyen devletimiz kalkınmanın ve büyümenin altyapısını sağlayan devlettir.

Düzenleyen ve denetleyen haksız rekabeti önleyen devlettir.

Doğrudan hizmetleri yerine getirmesinin ötesinde hizmetlerin en etkin şekilde verilmesini sağlayan devlettir.

Kamu hizmetlerine erişimde adaleti, hizmeti üretmede rekabet anlayışını kurgulayan ve bu anlayışı yaşatan devlettir.

Fiziki altyapı ihtiyaçlarını süratle gören diğer taraftan da yarattığı ekonomik ve hukuksal iklim ile rekabeti ve büyümeyi destekleyen devlettir.

Mevcut sistem toplumsal kaynaklar, temel hizmetler ve devlet üçgeninde aşırı israfa neden olan, kalitesiz ve insan onuruna yakışmayan hizmetler ve sorumsuz kurumlar ortamınıyaratmaktadır. İnsanlığı ve değerlerini yutan, artık dayanılmaz ve taşınamaz hale gelen bu durumun adı vatandaşlar arasında fırsat eşitsizliğidir.

Temel hizmetler alanında fırsat eşitliğini yeniden kuran verimli bir finansman tekniğinin inşası zorunludur. Vergi kaynaklarını heba eden bugünkü mali yapıyı verimlilik yaratan ve fırsatları eşit dağıtan, eşit vatandaş odaklı ilişkiye dönüştürmek gerekmektedir.

Devletin birincil işlevi ilgili hizmetin garantörü, düzenleyicisi ve denetleyicisi olmaktır.Hizmeti bizatihi yürütmek değildir.

Devlet temel hizmetler olan savunma hakkının korunması yani hukuki himaye, eğitim, sağlık ve emeklilikte düzenleyici ve denetleyici işlevine teksif edilecektir. Bu sayede temel hizmetler alanları adaletle düzenlenmiş ortamlarda rekabete açılmış olacaktır.

Hesap soran millet, hesap veren devlet

Yürütmenin uygulamalarının, harcamalarının hukuka uygunluk bakımından demokratik irade adına denetimini yapan kurum Sayıştay'dır


Sayıştay'ın kurgusu yeniden gözden geçirilecek ve çok daireli, TBMM'deki ilgili komisyonlara karşı sorumlu bir yapı oluşturulacaktır.


Komisyonlar, iktidar ve muhalefeti dengeli bir biçimde temsil edecek şekilde kurulacaktır. Sayıştay'ın raporları Meclis komisyonlarında ele alınacak ve bu komisyonlarda kabul ya da reddedilecektir.Komisyonlarda reddedilen raporlar Meclis Genel Kurulu'nda ele alınacaktır.


Yüksek Seçim Kurulu yeniden yapılandırılarak bir tür ihtisas mahkemesi niteliği kazandırılacaktır.


Mevcut görevlerine ek olarak sivil toplumun, yani siyasi partilerin, vakıf, dernek, sendika, federasyon, meslek kuruluşu, oda, borsa, kooperatif, kulüp gibi örgütlenmelerin denetimini gerçekleştirecektir. Birlik ve bağımsızlığımızın güvencesi devleti yeniden inşa etmek, devletimizin bütün kurumlarını etkin ve işler hale getirmek zorlu bir süreç olacaktır ancak bu zorlu süreçten Türkiye başarı ile çıkacaktır.

 

Bizim devletimiz birliğimizi ve bağımsızlığımızı teminat altına alan, onu içerde ve dışarıda yaşatabilen devlettir. Güven ve huzur ile yaşayabilmemizin teminatı güven devletidir.

 

Güçlü devlet memurları çok olan, harcamaları çok olan ya da istihdam kapısı olan devlet değildir. Güçlü devlet insanının refahına, zenginliğine ve mutluluğuna hizmet eden devlettir. Bizim devletimiz insanı varlık nedeni olarak gören ve egemenliğin yalnızca millete ait olduğu devlettir. Kalkınmanın aracıdır güçlü devlet. İnsanının fırsata erişmesini temin eden, onu fırsatlarla buluşturan ve milletinin zenginliği ile daha da güç kazanan devlettir bizim devletimiz.

 

Akılcı hizmetleri ile vatandaşına kolaylık sağlayan, vatandaşının omzuna yük bindirmeyen, işlerini zorlaştırmayan ve güçlü bir ülkenin yönetimini layığı ile yerine getiren işleyen devlettir.

 

Vatandaşları arasında ayrım gözetmeksizin herkese eşit muamele eden, herkesi bir ve biricikliğini teslim eden, adaletin tam ve gecikmesiz olarak tesisini garanti altına alan, güven veren adil devlettir bizim devletimiz.

 

İnsanlarının hak ve özgürlüklerini teminat altına alan, eşitliği gözeten, insanı odağa yerleştiren ve milli iradenin temsilini tam anlamıyla mümkün kılan demokratik devletidir bizim devletimiz. Çoğunluk iradesinin çoğunluğun tahakkümüne, atanmışların gücünün bürokrasinin keyfiliğine dönüşmesini engellen bir anlayış ile yola çıkıyoruz. Kamu düzenini insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, çoğulculuğu koruyan bir düzen olarak görüyoruz.

 

Kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmak, verimliliğini sağlamak için merkezi ve yerel idareyi dönüştürülmeli

 

Bakanlıklar, devlet ve kamu hizmeti bakanlıkları olarak ayrılıyor, il sayısı artırılıyor, ilçeler kaldırılıyor, yerel idareler ölçek esasında yeniden yapılanıyor, muhtarlıklar hükmi şahsiyet kazanıyor.

 

Yönetilebilir, işleyen ve hesap veren kamu yönetimi kurulmali Kamu yönetiminin kişilerden bağımsız olarak sistemlerin açıklık, hesap verebilirlik, şeffaflık ve güvene dayalı biçimde kurulması gerektiğini biliyoruz.

 

Dirayetli bir dış politika ile mayası olan insancıl gerçekliği unutmadan Türkiye'yi hak ettiği yere taşımayı amaçlıyoruz.

Güçlü Devlet İçin İşleyen Kamu Yönetimi

 

Birlik ve bağımsızlığımızın güvencesi devlettir

 

Merkezi yönetim, yerinden yönetim ve yerel yönetimler ayrımı açık, anlaşılır bir şekilde yapılarak, verimsiz bürokratik otoritenin kontrolündeki Türk Kamu Yönetimi ve devlet yapılanması demokratik hale dönüştürülecektir. Artık vatandaşına bedel ödeten değil vatandaşına refah üreten devlete ihtiyacımız vardır. Bunun en önemli şartı demokratik devleti kurmaktır.

 

Güven Kurumu ve Hizmet Kurumu anlayışı temelinde devletin yeniden inşasını gerçekleştirilmeli

 

Kamu yönetiminde vatandaş odaklı yeni düzeni kuracağız.

 

Bürokratik devletten demokratik devlete geçeceğiz

 

Yetki ve görev sınırlarının iyi çizildiği bir düzenleme ile ülkemiz kamu yönetimi daha etkin işleyen, vatandaş odaklı bir karakter kazanacaktır.

 

 

Güven kurumu olarak merkezi yönetim

 

Merkezi yönetim kamu hizmetlerini sunmaktan çok bunların standartlarını belirleyen ve denetleyen konumda olacaktır.

 

Adalet ve güvenlik, savunma, dış politika, maliye dışında merkezi yönetim hizmet gören değil hizmetin görülmesini sağlayan şeklinde yapılanacaktır. Bu dört temel fonksiyonu ile devleti “Güven Devleti” olarak tanımlıyoruz.

 

Bakanlıkların örgütleniş ve işleyişlerini de bu anlayışa göre yeniden tasarlıyoruz. Bu dört temel fonksiyon çerçevesinde Başkanlık, Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın görev ve yetkilerini devredilemez olarak niteliyoruz.  

 

Merkezi yönetim, Adalet ve Güvenlik, Savunma, Dış politika, Maliye hizmetlerini yürüten, ulusal ve bölgesel planlar hazırlayan, ilke ve standartları koyan, rehberlik eden ve koordinasyonu sağlayan, bu ilkelere göre yerel yönetimleri denetleyen bir yapıya kavuşturulacaktır.

 

Bakanlıkların yapısı gözden geçirilerek aynı sektörel alanı kapsayan kurumlar ve bürokratik yapılar aynı bakanlıklar altında toplanacaktır. Bakanlıkların yerel yönetimler reformunun getirdiği yenilikler sayesinde taşra örgütlenmeleri kaldırılacaktır.

 

Bakanlıkların örgütlenmesinde hiyerarşik yapılanma terk edilerek proje tabanlı çalışma grupları esasına göre piyasayı dikkate alan ve sektör yönetimine dayanan bir yapı kurulacaktır. Kamuda tüm Bakanlıklarda gereksiz hiyerarşik kademeler kaldırılacaktır. Bakanlıklarda örgütlenme yatay olarak yeniden düzenlenecektir. Bu doğrultuda kademeler şu şekilde olacaktır; şube müdürü, daire başkanı, genel müdür, müsteşar ve bakandan oluşacaktır.

 

Başkentte yer alan kamu organlarından bazıları (kuvvet komutanlıkları, yargı organları vb)  ekonomik, sosyo kültürel gelişmişliğe katkı sağlaması amacıyla başka şehirlere taşınacaklardır. Bu sayede Ankara tema şehirler açısından üniversite şehri haline dönüştürülecektir. Ve benzeri diğer şehirler…

 

Kamu hizmetlerinde merkezi ve hantal olan mevcut yapıdan, hizmetlerin yerinden sağlandığı yapıya hızla geçilecektir.

 

Merkezi yönetimin mahalli nitelikteki tüm görev, yetki ve imkânları yerel yönetimlere devredilecektir. Mahalli nitelikteki tüm hizmetler yerinde görülecektir.

Kamu personel rejimi

 

Kamu personel rejimi ele alınarak, çalışanlar arasında yıllardır süregelen adaletsiz ve insafsız yapıya derhal son verilecek memur ve kamu çalışanlarının sosyal ve ekonomik hakları genel, basit, objektif ve açık kriterlere bağlı olarak adil bir biçimde yeniden yapılandırılacaktır.

 

Demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak kamu personeli, kamu hizmetlerinin görülmesinde hukuk denetimine (Sayıştay) ve performans denetimine tabi tutulacaktır.

 

Siyaset kurumunda olduğu gibi kamu personeli için de dokunulmazlık olmayacaktır.

 

Ülkedeki işçi memur ve bağımsız çalışanlar “çalışan” başlığı altında tanımlanacak ve hepsi aynı standart, güvence, iş sağlığı güvenliği tedbirleri ve örgütlenme haklarına sahip olacaklardır.

 

Eşit İşe Eşit Ücret ilkesi esas alınacak, aynı nitelikte iş yapanlar aynı ücreti alacaktır. Aynı işi yapanların ücrette ayrışması performans değerlendirmesiyle olabilecektir.

 

Tüm kamu çalışanları için çalışma saatleri gözden geçirilecek ve yeniden düzenlenecektir.

 

Kariyer esas olacak ve görevde yükselmelerde eğitim, performans ve liyakat esas olacaktır.

 

Kamuya personel alımında kayırmacılık yaratan, sadece bilenin ayrıcalıklı olarak yararlandığı ve önemli sayıda olan istisnai alım şekillerinin tamamı kaldırılacaktır.EĞİTİM reformunda da gerçekleştireceğimzi düzenlemelerle birlikte mesleki yeterlilik sınavları düzenlenecek ve sertifika sistemi ile kamu personel sınavı kaldırılmış olacaktır.

 

Kamu hizmet sınıfları sadeleştirilip yeniden belirlenecektir.

 

Çalışanlar devamlı kendilerini geliştirilmeye ve Yaşam Boyu Öğrenime teşvik edilecek, bu tür eğitimlerden azami istifade etmeleri sağlanacaktır. Kendini sürekli geliştiren sertifika, diploma vb. alan ve eğitimlerden geçen personel devamlı teşvik edilecektir. Üst düzey ve orta düzey yönetici yetiştirmek için özel eğitim programları oluşturulacaktır.

 

Vatandaşın hizmetinde devlet

 

“Halka hizmet Hakka hizmet” anlayışını en temel ilkemiz olarak bütün hizmetimizin ruhuna yansıtacağız. Bu nedenle kamu yönetiminde “Vatandaş Odaklı Yönetişim” ve her hizmetin tasarlanması, sunulması, değerlendirmesinde vatandaş memnuniyeti esas olacaktır.

 

Kamu ve özel işyerlerinin çalışanları ile ilgili her türlü eylem ve işlemleri ve tasarrufları saydamlık ilkeleri ile gerçekleştirilecektir. Hizmet alanın iş takibi mekanizmalarına başvurmasına gerek kalmayacak iletişim ve saydamlık sağlanacaktır.

 

Kamuda gerek personel arası gerekse de hizmet alanlarla vatandaşla elektronik ortamda yazışma ve haberleşme yapılması sağlanacak, hız arttırılacak israf önlenecektir.

 

Kamudan verilen hizmetler için vatandaşa hizmetin “tek durak hizmet esası” ile tek merkezden verilecek şekilde bina yerleşimleri ve hizmet sunumu yeniden yapılandırılacak, vatandaş bina bina, birim birim gezdirilmeyecektir.

 

 

e-Devlet ile vatandaş 24 saat kamu hizmetlerine ulaşabilecektir. E-devlet ile yapılan işlemlerde ayrıca kağıt belge istenmeyecektir.

 

Vatandaşa hizmetin ona en yakın birimce sunulması esası getirilecek özellikle köylerden ilçelere, ilçelerden illere, illerden merkez teşkilatına iş ve hizmet takibi ve onay için gidilmesi asgariye indirilecektir.

 

Tüm izin lisans ve belgelerden gereksizler ayıklanacak ve gerekli olanlar mümkün olduğunca başvurulduğu gün sonuç alınması, gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapıldıktan sonra sakınca varsa iptal edilmesi esası benimsenecektir.

 

Kamunun yapmasında zorunluluk olmayan ve özel sektörün yapabileceği tüm hizmet alanı ve fonksiyonları belirlenerek özel sektöre devredilecek kamu esas fonksiyonlarıyla meşgul olacaktır.

 

Çalışanların yönetime katılma mekanizmaları, İşyeri Danışma ve Bilgilendirme Platformları oluşturulacaktır.

 

Vatandaşın kamu yönetimine danışma, izleme, değerlendirme gibi mekanizmalarla katılımı sağlanacaktır.

 

Hizmetler tasarlanırken, planlanırken, uygulanırken ve uygulaması değerlendirilirken hizmet alanın görüşü alınacak kurul komite ve platformlar oluşturulacaktır.

 

Örgütlü kesimler ile sivil toplum örgütleri de her aşamada yönetimin her fonksiyonuna katılabilecek bunu için kurul komite ve platformlar oluşturulacaktır.

 

Kamuda bina, araç ve gereçler ile zamanın etkin ve verimli kullanımına yönelik esnek çalışma biçimleri hayat geçirilecektir.

 

Kalite yönetimi, teorik ve göstermelik olmaktan çıkarılarak hizmet odağı vatandaşın ve hizmet alanın her aşamada hissedeceği şekle dönüştürülecektir.

 

Kamu denetim sistemi; eğitici, rehberlik edici ve riskleri baştan azaltıcı pro-aktif bir anlayış ağırlıklı yapılandırılacak, soruşturma, cezalandırma hata bulma, açık arama ağırlıklı değil, bunları baştan önleyici anlayışla işlemesi sağlanacaktır.

 

Kamu alımları ve ihaleleri saydamlık içerisinde yapılacaktır. e-İhale, e-İmza vb. uygulamalara bir an önce geçilecek ve e-devlet tam anlamıyla hayat bulacaktır. e-İhale sistemi ile toplamda 40 milyar dolar tasarruf sağlanacaktır.

Yerinden yönetim

 

Valiler illerde amir olarak güven devletinin o ildeki temsilcisi ve kamu düzeninin sorumlusu olacaklardır.

 

Merkezi yönetimin fonksiyonları valiler tarafından yerine getirilecektir.

 

Valiler Bakanlar Kurulu kararı ile atamayla işbaşına gelecektir. Valinin atanması Bakanlar Kurulu tarafından teklif edilecek, TBMM tarafından onaylanacaktır.

 

İl sınırları ve sayıları ölçek optimizasyonu temelinde yeniden gözden geçirilecektir. İller hizmetlerin en etkin şekilde sunulabileceği ölçekler esasında küçültülecek, sayıları artırılacaktır. İl sayısı 150'ye çıkartılacaktır.  

 

Yerel yönetim ve yerinden yönetimin görevleri, yetkileri ve hizmetleri birbirinden kesin olarak ayrılacaktır. İl ölçeğinde kamu düzeninden sorumlu olan valilik(yerinden yönetim) kamu hizmetlerinin görülmesinde ise yerel yönetimler sorumlu olacaktır. Merkezi hükümetin fonksiyonu olan işlerin tamamı yerinden yönetimin elinde olacaktır.

 

Vali yerel yönetim birimleri arasında yetki bölüşümü konusunda hakem rolü üstlenebilecektir.

Yerel yönetimler

 

Merkezi idarenin görevleri dışında kalan, kanunla kendilerine verilen veya merkezi idarece belirlenen ulusal ve bölgesel politikalara aykırı olmamak koşulu ile mahalli idare karar organlarının tespit edeceği mahalli müşterek nitelikteki hizmetler yerel yönetimler tarafından yürütülecektir.

 

Yerel yönetimlerde karar ve icra organlarının birbirinden ayrılması genel ilke olacaktır.

 

Bu birimlerin birbirlerini kontrol mekanizmaları kurulacaktır.

 

Yerel yönetimlerde sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşların katılımı ve denetimi esas olacaktır.

 

Her ilde tek şehir meclisi olacak

 

Her ilde yönetim açısından tek seslilik sağlanacak, bunlar başarılarıyla ulusal ölçekte tanınacak böylece yerel yönetimler arasında pozitif rekabet ortamı doğacaktır.

 

Her ilde tek bir şehir meclisi olacak, tüm il tek bir belediye tarafından yönetilecek ilçe ve belde belediyeleri kaldırılacaktır.

 

İl özel idaresi ve il genel meclisi kaldırılacaktır.

 

Belediye başkanları iki turlu seçimle işbaşına gelecektir.

 

Belediye çalışanları kamu çalışanları statüsünde sözleşmeli olarak istihdam edilecektir.

 

Yerel yönetimler il sınırları içinde belirli vergileri toplayacak ve kanunla belirlenecek oranlarda bir kısmını – emlak, çevre, satış, konaklama, eğlence vergileri vb.- alabilecektir. Bu vergileri kanunlarla belirlenen sınırlar dâhilinde azaltmak, çoğaltmak, belirli vergileri koymak ya da kaldırmak yine yerel yönetimlerin inisiyatifinde olacaktır.

 

Şehir meclislerinin üye sayıları, en az 150 kişiden oluşmak kaydıyla, ilin nüfusuyla orantılı olarak İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilecektir.

 

Hizmet ve seçim çevreleri tayin edilecek

 

Belde belediyelerinin kaldırılması ile il ölçeğinde temsilde adaleti sağlamak amacıyla hizmet ve seçim çevrelerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Şehir meclisinde beldelerin temsili için uygun ve adil kriterlerle üyeliklerin dağıtımı gereklidir.

 

Temsilde adaleti sağlamak açısından şehir meclisi üyeliği ile ilgili olarak hizmet çevreleri sınırları tayin edilecektir.

 

Hizmet çevreleri arasında üyelikler önce asgari olarak belirlenmiş kotaya göre dağıtılacak sonrasında nüfusa oranlı ikinci bir dağıtım gerçekleştirilecektir.

 

Mahalleler kimlik kazanacak

 

Devlet karşısında mahalleyi statü olarak temsil eden haklarını takip eden iddia eden bir unsur olarak muhtarların görev tanımı yeniden yapılacaktır. Güçlenen muhtarlık kurumu ile mahalleler kimlik kazanacaklardır.

 

Muhtarlar merkezi hizmet örgütleri ile eşgüdümü sağlayan, maaş alan ve mahallenin fiilen sorumlusu olan kişilerdir.

 

Mahallelerde sivil inisiyatifler geliştirilecek, muhtar mahalleye kamusal hizmetler konusunda etkin rol alacaktır.

 

Muhtarlarla birlikte görev yapmak üzere mütevelli heyetleri oluşturulacaktır.

 

Muhtarlar heyetiyle birlikte seçilecek ve bütçeleri bulunacaktır. Bu bütçe mahallelerde yaşanılabilir bir sosyal çevre oluşturmak amacıyla kullanılacaktır.

 

Mahalle ölçeklendirilmesi ve düzenlenmesi yeniden yapılandırılacaktır. Mahalle ölçekleri nüfusa göre oranlanacaktır. (şehir meclisine katılım)

Erişimde adalet, hizmeti üretmede rekabet

 

Toplumsal ve bireysel yaşamın en temel belirleyicileri ekonomik haklar, fırsatlar ve özgürlükler alanıdır. Devlet bu alanda fırsat eşitliği sağlayıcı ve toplumsal refahı yükseltici/ yayıcı bir misyon yüklenmek zorundadır.

 

Bizim işleyen devletimiz kalkınmanın ve büyümenin altyapısını sağlayan devlettir.

 

Düzenleyen ve denetleyen haksız rekabeti önleyen devlettir.

 

Doğrudan hizmetleri yerine getirmesinin ötesinde hizmetlerin en etkin şekilde verilmesini sağlayan devlettir.

 

Kamu hizmetlerine erişimde adaleti, hizmeti üretmede rekabet anlayışını kurgulayan ve bu anlayışı yaşatan devlettir.

 

Fiziki altyapı ihtiyaçlarını süratle gören diğer taraftan da yarattığı ekonomik ve hukuksal iklim ile rekabeti ve büyümeyi destekleyen devlettir.

 

Mevcut sistem toplumsal kaynaklar, temel hizmetler ve devlet üçgeninde aşırı israfa neden olan, kalitesiz ve insan onuruna yakışmayan hizmetler ve sorumsuz kurumlar ortamınıyaratmaktadır. İnsanlığı ve değerlerini yutan, artık dayanılmaz ve taşınamaz hale gelen bu durumun adı vatandaşlar arasında fırsat eşitsizliğidir.

 

Temel hizmetler alanında fırsat eşitliğini yeniden kuran verimli bir finansman tekniğinin inşası zorunludur. Vergi kaynaklarını heba eden bugünkü mali yapıyı verimlilik yaratan ve fırsatları eşit dağıtan, eşit vatandaş odaklı ilişkiye dönüştürmek gerekmektedir.

Devletin birincil işlevi ilgili hizmetin garantörü, düzenleyicisi ve denetleyicisi olmaktır.Hizmeti bizatihi yürütmek değildir.

Devlet temel hizmetler olan savunma hakkının korunması yani hukuki himaye, eğitim, sağlık ve emeklilikte düzenleyici ve denetleyici işlevine teksif edilecektir. Bu sayede temel hizmetler alanları adaletle düzenlenmiş ortamlarda rekabete açılmış olacaktır.

Hesap soran millet, hesap veren devlet

 

Yürütmenin uygulamalarının, harcamalarının hukuka uygunluk bakımından demokratik irade adına denetimini yapan kurum Sayıştay'dır

 

Sayıştay'ın kurgusu yeniden gözden geçirilecek ve çok daireli, TBMM'deki ilgili komisyonlara karşı sorumlu bir yapı oluşturulacaktır.

 

Komisyonlar, iktidar ve muhalefeti dengeli bir biçimde temsil edecek şekilde kurulacaktır. Sayıştay'ın raporları Meclis komisyonlarında ele alınacak ve bu komisyonlarda kabul ya da reddedilecektir.Komisyonlarda reddedilen raporlar Meclis Genel Kurulu'nda ele alınacaktır.

 

Yüksek Seçim Kurulu yeniden yapılandırılarak bir tür ihtisas mahkemesi niteliği kazandırılacaktır.

 

Mevcut görevlerine ek olarak sivil toplumun, yani siyasi partilerin, vakıf, dernek, sendika, federasyon, meslek kuruluşu, oda, borsa, kooperatif, kulüp gibi örgütlenmelerin denetimini gerçekleştirecektir.


Yazarın Son Yazıları:
Herkes için eşit fırsatlar sunan Anayasa Mümkün mü ? Batsın bu dunya.
Bu kan durmalı; Çözüm önerim
CHP yenileştirmeci olmalıdır